19 bölüm /Yapma/

3K 156 24
                                    

İyi okumalar 🦋

"Lan oğlum sakın sur şunu bak yetişemeden biz gidicez öbür tarafa" ağır hiç saydı kadır'ı.

Şu an önemli olan kendi canı değildi.sikerlerdi kendı çanını. Şu an önemli olan tek kışı kejaydı.

Elini hırsla direksiyona vurdu "lan neden daha hızlı gıtmıyo bu" dedi. kadır göz devirdi istemsizce.

Arka koltukta oturan boran başını aralarına uzatıp "ağabey araba zaten uçak hızında daha ne yapsın" dedi. Ağır dişlerini sıkıp "lan sen ne arıyon arkada" diye sordu.

Boran tek kaşını kaldırıp "araçlar doluydu ne yapıyım" dedi. Ağır ya sabır der gibi bakıp yola döndürdü bakışlarını.

"Hele keja kendinden vaz geçsin"dedi dişlerini kıracak şekilde sıktı "hem o ağır'ı hem o Azeri'n  selasını okutmasam banada azad demesinler" dedi yan koltukta oturan  babasına azad. 

Jihat ağa oğlunu pekte dinlediği söylenemezdi. Önündeki geçip giden yola dalıp gitmişti. İç çekti. Beyninde yankılanan tek bı ses vardı.

«sahip çıkmadım».

Ağır küfür ede ede yola odaklandı. Kadır se telefonuyla biriyle konuşuyodu ama öğrendikleri çokta İç açıcı değildi.

Ağır'a döndü söyleyip söylememe arasında kaldı. derin nefes alıp arkasına yaslandı rahatsızca. Söylemeyecekti söylerse bu arabadan sağ çıkamazlardı.

Boran oflayarak "daha ne kadar kaldı ama da uzakmış" dedi fısıltı şeklinde. Ağır ona baktı tıp tıp "ın aşa lan" dedi tam sağa çekecek. Boran lafı yapıştırdı "ağabey zaman kısıtlı ıkı dakika bile duramayız" dedi. Ağır tek kaşını kaldırdı "o zaman kapa çeneni".

Boran oturduğu koltuğa sinip. ağzına hayalı bir fermuar çekti.başını yana doğur çevirdi

Ağır'ın içinde kı korku git gide büyüdü karanlık bı delik gibi onu içine çekiyo du ve o deliğe dirensede kapılıyodu.

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

Keja geldiği uçuruma göz attı hala aynıydı. Derin nefes aldı. Gözlerini kapattı. İçindeki yıkıma rağmen Yarım bı gülüş belirdi yüzünde.

Sakındı her zaman bu uçurum ama bu sefer ölüm sakinliği vardı. Bu yüzden hafif ürperdi teni.

Her zaman yaptığını yaptı uçurumun kenarına oturdu. derin nefesler almaya başladı çunki son nefesleriydi.

Yaşadıkları gözünün önünde çanlandı. Ilk daye sinleki iki kahkahaları. Babasının kucağına oturup saatlerce elleriyle oyun oynayıp başını babasının gövdesine yaslayıp gözlerini kapatması. Azad abisinin onu salıncakta sallaması. Azer'ın ona sataşan çocuklara bağırması yeri geldiğinde onunla oyunlar oynaması.

Güzel ve neşeli anılar geçip giti güzünün önünden.

Yutkundu.

diğer Anılara geçti. dayesını kaybetti günün gecesinde durdu anılar.

Keja konağın avlusunda oturmuş ağlıyodu hiç durmadan hıçkıra hıçkırık. Yanlız olduğu için korkudan tır tır titriyo. Oysa doğup büyüdüğü konak yabancı geliyodu ılk defa ona.

Dilsiz Emanet Gelin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin