:: 十八

1.3K 87 285
                                    

(2 hafta sonra)

Zorlu sınavlarla mücadele etmeye çalıştığımız upuzun iki haftayı geride bıraktığımızın habercisini veren Pazartesi günü sonunda gelip çattığı için iki hafta sonra ilk kez rahatça kantinde oturuyorduk.

Sınavlar iki gün önce, Cuma günü bitmişti.

Öğrencileri çok sıkmamak adına sınav programını iki haftaya bölüştürdükleri için bu kadar uzun sürüyor olması aslında daha çok yorsa da, okul yönetimine söz geçiremiyorduk, ve bundan kesinlikle nefret ediyordum.

Neyseki kafamı dağıtma ihtiyacı hissettiğimdeki ders çalışma alışkanlığım sayesinde çoğu sınavım iyi geçmişti.

Özellikle ingilizce sınavımdan bu kez çok umutluydum, öğretmenim en iyisiydi sonuçta.

Öğretmenim, Felix demişken.. İki hafta boyunca tek bir kelime bile etmemiştik birbirimize.

Sınav haftası boyunca benimle sadece İngilizce sınavımın nasıl geçtiğini sorduğu zaman konuşmuştu, fakat o zaman bile Yeji dik bakışlarını üzerime dikmişti.

Felix olabildiğince uzak davranıyordu bana. Sanki aramızda hiçbir şey yaşanmamış gibi, sanki bir gece aniden ağlamaya başlayıp beni yanında hiç istememiş gibi.

Soğuk bakışlarını çoğu zaman üzerimde hissedebiliyordum nedenini bilmediğim bir şekilde.

Benim içinde olduğum sohbetlere eşlik etmiyor, olabildiğince uzak davranıyordu. Soğumuş olabilir miydi benden? Ya da belki de oynama hevesi kaçmıştı, beni korumak istediğini söyleyen çocuktan eser kalmamıştı sadece birkaç haftada.

Fakat zararı yoktu. Ben de bunu istiyordum zaten. Yeji'yle konuştuğumuz günden sonra Felix'e mesafe koymaya karar vermiştim, ve ne tesadüf ki ikimizde aynı şeyi yapıyorduk birbirimize karşı.

Tek fark benim ona olan hislerimin bitmemiş olmasıydı.

Sınav haftası boyunca düşünmemeye çalışmış olsam bile gün sonunda yine onu düşünürken buluyordum kendimi.

Ben neden mesafe koyduğumu biliyordum. Fakat o neden yapıyordu? Yanlış bir şey mi yapmıştım? Ya da yanlış bir şey mi söylemiştim? Benden bu kadar kolay soğutabilecek ne geçmiş olabilirdi ki aramızda?

Belki de Yeji yüzündendi. Yeji ona benim hakkımda kötü şeyler söylemiş olabilirdi, ve bu da benden soğumasına neden olmuş olabilirdi.

Yeji'yle konuşmamızın üzerinden de neredeyse iki buçuk hafta geçmişti. O günden sonra bir kez bile baş başa kalmamıştık. Çünkü ben onunla baş başa kalmamaya çalışmıştım.

Benim aksime defalarca benimle beraber bir yerlere gitmeyi teklif etmişti, fakat bir şekilde yine kurtulmuştum.

Belki de, gerçekten tek suçlu bendim. Hiç kimse etrafımda tutamıyordum zaten. Gelen yine bir şekilde gidiyordu benden. Kalmaları için bir sebep yoktu ki zaten, neyim özeldi ki benim?

"Harin? İyi misin?" Dirseğimi masaya yaslayıp, yüzümü sağ avuç içime koymuştum Jisung merakla bana döndüğünde. Daldığım düşüncelerimden beni uyandırmıştı soru sorarak.

* ✦ star lost / lee felixWhere stories live. Discover now