:: 五

1.5K 88 121
                                    

.・。.・゜✭・.・✫・゜・。.

Kapı çalıyordu, hemde hiç çalınmadığı kadar güçlü bir şekilde. Homurdanarak yerimden kalktım ve saate baktım. Daha okula gitmeme iki saat vardı. "Kim bu saatte amına k–"

Kapıyı açtığım an dokuz kişinin aynı anda içeri girmesiyle kapıdan uzaklaşmak zorunda kaldım. "Ne var be sabah sabah?" Daha diğer gözümü açamıyordum uykusuzluktan.

"Günaydın deme şeklin mi bu?" diye sordu Changbin beni kenara iteleyip oturma odasına geçerken.

"Saat 07:00 Harin. Öğlen oldu." Changbin'in arkasından girip Jisung'da oturma odasındaki koltuğun üzerine attı kendini. Daha sonra Hyunjin'le beraber diğerleri de oturma odasına geçtiler. Şaka mı yapıyordu bu çocuk?

"Ben yatıyorum çıkın gidin evimden." Üst kattaki odama çıkmak için yeltendiğimde Jeongin, Minho ve Sumin üçlüsü üzerime koştu.

"Bir şeyler ye." dedi Minho bileğimden tutarken. O sırada Sumin belime sarılmıştı, Jeongin de önüme geçmişti adım atamamam için.

"Ya siz manyak mısınız?! Sabahın köründe ne yememi istiyorsunuz?!!!! Daha yeni uyandım!!!!" Uykusuzluktan ölecek kadar uykum yoktu tabii ki ama son günlerde en çok uykuma hasret kalmıştım.

Dirty mind Hyunjin'in ağzından hafif bir kahkaha kopacak gibi olduğunda herkes ona döndü. "Ne????" Hepimiz ona bakmaya başladığımızda karşı çıktı. "Yanlış anladıysam benim suçum değil, tamam mı???"

Gözlerimi devirdiğim sırada üst kattaki alarmım çalmaya başladı. "Hah, bak. Tam da uyanma saatinmiş işte."

Her gün o alarmı kapatıp otuz dakika kadar daha uyuduğumdan haberleri yoktu tabii.....

Bir şey söylemeden üst kata çıkıp alarmı kapatırken Chan aşağı kattan bağırdı. "Üzerini de giyin!!!"

Söyledikleri üzerine dolabımdan okul kıyafetlerimi de çıkarıp birkaç dakika içinde giyindikten sonra hafif bir makyaj yaptıktan sonra aşağı indim. Hepsi kendi hallerinde bir şeylerle meşgullerdi.

Felix hariç. Oturma odasındaki aile fotoğraflarımıza bakıyordu, fakat içeri girince bana dönmüştü.

Bugün farklı olarak okul eteğimi giymiştim. Okulumuzun kızlar için iki farklı üniforması vardı. Birisini etekle, diğerini de pantolonla giyebiliyordunuz. Diğerleri bana dönene kadar Felix'in gözlerini üzerimde hissettim.

"Şükür ya! Elli saat oldu!!" Hyunjin homurdanarak yerinden kalktığı sırada Sumin gözleri parlayarak bana koştu. "Yemin ederim şu etek senden başka hiç kimseye bu kadar yakışmıyor ya"

Hafifçe gülümsedim. Aslında ben etek giymeyi daha çok seviyordum ve havaların ısınmasını sırf bu yüzden dört gözle bekliyordum.

Sumin ise tam bir pantoloncuydu. Her ikimizde rahat giyinmeyi seviyor olsak da ben okulda etek giyinmeyi tercih ediyordum.

"Iy hiçte yakışmamış." Jisung gözlerini devirerek önüme geçip evin kapısını açtığında kahkaha attım. "Kıskanma!!!" Daha sonra kolumu boynuna atıp saçlarını karıştırdım.

"Seni mi kıskanacağım ben?? Hah." Jisung eminim kız olmayı sırf bu etekleri giyinmek için istiyordu. Aslında.. Etek giyinmek için kız olmasına gerek yoktu, değil mi??? Bir gün harika bir ceza olarak önüne sunabilirdim bunu.

"Jisung'un dişil enerjisi ikimizi de sollardı valla Harin." Sumin kahkaha atarak bize döndüğünde hepimiz gülmeye başladık. "Kız olup sizi kıskandıramadığım için çok üzgünüm." Şakayla karışık bir şekilde üzülmüş gibi yaparak dudaklarını büzdü Jisung.

* ✦ star lost / lee felixWhere stories live. Discover now