50. Bölüm "ölüm

18 1 0
                                    

Bölüm şarkısı: Murat Dalkılıç - yani

***

Yaklaşık on iki saattir buradaydık. Hiçbir haber yoktu. Uykum geliyordu ama bir haber gelecek diye asla gözümü bile kapatmıyordum. "Bebeğim uyu artık." Dedi Görkem. Onun omuzuna yaslanmıştım ama uyumuyordum.

"Hayır." Dedim ama mayışıyordum işte. Uykum geliyordu. "Biliyorum sevgilim. Uykun var. Eğer bir haber gelirse ben sana haber vereceğim."

Tam uykuya dalacaktım ki doktor çıktı. Yüzü gülüyordu. Demek ki iyi bir haber gelecekti. Ayaklandım. Benden önce Volkan ayaklanmıştı. "Derya Hanım gayet iyi. Gözlerini açtı."

Rahatlamıştım. Bunun üzerine yığılıverdim Görkem'in kucağına. Anından tuttu beni. Ben de uykuya daldım.

☠️

Bir haykırış sesiyle uyandım. Bu Hakan'ın sesiydi. Yaslandığım omuz artık yoktu. Duvara dayanmıştı kafam.

Hakan'a doğru baktım. Uyanmakta çalışıyordum bir yandan da. Esnedim. "Ne oldu?" Dedim her şeyden habersiz.

Hakan bana cevap veremedi. Çünkü şu an bağırarak ağlamak gibi bir işi vardı. Neden ağlıyordu bilmiyordum. Görkem'e döndüm. "Ne oldu Görkem?"

Görkem gözlerimin içine baktı. Ama o da bir şey söyleyemedi. Son çare olarak ayağa kalktım ve yanlarına gittim. "Ne oldu Dedim size. Ne oldu? Söylesenize."

Herkes bana baktı ben ise Hakan'a. Yere kapanmış ağlıyordu. Neden ağlıyordu? Neden bu kadar bağırıyordu? Kafamı önümde duran odaya çevirdim. Yani ameliyathaneye.

O an kafama bir şeyler dank etti. Handeye bir şey olmuştu. Handeye ne olmuştu? "Handeye bir şey mi oldu?" Dedim gözüm hemen dolarken. Evet bir şey olmuştu işte.

Hakan'ın ağlamasının başka bir sebebi olamazdı. Handeye kesin bir şey olmuştu. "Görkem Handeye ne oldu?" Görkem konuşmadı ama yanıma gelip bana sarıldı.

Sarılmasına karşılık verdiğimde gözümden bir Damla yaş aktı. "Öldü mü?" Dedim hıçkırıklarımın arasında. Bir şey demedi yine.

Ölmüştü. Gencecikti. Ama ölmüştü. Hakan'a bir kez daha baktım. Kafasını yerden kaldırmıyordu. Ağlıyordu.

Sevdiği kadın ölmüştü. O da ölmüştü. Ben şimdi nasıl toparlayacaktım onu? Bitmişti. Bundan sonra başka bir kadını da sevemezdi.

Etrafa bakındım. Annesi ve babası buraya bile gelmemişti. Onu artık evlatları saymıyorlardı. Zaten artık Hande diye çocukları da yoktu. Yok olmuştu Hande.

Yaşamıştı ve ölmüştü. Ama onunla aynı anda biri daha ölmüştü.

Hakan Handeye aynı anda ölmüştü. Onlar beraber ölmüştü. Hakanın haykırışları bir ölümdü.

"Hakan..." dedim kısık bir sesle. Şu an bağırsam bile beni duyacak halde değildi. Biliyordum. Kötüydü. Çok kötüydü.

Handeye tekrar kavuştum derken ebediyen ayrılmıştı ondan. Zordu. Çok zordu. Toparlayamazdı ki.

Görkem beni biraz uzağa götürdü. Kısık bir sesle kulağıma "Hakan'ı biraz rahat bırakalım. Soru sorma olur mu?" Dedi. Başımı saklayabildim sadece.

İlk SeansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin