:: 八

1.4K 87 158
                                    

.・。.・゜✭・.・✫・゜・。.

Gözlerimi açtığımda ilk yaptığım şey yorganı en tepeme kadar çekip birkaç dakika öylece kalmak olmuştu. Dün akşam yaşananlar bir bir yeniden aklıma gelmeye başlarken nerede olduğumun farkına vardım.

Yorganı aniden üzerimden çekip oturur pozisyona geldiğimde başıma vuran feci bir ağrıyla başımı biraz ovaladım. Dün top yediğimden beri ağrıyordu sanki taş yemişim gibi. Bu kadar da tatlı canlı olunmaz!!!!

Ağrıyı umursamadan yataktan kalkıp odadan çıkacağım sırada dün akşam içeriyi aslında hiç incelememiş olduğumu fark edip merakıma engel olamadan biraz bakındım.

Odanın duvarları evin diğer duvarları gibi griydi. Fakat kıyafet dolabı ve çalışma masası ceviz rengiydi ve odanın duvarlarıyla müthiş bir uyum sağlıyorlardı.

Çalışma masası hemen odanın penceresinin önünde duruyordu. Dolap ise çalışması masanın sol tarafında duvar boyunca her yeri kaplıyordu.

Odanın banyosu vardı fakat içeri bakmadan es geçerek yatağın yanında duran komidine yaklaştım aniden. Üzerinde duran bir çerçeve vardı ve içindeki fotoğrafta küçük bir erkek çocuğuyla bir kadın duruyordu.

Çerçeveye iyice yaklaşıp elime aldıktan sonra bir süre inceledim.

Küçük çocuk tıpkı Felix'e benziyordu fakat saçları kumraldı. Muhtemelen Felix'in küçüklüğüydü.

Resim plajda çekildiği için üzerinde sadece mavi bir şort vardı ve gülümsüyordu. Beş yaşlarında gibi görünüyordu.

Felix'i kucağında tutan ise genç yaşlarda bir kadındı ve Felix'e bakarak gülümsüyordu. Kadının yüzüne biraz daha yakından baktığımda çillerini çok net görebiliyordum, tıpkı Felix'inkiler gibi hepsi birer yıldıza benziyordu.

Resmi birkaç saniye daha izledikten sonra hafifçe gülümsedim. Annesi ve Felix'in olduğu bir resim olduğundan onun için değerliydi sanırım.

Resmi yerine bırakacakken kapının açılma sesini duyduğum için arkamı döndüm.

"Uyandın mı?" Felix içeri girip beni gördükten sonra şaşkınca konuştuğunda elimdeki fotoğrafı da görmüştü.

Çerçeveyi yerine bırakmadan tamamem arkamı döndüm bu kez. "Gördüğün gibi, evet." dedim gülerek. O sırada Felix birkaç adımda yanıma vardı ve bir bana, bir de elimde tuttuğum resme baktı.

"Ah– Şey– Yanlış anlama karıştırmıyordum. Sadece dikkatimi çekti." Muhtemelen odasını karıştırdığımı düşündüğü için rahatsız olmuştu. Bu yüzden çerçeveyi yerine geri bıraktıktan sonra yeniden ona döndüm.

Bıraktığım fotoğrafa birkaç dakika öylece bakıp yutkunduktan sonra bana döndü. "Nasıl hissediyorsun?" Bir anda düşen ifadesine baktım ve iyi olduğumu göstermek için gülümsemeye çalıştım.

Yanı başına koyduğu fotoğrafa her baktığında yüzü düşüyor muydu ki böyle?

"İyiyim, sadece başım ve ayağım ağrıyor birazcık ama olsun, rol yapabilirim." Ben konuştuktan sonra ifadesiz suratında çok ufak bir gülümseme belirdi. "Kahvaltı hazırladım." dedi sonra.

"Okul?" diye sordum aniden. Okula gideceğimizi tamamen unutmuştum ve şu an saatin kaç olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

"Saat öğlen 1" dedi yüzünü buruşturup bana bakarken. Daha sonra kolumdan tutup beni odasından çıkardı ve sanki kendim hareket edemiyormuşum gibi mutfağa doğru sürükledi.

* ✦ star lost / lee felixWhere stories live. Discover now