22.BÖLÜM

68 8 11
                                    

YİRMİ İKİNCİ BÖLÜM.
Kardelen'in anlatımından:

Ekin ile balkonda oturuyorduk. Havadan sudan sohbet etmeye çalışıyorduk ama ikimizin de tek kelime edecek mecali yoktu. Hani, bir evde annenin morali bozuk olunca bu diğerlerine de yansır ya, tüm ev halkına, biz de o durumu yaşıyorduk diyebiliriz.

Biraz sonra Dora ve Aren geldi. Aren'in saçları ıslaktı, Dora bedenini havluya sarmıştı. Bize selam verdikten sonra Aren; "Ben eve gidip duş alayım." dedi. "Tamam." dedi Dora da.

Aren elini Dora'nın yanaklarında gezdirdi: "Yanakların çok sıcak. Hasta olabilirsin. Dikkat et kendine." dedikten sonra yüzündeki bir tutam saçı kulağının arkasına aldı.

Dora başını salladı. Sonra Aren gitti, Dora da içeri girdi. 

Başımı Ekin'in göğsüne yaslayıp, etrafı incelemeye başladım.

Işın'ın anlatımından;

Çardakta oturuyordum. Düşünüyordum desem daha doğru olur. Duru'nun yaşadığı durum hepimize ağır gelmişti ama bana ağır gelen başka... Başka sözler de vardı.

En yakın arkadaşımın sevgilisinin arkadaşı beni kırabilecek kadar söz sahibi midir ki benim yüreğimde?

Kayra geldi çardağa. Yanıma oturdu. "Selam." dedi. Başımla kabul ettim selamını, cevap vermedim. "Nasılsın?"

"İdare eder."  Kısa bir sessizlikten sonra konuştu: "Işın... Geçen günkü tavrım yüzünden kusura bakma, n'olur. Yani... Gerçi, bana biri benim gibi davransa, ben yüzüne bakmam herhalde..."

"Neden böyle davranıyorsun o zaman?" dedim pat diye yüzüne. "Ben sana o gün sahilde art niyetle konuşmadım, Kayra.  Zaten art niyetle konuşsaydım senden özür dilemezdim. Özür dilememe rağmen sen resmen sen kimsin, dedin bana. Mesela bu bana çok ağır geldi biliyor musun? Nedenini bilmediğim bir şekilde canım yandı benim.  Bu senin umurunda olur mu orasını ben bilemem tabii. Zaten ben hiçbir şey bilmiyorum, öğrenemiyorum ki senin hakkında! Mesela ben o gece uyuyamadım, neden öyle tepki verdiğini düşünmekten. Sen bunu da bilmiyorsun tabii ki, zaten bilsen ne olur, ben senin için hiç kimseyken?"

Koluma uzandı Kayra, kolumu çektim. Sonra da, ayrıldım çardaktan.

Eve gittim, odama. Sonra da saatlerce uyudum. Çünkü başka türlü, kafamdaki o sesi susturamıyordum, sahilde Kayra'nın bana kurduğu cümledeki ses tonunu unutamıyordum.

Dora'nın anlatımından:

Duştan çıktıktan sonra odamda, bir tütsü yakmıştım ve üzerime giyeceğim kıyafeti seçmeye çalışıyordum.  Siyah bir şort ve üzerine de askılı, kahverengi bir crop çıkardım ama artık yavaş yavaş havalar bozmaya başladığından, üzerime bir de beyaz, bol bir hırka alıp, fermuarını göğsümün biraz aşağısına kadar çektim.

Koyu kahve, uzun saçlarımı da ensemde bir topuz yapıp, sarı çiçekli bir tokayla tutturdum.

Aşağı indim, bahçeye çıktım ve sitenin kapısına doğru yürürken, Aren'in sesiyle duraksadım: "Dora!" Yanıma geldi.  Üzerinde ince olduğu belli olan bir eşofman, bir  de benimki gibi fermuarlı bej renginde bir hırka vardı.

ÇİÇEK SOKAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin