1.BÖLÜM

83 7 8
                                    

-Esra, güzel kızım.

Duyduğu ses ile gözlerini açtı yatakta yatan kız. Uzun süre uyumaktan gözleri kanlanmış, kahverengi saçları karışmıştı. Yatağının başında çömelmiş, kendisine bakan babasına baktı. Her zaman ki gibi kahverengi kısa saçlarını geriye yatırmış, ince çerçeveli gözlüğünü takmış kendisine gülümsüyordu. 

-Zamanı geldi, mavişim.

Babası ona her zaman mavişim derdi ki sebebi de mas mavi gözüydü. Gözleri değil, gözü. Yalnızca sol gözü maviydi. Diğeri ise kap karanlık bir siyahtı. Mavi rengi babasından almıştı. Aslında görünüşü babasının bire bir kopyasıydı. En çokta bundan nefret ediyordu zaten.

Yataktan kalktı ve buz gibi zemine ayak bastı. Odası sıradan bir odadan farksızdı, yani bir hastanın odasından. Bem beyaz duvarlarda ne bir tablo, ne bir pencere ne de bir leke vardı. Beyaz yatağının her köşesinde bir adet siyah deri kemer vardı. Kriz geçirdiği günler bununla bağlanırdı. Odasında olan tek eşyalar ise yatak ve bir adet sandalyeydi. 

-Sen üzerini değiştir, seni kapının önünde bekliyorum.

Başını yukarı aşağı salladığında babası odadan çıktı ve ardından kapıyı kapattı. Kızın gözleri yatağının üzerinde duran beyaz elbiseye döndü. Gerçi elbise demeye bin şahit isterdi. Ayak bileklerine kadar uzanan, kısa kollu bisiklet yaka bir elbiseydi. Üzerinde ki kıyafetleri çıkartıp katladı ve yatağa koydu. Babası çok titiz biriydi ve kıyafetleri dağınık bıraktığında ona ceza vermekten çekinmezdi.

Beyaz elbiseyi giyeceği sırada gözleri vücuduna takıldı. Kolları iğne izlerinden morarmıştı, bacaklarında eski ve yeni bir çok yara vardı, karnının tam ortasında devasa bir morluk ve son olarak göremese de orada olduğunu bildiği sırtında ki boydan boya kesik izi. Yaralarını düşünmeyi bırakıp beyaz elbiseyi üzerine giydi. Saçlarını eli ile düzeltip odadan çıktı. 

O çıkar çıkmaz yan odanın da kapısı açılmıştı. Up uzun bir koridorda ki dördüncü odada kalan kız yan odada ki  çocuğu gördü ve gülümsedi. Kendisinden yaklaşık altı yaş büyük görünüyordu yani aşağı yukarı on dört yaşındaydı. Buradaki en büyük çocuktu. Hafif uzamaya başlamış siyah saçları ve çok parlak kehribar renkli gözleri vardı. Göz göze geldiklerinde çocuk bir şey demek için ağzını açmıştı ki yanında duran beyaz önlüklü doktor çocuğu kolundan tutup dört numaralı ameliyathaneye soktu. 

-Mavişim, gidelim.

Kız babasının uzattığı elini tuttu ve beraber iki numaralı ameliyat haneye girdiler. Kendi odasından biraz daha büyük, ortalama bir ameliyathane ile aynıydı. Kız babasının elini bırakarak sedyeye oturdu. Odada bulunan doktor babasının yanına yaklaştı ve farklı bir dilde konuşmaya başladı. Kız konuşmayı anlamak bir yana, hangi dil olduğunu bile bilmiyordu. 

-Ser, vy uvereny v etom?

(efendim bu konudan emin misiniz?)

-Vy somnevayetes' v moikh resheniyakh?

(Kararlarımı mı sorguluyorsun?)

-Nikogda! Tol'ko on slishkom mal.

(Asla! Yalnızca o çok küçük.)

-Luchshiy test, kotoryy u nas yest'.

(Elimizde ki en iyi denek o.)

-Yesli on ne smozhet podnyat' telo, my poteryayem nash luchshiy ob"yekt.

(Vücudu kaldıramazsa en iyi deneğimiz kaybedeceğiz.)

-My dolzhny poyti na etot risk, federaly nachinayut otnosit'sya k nam ochen' podozritel'no. Eksperiment dolzhen dat' rezul'taty kak mozhno skoreye.

KANLI BAĞLAR (18+) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin