34 bolum /Mir aşireti

1.5K 99 27
                                    


Konağın önünde durdu araçları. ilk bejin indi ardından jîn.

İkisininde içinde heyecan ve endişe verdi.

Konağın girişinde  duran korumalar iki kadını farketi.

Bejin ileri adım attıp "mir bejin'le görüşeceğim haber verin bejin keja çureş geldi deyin" koruma duz bakışlarıyla dediğini yaptı ve anında kapıları açtı.

"Hoş geldiniz efendim" ikili on avluya ilk adımlarını attı.

"Heyecan bastı" elerimle yüzüme rüzgar yaptım "bende" durdum ona döndüm "ay bakma öyle işte heyecan bastı birden bire"

On Avluya giriş yaptılar. Haber vermeden gelmişlerdi suprız olmuş olur diye düşünmüştü bejîn.

Ama şu anda acaba kötü mü oldu diye sorguluyordu kendini.

O bu sefer konağın  kapılar açıldı ve içerden yıllardır görmedi anne tarafıyla göz göze geldi.

Değişmiş yüzler tanımadığı insanlar vardı. Ortalarında ise bastonuna tutunarak onları süzen yaşlanmış hanımağaları.

Hızlı adımlarla öne doğru gidecekken dayısının ona doğru koştuğunu gördü ve oda koşmaya başladı.

Anı bir hareketle kucağına atladı bejin küçüken yaptığı gibi.

Dayısı sımsıkı onu sararken "büyümüşsün bejin'ım" diye fısıldadı.

Bejin kahkaha atti "dayım beni havaya at" ne kadar büyümüş olursada olsun içindeki minik büyümemişti.

Zamanlar değişsede insanlar değişmez sevgide değişmez.

Süleyman mir Kendini zorlayarak onu yukarı kaldırdı ama atamadı yaşı gereği hareketleri kısıtlanıştı.

Gök yüzüne bir iki adim daha yakındı bejin kahkahaları hepsinin yüzünde tebessüm bahşeti.

"Gökyüzüdeyim dayı" kolları daha fazla dayanamayan Süleyman yeğenini yere bıraktı ve anlına dudaklarını bastırdı.

Bejin huzuruyla nefes aldı ardından jîn'e gel işareti yaptı.

Dayısının kolarından ayrılıp "bak bu benim dayım dayı Buda manevi kız kardeşim jîn" jîn'ı unutmamalı ve burda çekinmesini istemiyordu.

Mir'lerin hanımağası "sende Hoş gelmişsin jîn kızım" gür sesi onlara buradayız diyordu.

Süleyman mir "hoş gelmişsin jîn kız" dedi yumuşak sesiyle.

Jîn utansada gülümsedi.

"Hayde içerde sarışalım" diye seslendi yukarıdaki mutfaktan Süleyman mir'ın eşi Meryem hanım.

"Meryem hakili haydi içeri geçelim" Süleyman mir yeğeninin omzuna kolunu atıp jîn'e de diğer koluna aldı.

Süleyman mir'ın "Sen kimlerdensin jîn kız" diye sormasıyla bejin "derhaz aşiretinden mardin tarafında" Süleyman gülümsedi "o zaman Merdinli güzel yarım inan sana hayranım diyelim" jîn kıkırdarken bejin göz kırptı.

Ayakkabılarını çıkarıp içeriye giriş yaptılar. Onları karşılayan büyük malikane Işıl ışıldı içerisi öyle bir dekore edilmişti ki gözlerini kamaştırırdı insanın.

İki yanını merdivene olan ve ortasındanda kırmızı hali oluşu salon olduğu anlamını taşıyordu.

"Yukarda mutfak ve odalar var" dayısını onayladı "eski konağınızıda güzeldi" mırıltı halinde fısıldadı.

Dilsiz Emanet Gelin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin