:: 十 九

1.2K 69 167
                                    

.・。.・゜✭・.・✫・゜・。.

Gözümü açtığımda, kesinlikle uyanabileceğim en iyi yerde uyandığımı bilerek gülümsedim.

Dün geceden beri aynı pozisyonu koruyor oluşumuz ne kadar garip gelse bile hoşuma gitmişti.

Felix gerçekten kolunu bir santim bile ayırmamıştı sardığı bedenimden.

Uyanmadığından emin olarak birkaç dakika boyunca olduğum yerin tadını çıkardım. Duş alsa bile üstünden asla çıkmayan o müthiş kokusu insanı sarhoş edebilecek kadar büyülüyordu.

Bedenime sardığı kollarını onu uyandırmamaya çalışarak gevşetip yanında duran yastığa uzandım.

Yüzünü böylelikle daha net görebiliyordum.

Tıpkı bir bebeğe benziyordu uyurken. Uzun kirpikleri elmacık kemiklerine değiyordu kapalıyken. Yüzündeki çiller ise parıl parıl parlıyorlardı yüzünün etrafında.

Tamamen Felix'e dönüp birkaç dakika öylece izleyerek saçlarını okşadıktan sonra yataktan kalkıp saate baktım. Sabah 6'ya geliyordu.

Yani sadece birkaç saat uyumuştum, fakat o kadar rahattım ki resmen iki gün uyumuş gibiydim.

Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa indim. Felix uyanana kadar kahvaltı hazırlayabilirdim, okulun başlamasına daha üç saat vardı nasılsa. Beraber geçirecek vaktimiz boldu.

Ses çıkarmamaya dikkat ederek yarım saat boyunca kahvaltı hazırlamak için uğraşmıştım, çünkü genelde evde kahvaltı yapmadığım için nasıl hazırlayacağım konusundan pek bir şey bilmiyordum. Sadece annem hazırlarken gördüklerimden yola çıkarak hazırlamıştım her şeyi.

Felix'i uyandırmak için yukarı çıkacağım sırada mutfak kapısından geçerken aniden önüme çıkmasıyla sabah sabah ufak çaplı bir şok yaşamıştık her ikimizde.

"Ödüm koptu gerizekalı!!!!"

Gözlerini kısarak bana gülmeye başlasa bile onun da korktuğunu biliyordum, sadece belli etmiyordu her zamanki gibi.

"Sana da günaydın."

Mutfağa girip hazırladığım masaya birkaç saniye baktıktan sonra şaşkınca bana döndü. "Bunları sen mi hazırladın?"

Onu kafamla onaylayarak masaya oturup karşımdaki sandalyeyi işaret ettim.

"Wow, kahvaltı hazırlayabildiğini bilmiyordum."

Karşıma otururken alay ederek konuştuğunda elimdeki çatalla üzerine saldırmamak için zor duruyordum. Sabah sabah kafası güzeldi herhalde, içtiği içkilerin etkisi geçmemişti ya da.

"Abart." Gözlerimi devirdim hazırladıklarımdan birer birer önümdeki tabağa almaya başlarken.

Her ikimizde önümüzdekilerden yemeye başlarken gözlerimizi kaçırıp duruyorduk bir şey söylemeden.

Dün gece hakkında konuşmak istediğini sanmıyordum tabii ki. Muhtemelen hiçbir şey olmamış gibi devam edecekti.

"Harin." Sanki doymuş gibi elindeki bıçağı tabağının yanına bıraktıktan sonra gözlerini kaçırarak bana döndü. "Ben– dün gece için–"

"Alıştım Felix." Alay ederek konuşsam bile sinirliydim. Her defasında açıklama yapmadan beni bırakıp gitmesine alışmıştım artık.

"Dün gece hakkında konuşmak istemiyorsan sorun değil." Aslında sorundu, canımı yakıyordu bunu söylemek.

* ✦ star lost / lee felixWhere stories live. Discover now