20. BÖLÜM

72 9 20
                                    

                      YİRMİNCİ BÖLÜM.

Ekin'in anlatımından;

Kardelen'i buraya iki saat uzaklıkta bir yere, sinemaya götürüyordum. Film ise belliydi; Karlar Ülkesi.

"Nereye gidiyoruz?" diye sordu Kardelen, arabaya bindiğimizden beri kaç kere sorduğunu saymayı unutmuştum.

"Sürpriz, dedim diye hatırlıyorum." 
"Ama çok merak ettim, Ekiiin!"

İsmimi uzatarak ve mızmız bir çocuk gibi söylemişti. Kocaman gülümsedim. Kesinlikle çok tatlıydı.

Yanağından makas aldığım zaman, yanaklarına çöken sıcaklığı hissetmiştim.

"Sürpriz, şimdi beni dinle ve daha fazla sorma çünkü o kadar dayanılmaz bir şekilde tatlısın ki,söylememek için kendimi zor tutuyorum."

Göz ucuyla ona baktığımda, gülümsediğini gördüm. Sonra, heyecanlı bir nefes aldı ve başını çevirip, camdan bakmaya başladı.

Işın'ın anlatımından;

Sahildeydim.  Saatin kaç olduğundan haberim yoktu. Sadece üzerimde siyah kapüşonlum, kucağımda gitarımla oturuyordum ve ellerim rastgele gitarın tellerindeydi işte. 

"Işın?"  Kulağıma gelen tanıdık sese döndüm. Bu ses Kayra'nın sesiydi.

"Ne yapıyorsun burada? Gitar mı çalıyordun sen?"

"Evet. İstersen, otur. Senin için de bir şeyler çalabilirim."

Hava kötüydü, Kayra rüzgardan yüzüne çarpan saçlarını zapt etmeye çalışırken yanıma oturdu.

"Müsaade edersen alabilir miyim gitarı?"

Başımı olumlu anlamda sallayıp, gitarı Kayra'ya verdim. Bir melodi doldurdu kulaklarımı. Kayra'nın sesi doldu kulaklarıma.

"Kuşlar içimden, düşümden uçmuş
Yani derinden derinden.
Dostlar kafamdan, yaşamdan kaçmış
Yani derinden derinden..."

Sesi öyle güzeldi ki, sanki sesinde inciler saklıydı.

Şarkıyı bitene kadar söylemişti. Şarkının sonuna kadar da eli gitardaydı.
Bitirip, gitarı bana uzattığında, hayranlıkla elinden aldım.

"Çok güzeldi." dedim.

"Sağol." dedi.

Bir süre sustuk.  Sonra havadan sudan konuşmaya başladık.

"Hava da çok kötü bu gün ya."

"Yaa, kasvetli. Ruhumu sıkıyor böyle havalar."

"Ben de sevmem böyle havaları."

şüyor musun?" diye ekledim.  Üzerinde kısa kollu oversize, siyah bir tişört, bir de siyah spor bir şort vardı.

"Yok, üşümüyorum."

Başımı salladım tamam, dercesine.

ÇİÇEK SOKAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin