34

45.3K 2.4K 608
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum,

İyi okumalaaaar ^^

"Elçin, uyan güzelim."

Fırat'ın eli saçlarımı okşarken hafifçe araladım gözlerimi. Daha önce hiç bu kadar rahat uyumadığımı fark ettim o an. Hiç kafamı göğsünden ayırmak istemesem de uyanmak zorunda olduğumu bildiğim için yavaşça kaldırdım kafamı.

"Saat kaç?" diye sordum vereceği cevabı tahmin ederek ancak Fırat tahminimde yanıldığımı belli ederek "Altı buçuk." dedi. Korkuyla yerimden sıçrayarak üstünden kalktığım zaman şok içinde Fırat'a çevirdim bakışlarımı.

"Uyuya mı kaldın?" diye sordum panikle.

"Yoo, uyandırmaya kıyamadım. Çok güzel uyuyordun." dediğinde hafifçe bir eriyip bittim ancak başımda büyük bir sorun olduğu için hızla toparlanabilmiştim.

"Ah be Fırat. Ya annem uyandıysa?" deyip yataktan kalktığım sırada o da yatakta oturur pozisyona geçti.

"Güzelim güneş doğmadı daha, niye uyansın?" deyip eliyle camı işaret etti. Evet, daha çok erkendi ancak babam evde olmadığı için annemi uyku tutmamış olabilirdi.

"Ne bileyim ben? Keşke bir iki saat öncesinden uyandırsaydın." dediğimde yataktan kalktı o da.

"Hem sen, bu saate kadar uyumadın mı?" deyip kollarımı göğsümde bağladığımda yanıma yaklaştı.

"Uyuyamadım." deyip alnıma bir öpücük kondurdu, gülümsemeden edemedim. Bu adama her seferinde neden bir daha aşık oluyordum ki?

"Fırat, su içme bahanesiyle mutfağa gider misin? Bir bakarsın, kimse uyanık mı diye." dediğimde onaylarca kafa sallayıp kapıya doğru ilerleyerek yavaşça odadan çıktı.

O gittikten sonra dönüp yatağına oturdum. Yatağa bakarken istemsizce sırıtmaya başladım. Dün ne olmuştu öyle?

İçimde hissettiğim duygular tarif edilemezdi. Sevdiğim adama dokunmak ve onun bana dokunması... Fırat'la tanışmadan önce temas sevmeyen bir insanken şu an resmen Fırat'a karşı temas bağımlılığım oluşmuştu. Sürekli kol kaslarına dokunmak istiyordum sebepsizce. Ha bir de sakalları vardı tabi.

Kısa bir süre yatakta otururken Fırat kapıyı açıp ses çıkarmamaya özen göstererek içeri girdi. Kapıyı kapatıp yanıma geldikten sonra kısık bir sesle "Kimse yok. Uyanmamışlar." dediğinde derince bir 'oh' çektim. Hızlıca yataktan kalkıp "Hemen gideyim." deyip başka bir şey demeden kapıya doğru yürüdüm.

"Bir öpücük ver bari zalim." dediğinde gülmemi engelleyemeyip ona doğru döndüm ve yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Tekrar dönüp kapıya doğru ilerlediğim zaman hızlıca kolumdan tutup beni kendine çekti. Elleri belimi bir mengene gibi sıkıp bedenimi bedenine tamamen yasladı.

"Öyle öpücük mü olur?" kınarca yüzüme bakıp dudaklarımızı tekrar tutkuyla birleştirdi. Sanırım bu dudaklarda da bir şey vardı, bağımlılık yapıyordu. Bu da öpücük değil öpüşme olmuştu ama olsundu, güzeldi.

"Yakalanırsak var ya, annem ikimizi de terlikle kovalar." Güldü. Gülünce kısılan kara gözleri yaşamak için güzel bir sebepti.

TELEFONUNUZ BENDE KOMUTANIM/ Texting✓ Where stories live. Discover now