GÜVEN

980 76 22
                                    

Kuruyan boğazının çokça suya ihtiyacı vardı. Ağrıyan başı gözlerini açmasına mani oluyordu. Dün gece çok içmişti ve bu kadarına alışkın değildi. Elini yüzüne siper ederek yavaşça araladı gözlerini, hafifçe doğrulup baş ucunda ki sürahiye uzanacaktı ki sandalyenin üzerinde ki kahvaltı tepsisini gördü.
Tepsiye iliştirilmiş küçük bir not kağıdında Sadi'nin yazdığı notu fark etti. Kağıdı eline alıp okumaya çalıştı.

"Karamambam günaydın!"

Çatlayan başına rağmen yine gülümsemişti. Okumaya devam etti.

"Uyandığında kendini kötü hissedeceğini biliyorum ama kalkıp güzelce kahvaltını yap, o ilacı iç ve biraz daha dinlen! Yaver'le küçük bir işimiz var bitirdiğimde geleceğim.
Beni merak etme..."

Kahvaltı ve ilaçtan sonra kendini daha iyi hissediyordu. Babasının dosyasında gördüğü Kabaklı köyünü biraz araştırmayı düşündü. Uzun zamandır bir türlü fırsat bulamamıştı.

Savcının verdiği bilgiler ile babasından kalan dosyayı karşılaştırırsa ortak bir ipucu veya gözden kaçan birşeyler yakalayabilirim diye düşündü. Bilgisayar başına geçip tüm verileri bir bir inceledi. Kabaklı köyü hakkında internetten ne kadar bilgi varsa topladı. İlk gözüne çarpan ise köydeki çoğu yapıda Kırdar Lojistik imzasının olmasıydı. En kısa zamanda köyü ziyaret etmeyi kafasına koydu.

----------------------------------------------------------

"Yaver hazır mısın koçum?"

"Evvelallah ağam tam teçhizat hazırız."

Songül'ün haberi olmadan, Tatar ikinci hamleyi yapmadan bu işi bitirmeliydi. Güzel karısını bir kez daha tehlikeye atamazdı.

Tatar'ın işlettiği gece kulübünü uzun zamandır takipdeydi Yaver gerekli tüm bilgileri topladı ve bir plan yaptılar.
Tatar her gece kulübe gelip tüm gece çalışanların başında duruyor sabah saatlerinde de evine dönüyordu.
Sabahları çalışanlar çıktıktan sonra yanında ki bir kaç koruma ile kasayı kapatıyordu.
Gün içinde en göze batmayan, en savunmasız anı buydu.

Şimdi sabahın bu saatinde güzel karısını yalnız bırakmanın huysuzluğuyla gece kulübünün önünde bekliyorlardı.

Yaver ilk hamleyi yapmak için arabadan çıktı.
Geceden kalma sarhoş numarasıyla kapıda ki iki adamı içeriye sokmayı başarmıştı.

Sadi silahinda ki susturucuyu son kez kontrol edip deri ceketinde kamufle ederek arkalarından içeri girdi. Korumalardan birini Yaver çoktan halletmiş diğerini de Sadi kafasından vurmuştu. Tatar'ın üst katta ki odasına gelmeden üçüncü adamı da sorunsuz düşürdükten sonra kapıyı çalıp gel komutunu bekledi.
Adamın yorgun sesiyle 'gel' dediğini duyduktan sonra Yaver'e dönüp 'Eğlence başlıyor!' dedi. Kapıyı açmadan hemen önce göz kırpıp hızlıca içeri daldı.

"Nasılsın Tatar?"

"Yedi Emin! Ama nasıl?

"Senin için geri döndüm Tatar! Bu aralar Osman Baba'nın sözünü çok dinler olmuşsun diye duydum. Polise kurşun sıkmışsın, pusu kurmuşsun..."

"Osman Baba'nın kişisel husumeti bu Emin seni ilgilendirmez."

"İlgilendirir. Sıktığın kurşun sevdiğim kadına, dolayısıyla bana geliyorsa ilgilendirir.
Alemi tanırsın! Raconları iyi bilirsin! Aileden birinin canına kast varsa bu dava onun ölümüyle sonuçlanır."

Tatar öleceğine adı gibi emindi. Son bir hamle yaparak gizlice kasada ki silaha uzanmaya çalıştı. Sadi adamın yapmaya çalıştığı şeyi biliyordu. Ondan önce bastı tetiğe...

KELEPÇE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin