29. FİNAL

146 6 11
                                    

YİRMİ DOKUZUNCU BÖLÜM.

Bölüm şarkısı: Pinhani- Bana El Salla.

Nil Karaibrahimgil- Annelere Ninni.

Pilli Bebek- Kızım.

Duru'nun anlatımından;

30 EYLÜL....

Alarm sesi kafamın içinde rahatsız edici şekilde yankılanırken, hiçbirimiz kılımızı dahi kıpırdatmak istemiyorduk. "Biri şu alarma susması gerektiğini söylesin." diye mırıldandım. Yastığı başımın üzerine çektikten sonra uyumaya çalıştım ama uyuyamayınca mecbur yataktan kalkmak zorunda kaldım. Banyoya giden koridoru yavaş yavaş yürüdüm, yüzümü yıkadım. Aşağı inen merdivenlerimizden yavaşça indim, mutfağımıza ulaştım. Kızların Edislere kek yapalım diye girip, adeta savaş çıkardıkları zaman geldi aklıma. Bir kahve yaptım kendime. Sonra, Çiçek'in mamasını verip balkona çıktım.

Kahvemi yudumlarken, masanın üzerindeki kitabım çarptı gözüme. Gurur ve Önyargı. Edis'i gördüğüm ilk zamanlarda, elinde olan kitap. Kahvemi masaya bırakarak, kitabı açtım. İlk sayfada bir not vardı.

"Hikayeler biter, hissettirdikleri daima canlı kalır. Bu kitap bizim için özel, biliyorum. Ve sen benim için hep Kızıl Saçlı Prenses Ariel olarak kalacaksın, bunu biliyorsun.

Hayat Işığın, Edis."

Belimde bir el hissettiğimde bunun Edis'in eli olduğunu anlamıştım. "Günaydın." diye fısıldadı boynuma. "Günaydın."

Yüz yüze geldiğimizde, saçlarımı okşadı ve dudaklarıma ufak öpücükler kondurdu. "Toparlandınız mı?" dedim. "Biz daha yeni kalktık."

"Ben toparlandım, benimkileri bekliyorum." dedi. "Yanına gelmek istedim. "

"Hoş geldin." dedim kollarının arasındayken. "Söyle seninkilere, hep beraber kahvaltı yapalım."

Edis beni onayladı. Bu sırada Kardelen geldi. Peşinden de Kayra ve Dora. "Günaydın." dedi Kardelen. "Şaka gibi, son günümüz." "Öyle." diye onayladı Dora, Kardelen'i. "Arkadaşlar, biz yine aynı biziz. Şöyle konuşmayın, ağlayacağım!" diye sitem etti Kayra.

"Edis," dedim. "Hadi diğerlerini de çağır." Yaklaşık beş dakika sonra arkadaşlarımız bizimleydi ve biz, Çiçek Sokaktaki son kahvaltımızı hazırlamak için işe koyulmuştuk.

Kahvaltıyı ederken, aylarca burada yaşadığımız anılardan söz ettik. Sonra biz toparlandık ve bir kahve yaptık. Salondaki koltuklara dizilip, kahve içmeye başladığımızda herkes kendi için önemli şeylerden bahsediyordu.

"Ben," dedi Kayra. "ileride hem maddi hem manevi yeterliliğe ulaştığımda bir çocuğa ev olmak istiyorum. Çünkü kendimden biliyorum; bir anne ve babaya, bir eve sahip olmak; o çocuklar için paha biçilemez bir duygu."

"Ne güzel düşünmüşsün." diye yanıt verdi Işın Kayra'ya ve saçlarına bir öpücük kondurdu.

ÇİÇEK SOKAKWhere stories live. Discover now