11 bölüm/ yanan el /

3.4K 166 37
                                    

Iyı okumalar 🦋

Keja odadan çıktıktan sonra ağır yüzünü sıvazladı, bı çocuk gibi ağladı o yüzük onun yarasını deşmişti.

Ayaklanıp gözyaşlarını sildi ve yüzügu aldı yerden. yüzüğe tiksinir gibi baktı o ses ve o anı düşündükçe ihanet yüzüne çarptı.

Hışımla çıktı odadan. kimseye tek kelıme etmeden konaktan da çıktı. kapıda duran adamlar aracını getirmelerini söyledi. çok geçmeden arabasını binip yola çıktı.

Sinirle sürüyordu aracını hiç düşünmeden gazı köklüydü. parmakları direksiyonu sıkmaktan bembeyaz olmuştu. Ve sonunda gelmişti.

Fırat'ın nehrinin güzel manzarasında buldu kendini elindeki yüzüğe son kez baktı. yüzünü ekşiti bir kes daha. yüzüğü sıkıp attı nehire "sen o yüzüğü kirletmiştin keja'yıda kirletme".

Aracının kaportasına yaslanıp eskiye dalıp gitti.

>>>>

Keja ağlamak için kendını dizginledi. yarım saat sonra çalışanlarla birlikte sofrayı kurdu. Konak ahalısını  de sofraya çağırmıştı. tek bı kışı çağrılmamıştı o da Rinde yıdı bunu farkeden Şılan hanım rinde'nın odasına gitti.

Kapıyı açtığında ağlayan torununa içi gitti. yanına gidip oturdu "güzel yüzlü torunum ne diye ağlasın bu kadar".

Rinde ıç çekerek ağlamaya devam etti "hele bı bana bak"ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözlerle baktı Rinde yadesıne "yade beni ağır asla sevmeyecek" dedi hıçkırarak ağlamaya devam etti.

Şilan hanım torununun gözyaşlarını silip "sevecek Rinde sen hemen pes edersen böyle ağlayıp zırlarsan aşağıdaki yılana meydanı bırakmış olursun kalk ayağa. sil gözyaşlarını" (yılan keja'ya diyo)

Rinde başını olumsuz anlamda saladı "yade kaç kez yüzüme baka baka beni sevmeyeceğini söyledi ben yüzsüz gibi arkasında koşmaktan yoruldum" dedi sızlanarak.

Şılan hanım torununa tek kaşını kaldırarak baktı "Ağır istesede istemesede senı karısı yapacak bu sefer kaçışı olmayacak".

kendinden emin konuşan yadesıne ağlayan gözlerle baktı Rinde "de hayde kalk ayağa sen kımın torunusun göster herkese".

Rinde sirkelenmiş gibi ayaklandı gözyaşlarını sildi. kiyafetlerini değıştırıp aşagı indi babaanne torun.

Zilan hanım meydan okurcasına inen ikiliye tek kaşını kaldırdı. yanında olan hewer" bazıları hala yüzsüz gibi aşağı iniyo "dedi

Zilan hanım kızına baktı "boşverin hayde sofraya".

avın ve havın sofraya oturmadan önce gelen ikilıye sırıtı. avın ikizine dönerek yüksek sesle "vay be ikizim bazıları okadar yüzsüz kı"dedi.

havın gülümseyerek "ee ikizim unutun galiba bizim etrafımızda yüzsüz çok".

Rinde ona söylediklerini bilsede umursamadı. masaya oturdu Şılan hanım. torunlarına ateş saçan gözlerle baktı. havın masadan kalkarak "ben yılanlarla aynı sofrada yemem" dedi yadesıne kızgındı yüzüne bile bakmadan gitti.

Hazar "ya sabır yine ne oldu" dedi. Zilan hanımda sofradan kalkıp havının peşinden gitti. kızıyla konuşmalıydı.

avın gözlerini rinde'den ayırmadan "hazar abi bazıları misafirliği baya uzun sürdü artık evine mı gitse" dedi çok açık bı şekilde çekinmeden konuştu artık kimsenin ne deyeceğı umrunda dağıldı.

Dilsiz Emanet Gelin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin