40

40K 2.4K 150
                                    

Bölümü okumak için çay kahvenizi yanınıza aldınız mı bakem?

Bölümü okumak için çay kahvenizi yanınıza aldınız mı bakem?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar ^^

"Gerçekten yaptı mı bunu?" şaşkın şaşkın Fırat'a bakarken yanağının içini ısırarak olumlu anlamda kafa salladı.

"Olacak iş değil. Babam asla özel hayatını işine karıştırmazdı." deyip  yüzüne özür dilercesine baktım. "Karıştırıyormuş demek ki. Hayır, tuvalet temizlemek sıkıntı değil de bunu bu şekilde yaptırması bir garip oldu." deyip başparmağını alnına yaslayacak şekilde kolunu masanın üzerine koydu. Gerçekten de öfkeliydi ve düşününce öfkesine hak vermemek mümkün değildi.

"Ne yapacağız peki Fırat? Buluşmak için sürekli babamın bir yerlerde olmasını mı bekleyeceğiz?" masanın üstündeki kahve fincanımı alıp ağzıma götürdüm. Bir yudum aldığımda kahvemin soğuduğunu fark ettim. Sabahtan beri babamın bu son hareketini düşünmekten bir şey içememiştik ve eminim ki Fırat'ın önündeki çay da çoktan soğumuştu.

"Tabi ki de öyle olmayacak. Sonuç olarak sen çocuk değilsin, babanın kızışına hak verdik ama bu kadarı da fazla." dediğinde dudaklarımı birbirine bastırıp kafa salladım. Kesinlikle haklıydı, bundan sonrası ikimize de saygısızlık olurdu. Evet, Fırat babamın yakın çevresinden diye babamın kızmasına hak vermiş ve bir süre de göz önünde olmamak için uğraşmıştık ama ben hayatımdaki insanları babamın keyfine göre belirleyemezdim. Üstelik erkek arkadaşımla buluşmak için babamın buralarda olmamasını beklemek akıl alacak iş değildi. Kızabilir, benimle bir daha konuşmaya da bilirdi ama artık bu umrumda değildi. Benim kararlarıma ve bana saygı duymak zorundaydı.

"Kesinlikle haklısın. Öfkesi geçsin diye bekliyoruz, o ise günden güne biraz daha deliriyor. Babamın adına özür dilerim Fırat." Elimi uzatıp masanın üzerinde boşta duran elini tuttum. O da elimi sıkarak karşılık verdiğinde morali azıcık yerine gelsin diye gülümsedim. Gülümseyişime karşılık verdiğinde sabahtan beri aramızda bulunan kötü enerji bir anda uçup gitti.

"Bir kadın için bunlara katlanabileceğim hiç gelmezdi aklıma. Birini sevmek aklımdan bile geçmezken hayatıma girdiğin için teşekkür ederim ben de." dediğinde ağzım mutlulukla iki yanağıma doğru açıldı. Şu an kocaman bir elma ağzıma sığabilirdi yani, o derece mutluluktan açılmıştı ağzım.

Bir süre Fırat'la birlikte havadan sudan konuşup babam konusunu tamamen es geçerek ruh halimizi düzeltmeye çalıştık. Bu konuda oldukça başarılıyken bizi maalesef uzunca bir süre mutsuzluktan ve gerilimden dolayı hayattan soğutacak bir olay yaşandı.

Fırat'ın telefonu masanın üzerinde titreşirken Fırat telefonunu eline aldı. Parmağıyla kaydırıp aramayı kabul ettikten sonra telefonu kulağına götürdü.

"Efendim Nilgün Abla?"

"Ne! Hangi hastane?"

Fırat'ın yüzü her geçen saniye farklı bir hâl alıp rengi attığında kötü bir şey olduğunu anlamıştım. Kurduğu cümlede 'hastane' kelimesinin geçmesi de zaten kötü bir şey olduğunu kanıtlar nitelikteydi.

Hızlıca masadan kalkıp hiçbir şey demeyerek koşar adım yürüdüğünde aceleyle çantamdan para çıkarıp masanın üstüne koydum. Arkasından seslenerek koşa koşa ona doğru yürüdüğümde bile beni duyuyor muydu buna emin değildim.

Arabasını park ettiği yere doğru koşarak ilerlediğinde ben de ona yetişmeye çalışıyordum. Hızımı iki katına çıkarıp ona yetiştiğimde ikimiz de aynı anda onun arabasına varmıştık. Kapıyı açıp şoför koltuğuna oturduğunda ben de alelacele ön koltuğa oturdum.

Kalbim yerinden çıkarcasına attığında Fırat'ın direksiyonu tutuş şeklinden ne kadar hızlanacağını anladığım için hızlıca emniyet kemerimi bağlayıp "Fırat, ne oluyor?" demiştim. Hâlâ beni duyup duymadığına emin değilken stresten karnıma ağrılar gözüme yaşlar dolmuştu bile.

"Annem düşmüş merdivenlerden. Durumu çok kötüymüş." dediğinde ağzım şaşkınlıkla açıldı. Fırat annesinden bahsederken onun çok yaşlı olduğunu anlatmıştı. Henüz yeğeninden bile bahsetmediği için ailesiyle ilgili bir şeyleri tam bilmiyordum ancak annesinin çok yaşlı bir kadın olduğunu biliyordum. Ve böyle bir kadının merdivenlerden düşmüş olması oldukça büyük bir faciaydı.

Hiçbir şey diyemediğim sırada içimden sadece iyi olması için dualar ediyordum. Annesine çok bağlı olduğunu da anlatmıştı Fırat ve eğer annesine bir şey olursa Fırat bunu kaldıramayabilirdi.

Düşüncelerimle birlikte gözlerim fazlasıyla dolarken Fırat arabayı olması gerekenden çok daha hızlı sürdüğü için kısa bir zamanda hastaneye varmıştık. İkimiz de hızlıca arabadan indikten sonra koşarak hastanenin kapısına doğru ilerledik.

Nereye gideceğimizi tam bilmediğimden dolayı sadece önümde oldukça hızlı ilerleyen Fırat'ı takip etmekle yetiniyordum. Bir şeyler için stres yaptığı zaman hiçbir şeyi duymadığını daha iki hafta öncesinde fark ettiğim için konuşmak yerine onu takip etmek çok daha mantıklı geliyordu.

Kısa sayılmayacak bir süre ilerledikten sonra birlikte hastanenin bir koridoruna varmıştık. Fırat durunca nefesimi düzeltmeye çalışıp adımlarımı yavaşlattım, elinde bir bebekle birlikte Fırat'a doğru adımlayan kadına çevirdim bakışlarımı. Kadın panikle Fırat'a yaklaştığında Fırat hemen kucağındaki bebeği aldı.

"Annem nerede?" diye soran Fırat'la birlikte, kadın bakışlarını bana çevirdikten sonra tekrar Fırat'a döndü.

"Kırıkları var oğlum, ameliyata aldılar apar topar!" dediğinde Fırat kucağındaki bebekle birlikte kendini bekleme koltuğunun üstüne neredeyse atarak oturdu. Duyduğu şeyle ayaklarının onu taşıyamadığına emindim.

Hızlıca yanına gidip oturduğumda elimle kolunu tutarak onu sakinleştirmeye çalışıyordum. Gözleri boş boş bakarken oldukça korkmuştum. Çok kötü duruyordu ve bu duruş oldukça korkutucuydu.

Elimden gelen tek şeyse Fırat'ın kollarında huzurla gözlerini kapayıp uyuyan bebeğe bakarak Fırat'ın annesi için dua etmekti.

Biliyorum kısa ama gözlerimde yaşlarla yazabildiğim ve elimden çıkarmaya çalıştığım bölüm maksimum bu uzunlukta olabiliyor. Beklettiğim ve onca bekletmenin ardından kısacık attığım bu bölüm için özür dilerim. Anlayışla karşılayacağınıza eminim.

Sizleri çok seviyorum.

Yeni bölümde görüşmek üzere, hoşça kalın ^^

gulguler0

Misri...

TELEFONUNUZ BENDE KOMUTANIM/ Texting✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin