16. BÖLÜM

53 8 5
                                    

                       ON ALTINCI BÖLÜM.

ERTESİ GÜN, 08.00

Duru'nun anlatımından;

Uyanmıştım ve aynanın karşısında, üzerime giydiğim pembe, hafif yırtmaçlı, balon kollu elbiseme bakıyordum.
Daha sonra, kızıl saçlarımı tarayıp, beyaz bir bandana'yla geriye doğru sabitledim.  Makyaj çantamı açtım ve beyaz kalemle göz pınarlarımı renklendirdim. Daha sonra, açık pembe bir rujla, parlatıcı sürdüm ve makyaj çantamı kapattım.

Bu gün özel bir gündü.  Aşık olduğum adam, annemle tanışacaktı.

Odamdan çıktım ve teker teker kızların odalarının kapılarını çaldım.

Dora uyanıktı. Kardelen uyuyordu, Kayra gözlerini yeni açmıştı.

"Annem geliyor!"

"İşte bu ya!" dedi Dora. "Gelsin de anne yemeği yiyelim."

"Kızım, ne yemeği?" dedim. "Edis ile tanışacak. Heyecandan öleceğim!"

Kayra'nın sesi geldi.

"Edis aileye de giriyor." dedi gülümseyerek.

"Evlilik görüyorum." dedi Kardelen.  Pat diye de nasıl uyanmıştı hiç anlamamıştım doğrusu.

"Hadi giyinin. Aşağı, sofra hazırlayacağım. İşim var, yardım edin bana." dedim heyecanla.

Kardelen yanağımı öptü. "Duruşka'm, seni yerim!"  Kızlara döndü sonra. "Hadi, aşağı inelim. Sonra hazırlanırız."

Koşa koşa merdivenleri indim ve mutfağa ulaştım.

Ben pankek yapmaya koyulurken, Dora telefonundan şarkı açtı.  Bonnie Tyler- Holding Out For A Hero

Şarkı kulaklarıma dolarken, pankek tavasına pankek sosunu paylaştırdım. Arkalı önlü pişirdikten sonra, pankekleri orta boy bir tabağa aldım. Dolaptan Nutella çıkardım ve tabaktaki pankeklerin üzerinde gezdirdim.

"Kayra! Gelir misin bi' ? Kek yapacağım, portakal suyu sıkman gerek."

"Geldiiim!" dedi ve mutfağa girdi. "Ne güzel olmuşsun, Duru." dedi sevgiyle.

"Teşekkür ederim, canım." dedim. Portakalları aldı ve sıkacak yardımı ile sıktı. Bitirdiğinde, bir sürahi portakal suyu vardı tezgahta.

Dora geldi ve börek yapmaya başladı.  Ben de Tarçınlı Kek yapıyordum, Edis için.

Kardelen de sofrayı hazırlıyordu.

Yaklaşık on beş dakika sonra her şey hazırdı. Kızlar da giyinmişlerdi. Dora'nın üzerinde pembe bir crop, altında ise, uzun, salaş bir beyaz etek vardı.  Kardelen, siyah bir bol pantolon, üzerine ise yeşil, yakası açık bir tişört giymişti ve halka küpelerini takmıştı.  Kayra ise, turuncu bir şort ile siyah tişört giymiş, tişörtün uçlarını şortunun içine sıkıştırmıştı.

Telefonum çaldı, annem arıyordu.

"Efendim?" dedim.

"Kızım ben otobüsten indim, haberin olsun."

"Tamam, annecim. Ben geliyorum şimdi."

"O, özel biri de gelecek mi?"

"Yok anneciğim, o çok heyecanlı. Evde beklesin bizi."

"Tamam güzel kızım. Bekliyorum seni."

Telefonu kapattım ve cüzdanımı ve telefonumu bırakmadan arabama ilerledim ve yola çıktım.  Telefonumu bluetooth'a bağladım ve Edis'i aradım. Üç çalışta açtı.

ÇİÇEK SOKAKWhere stories live. Discover now