28. BÖLÜM

35 6 1
                                    

YİRMİ SEKİZİNCİ BÖLÜM.
Bölüm şarkısı; Yirmi7; Muhtemel Aşk.

Kayra'nın anlatımından;

Çardakta fotoğraf çekilmemizin üzerinden bir gün geçmişti. Hava kötüydü, yaz artık yavaş yavaş bize veda ettiğini hissettiriyordu.  Saat akşam beş sularıydı, üzerimdeki ince uzun kollu bluz ve siyah bir eşofman ile elimdeki gitarımla sahilde oturuyordum.  Işın'a bir şeyleri açıkladıktan beri; kendimi. Daha iyi hissediyordum. 

Yanıma gelen bir köpek, yanıma uzandı. Ellerim köpeğin başını okşarken, hayvan kendini sevdirmek için türlü şebeklikler yapmaya başlamıştı bile.

"Bu kadar güzel gülen bir kadın neden kahkahasından mahrum bırakır ki kendini..."

Sese yüzümü döndüğümde, Işın'ı karşımda gördüm. "Beni." diye bitirdi cümlesini.

Kalbim göğsüme güm güm vururken cevap verdim; "Belki o kadar hapsolmuştur ki kendini kafasının içinde hapsettiği hapishaneye, kendi kahkahası bile ona güzel gelmiyordur."

"Büyük yanılsama." dedi Işın.

"Biliyorum." dedim. "Artık daha iyi hissediyorum."

"Zaten kötü hissetmek hak ettiğin bir şey değildi."

"Biliyorum." 

"En son bu sahilde... Senin canını yakmıştım." dedim başım önümdeyken. 

"Evet." diye mırıldandı belli belirsiz.

Kara gözlerine bakmaya cesaret edebildiğimde başımı kaldırdım; "Hepsi saçma sapan cümlelerdi. Kendimi korumaya çalışıyordum, birine kendimi açarsam kullanılırım diye korkuyordum çünkü güven problemim var."

"Biliyorum." dedi daha net bir şekilde. Ayağa kalktım. "Ama..."dedim. "Ama artık bu lanet düşünce yapısından sıyrılacağım çünkü niye biliyor musun?"

Işın'a yaklaştım.  İşaret parmağımla sol göğsüne birkaç kez vurdum.  "Çünkü sana..." dedim. "Çünkü sana güvenmek istiyorum!"

"Benim istediğim de bu zaten!" dedi.
"Bak, Kayra; ben anlamıyorum! Benim aklım ermiyor çünkü söylediğin en ufak olumsuz cümle benim kafamda dört dönüyor! Daha önce hiç böyle bir şey olmadı. Hissetmedim, yaşamadım. Hiç birine bu kadar kırılırken, yine onunla kırık kalbimi iyileştirmek istemedim! Anlayabilmenden çok, hissetmen lazım. O zaman gerçekten anlayabilirsin beni ancak."

Derin bir nefes verip, tekrar yere oturdum. Işın da derin bir nefes aldı ve "Gidiyorum" dedi.
Arkasından baktım, o giderken.
Eğer giderse, terk edilmiş gibi hissederdim.

Ve bir daha terk edilmek istemiyordum.

"Gitme..." diye mırıldandım. Başımı kaldırdım, yüksek sesle söyledim; "Gitme, Işın." Bana döndü. Yüzüme baktı belki de sözlerimin samimiyetini ölçmek istedi. "Gitmeni istemiyorum."

ÇİÇEK SOKAKWhere stories live. Discover now