27.BÖLÜM

35 5 3
                                    

YİRMİ YEDİNCİ BÖLÜM.
Bölüm şarkısı: Skapova = Ne Derse O.

Ekin'in anlatımından:

Kardelen ile beraber bir marketteydik. İstanbul'a gitmemize sayılı günler kalmıştı. Bu yüzden mangal yapalım, demiştik ama henüz bundan ben ve Karlar Kraliçesi dışında kimsenin haberi yoktu. Raflar arasında gezerken kolum Kardelen'in omzundaydı.

Yanımızdan geçen insanlar, Kardelen'e tuhaf bakışlar atıyorlardı. Kardelen'in arada bir of, seslerini duyuyordum. Salık saçlarına bir öpücük kondurdum. "Canının çektiği bir şey var mı birtanem?"

"Çilekli Puding. Çok severdim çocukken." dedi omuzundaki elimi tutup, gülümserken.

"Hay hay, hemen bulalım." Birkaç reyon gezdikten sonra Çilekli Puding bulunca iki paket kapıp, Karlar Kraliçesinin yanına döndüm.

"Teşekkür ederim." dedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu.

Mangal için alacaklarımızı alıp kasaya vardığımızda, bir saat geçmiş olabilirdi. Ben kasada ödeme yaparken, Kardelen'in telefonuna bir mesaj geldi ve okumak için telefonu gözlerinin çok yakınına getirdiğinde Kasiyer kadın tuhaf tuhaf Kardelen'e baktı. "Hanımefendi," dedim. "Acaba kız arkadaşıma gözlerinizi dikmek yerine ürünleri mi geçseniz?"

Kadının yüzü kızardı ve hızlı hızlı ürünleri geçtikten sonra ödemeyi yapıp, marketten çıktık. "Herkes çok tuhaf bakıyor bana." dedi Karlar Kraliçesi. "Çünkü sendeki eşsiz güzelliğin farkında değiller." Kol kola durağa yürüdük. Beklerken, Kardelen gelen her otobüse telefon kamerasını yakınlaştırarak bakıyordu.

"Sanırım, biraz bekleyeceğiz." dedim. "Olsun, acelemiz yok." dedi. Beklerken yanımıza iki- üç yaşlarında bir bebek geldi. Sarı saçlı, mavi gözlüydü. Direkt olarak Kardelen'e baktı. Kardelen, gülümsedi ve bebeğe el salladı. "Anni!" dedi bebek. Parmağıyla Kardelen'i gösterdi: "Baak, piyemses!" Kardelen'in yüzüne baktım, gülümsüyordu ama çok büyük gülümsüyordu. Annesi bebeğini kucağına alıp, Kardelen ile konuşmaya başladı. "Merhaba hanımefendi. Bu aralar Prenses masalları dinliyor, o yüzden size öyle söyledi."

"Öyle mi? İsmi ne kızınızın?" diye sordu Kardelen.

"Berfu." dedi kadın. Kardelen, kadının kucağındaki bebeğe el salladı. "Merhaba, Berfu."

Çocuk, ufacık parmaklarını Kardelen'in yanaklarında gezdirdi. "Piyemses!"

"Annecim," dedi kadın Berfu'ya. "Evet, abla prenses gibiymiş gerçekten de. Hadi bay bay yap prensese!"

Çocuk, küçük ellerini kaldırdı ve belli belirsiz Kardelen'e salladı. "Bay bay, piyemses!" dedi ve güldü. Annesi de bize iyi günler diledikten sonra yanımızdan ayrıldı.

Kardelen'e baktım. Mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Saçlarını öptüm. "Ben söylemiştim."

"Neyi?"

"Prenses gibi olduğunu."

"Hmm, evet. Hep söylüyorsun." dedi gözlerinin içi gülerek.

ÇİÇEK SOKAKWhere stories live. Discover now