21 Bölüm /kriz/

2.8K 151 28
                                    

İyi okumalar 🦋

Konağın sürmeli Kapıları. açıldı beklenen kişiler gırdı. Ömer derin nefes aldı. "sonunda"dedi. içten içe az daha geç kalsalardı yeminle götüne kurşun yerdi.

Dört heybetli beden göz açısına girdi. Ömer öğlenden beri zor zapt ediyordu her kezi.

Dilan konağı başına yıkmadığı için şükür etti. Ama birazdan dostları onu savunmasa ve gerçekleri söylemese bu konağın münasip bir yerine gireceğine emindi.

Dilan öfkeyle debelenip duruyodu eğer Ömer onu kolları arsına sıkıştırmasaydı şu an gitmiş olurdu.

Ağır ,adar,avreş,Fırat. Bütün uykusuzluklarına rağmen dostları için amed ten batmana tam 100 km gelmişlerdi.

Adar esneye esneye canı çıktı. Niye yine bu Malın başı sıkıştığında hep onarı arıyodu. Yorgundu tam iki gündür uyuyamıyodu. Bir an gözlerini kapattığında bile gözünün önüne keja geliyodu.

Kendini dostuna İhanet eder gibi hissediyordu ve bu yüzden uyuyamıyordu. Ne gündüzleri nede geçeleri. Yorgundu artık.

Bunu tek fark eden avreş'ti ama onunda elinden bir şey gelmezdi. Bu sabah yine Büsrayla atışmışlardı. Bütün gün kırmızı görmüş boğa gibi ortalıkta dolaşmıştı. Büşra onun ayarlarıyla oynayıp duruyodu. Hala aralarında bı duvar vardı ve ikisinin de çok canını  yakıyodu.

Fırat çok ayrı bir yerdeydi. hezal'ın anlattıkları onu çok üzmüştü ve hayal kırıklığına uğramıştı.

O böyle bı kadın istemezdi. Kötü niyetli değildi şu an bunu biliyodu. keja içinde İçtenlikle endişelendiğini görebiliyordu. Ama onca şey öğrendikten sonra kendini çok garip hissediyodu sanki hezal değilde kendi yapmış gibi kendini suçlu hissediyodu.

Dilan debelenip durmaya devam etti. Ama Ömer'ın kollarını bir an için bile gevşememişti.

İçinden ömer'in Gelmişine geçmişine
sövüyordu.

Onunla evlendiği için kendine de bir tur sövdü. Çok stresliydi aşırı derecede.

Derin derin nefesler almaya çalıştı ama yok olmuyodu acayip öfkeli ve duygusaldi. Duyguları evre atlamıştı resmen.

"Ağa nerde kaldınız" Ömer gördüğü kurtarıcı meleklerine isyan etmeyi de ihmal etmedi.

"Geldik ya oğlum" dedi adar oflayarak. Ardından avreş ömer'in kollarında sıkışıp debelenen dilan'a doğru yürüdü. Ömer'e öfkeli bir bakış atıp "bırak lan dotmam ı".

Ömer oflayarak bıraktı. Ölümcül bakışlarını Sema'ya dikti. Beliki hanım efendi çok mutluydu. Ama o kaşınmıştı Ömer'de kaşırdı zevkle.

Dilan ateş gibi yanan harelerini Ömer'den çekip avreş'e baktı. Ona sormuştu aylar önce ömer'in sevdiği biri var mı diye oda hayır demişti.

Avreş ona dönen yangın gibi koyulaşmış kahve  harelerle yutkundu. Gözlerini kapatıp "benim ne süçüm var" dudak büzüp mırıldandı.

Dilan dişlerini sıkarak "sana sordum" sadece ikisinin duyacağı şekilde söyledi.

Ağır onları bölerek "biz neden burdayız,biri bize ne olduğunu açıklayacak mı".

Ömer onlara doğru yürüdü. İşaret parmağıyla Sema'yı "ağır sen söyle bremin ben onunla en son ne zaman görüştüm".

Ağır afalladı şu an 'ben ne bilim lan' demek istedi ama yapamadı. Düşündü "yok oğlum sen o kadar beyınsız değilsin" Sema'ya bakarak çidi cidi cevapladı.

Dilsiz Emanet Gelin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin