11. BÖLÜM

18 2 0
                                    

Balo salonunun önüne geldiğimizde arabandan indik. Yol üzerinde bir mağazaya uğramış ve Kerem için bir takım elbise almıştım. İçeri girmeden önce görevlilere davetiyeyi gösterdim. Kısa süre inceleseler de bir kusur bulamayıp bizi içeri aldılar. Genel olarak güzel bir mekandı. 

-Esra hanım.

Sözde bu gece öldüreceğim Can Yüksel karşıma geçti ve elini uzattı.

-Geldiğiniz için teşekkür ederim. 

Elini sıktım ve gülümsedim.

-Asıl ben davetiniz için teşekkür ederim.

Can ben elini bıraktığımda Kereme döndü.

-Ve sizde?

-Kerem, asistanıyım.

-Asistanım olması bir yana çok yakın bir arkadaşımdır. Yalnız gelmek istemediğim için benimle gelip gelemeyeceğini sordum ve o da kabul etti. Umarım sorun yoktur.

Elbette sorun olmayacaktı. Beni sorun olarak görenin gerçekten sorunu olurdum.

-Tabi ki sorun değil. Hoş geldiniz Kerem bey.

İkisi el sıkıştıktan sonra Can bir süre daha lafladı ve en sonunda gitti. İkram masasından iki kadeh alıp birini Kereme verdim.

-Hiç susmayacak sandım.

-Bende öyle.

Kadehlerimizi tokuşturup bir yudum içtik. Açıkçası insanlarla işim yoktu. Buraya Kerem ile herkesi yargılamaya gelmiştim. Yirmi dakika boyunca insanları eleştirip durduk. Dirseğimle hafifçe dürttüm.

-Saat sekiz yönünde ki kadına bak.

Dediğimi yapıp çaktırmadan oraya baktı. Bana döndüğünde gülmemek için dudaklarını bir birine bastırıyordu.

-O nasıl bir saç? Tavus kuşu gibi.

-Değil mi? Balo da misafir değil de gelinin kız kardeşi sanki.

İkimizde sessizce güldük. Canlı orkestra yavaş yavaş sakin müziklere geçerken dans etmeyen bir biz kalmıştık. Kerem elinde ki kadehi masaya bırakıp önümde biraz eğildi ve referans selamı verdi.

-Bu dansı bana bahşeder misiniz?

Hafifçe güldüm ve bende kadehimi bırakıp ufak bir referans yapıp elimi avcuna bıraktım.

-Memnuniyetle.

Balo salonun tam ortasına geçerek dans etmeye başladığımızda sonunda keyfim yerine gelmişti. Dudaklarımdan sessiz bir kahkaha çıktı.

-Sonunda neşelendin biraz.

Gülen Kereme baktım.

-Seninle takılırken üzgün kalmak mümkün mü ki?

Eh, fazla mutluysan nazar değermiş. 

-Sevgilim, beni beklemeyip başkası ile mi dans ediyorsun?

Müziğin sesi biraz kısıldı, insanların dansları yavaşladı. Tüm gözler üzerimizdeydi. Keremin omuzlarında ki ellerimi çektim ve arkamda ki Doruğa döndüm. Kimsenin duyamayacağı bir ses ile konuştum.

-Ne yaptığını sanıyorsun?

Hiç bir şey yokmuş gibi gülümsedi.

-Sevgilim neden başka biri ile dans ediyor öğrenmek istiyorum.

-Seni...

Benimle resmen oyun oynuyordu. Şu saatten sonra onu reddedersem insanlar ona ve bana inanalar olarak ikiye ayrılacaktı. Yani ben medyaya "sevgilisini aldatan ünlü iş kadını Esra" olarak çıkacaktım. Her ne kadar sinirli olsam da nazikçe gülümsedim.

-Seni beklerken samimi bir arkadaşım olan Kerem ile dans etmekte bir sorun görmedim, sevgilim.

Zafer ile gülümseyip elimi tuttuğunda yüzüne bir yumruk geçirmek istedim. Kereme döndüm. Olanları çoktan anlamıştı bile. Bana bir gülümseme yolladıktan sonra vedalaştık. O odanın bir köşesine çekilirken bende Doruk ile dans etmeye başladım. Müzik sesi yeniden yükselmiş ve danslar hızlanmıştı. 

-Neden buradasın? Ve ne demek "sevgilim"?

Güldü.

-Bu gece baloya seninle gelmemi isteyen sendin ve sonra beni ektin.

Bakışları Kereme kaydı.

-Hem de onunla.

Kasten ayağına bastığımda bakışları bana döndü.

-Farkında mısın bilmem ama seninle arkadaş falan değiliz. Biz seninle aynı amaç uğruna çalışan iki yabancıyız.

-Sorun bu mu? Tanışırız zamanla ama evet haklısın, biz arkadaş değiliz.

Yüzüme doğru eğildi ve kulağıma fısıldadı.

-Biz sevgiliyiz.

O an çok sessiz bir klik sesi duydum. Gözlerim çevreyi ararken onu gördüm. Gazetecilerden bir fotoğrafımızı çekmişti. Doruk sessizce kıkırdadığında lanet okudum. Artık medya da bizi sevgili olarak bilecek ve bu sikik oyun uzayacaktı. Doruk geri çekildiğinde dansa devam ettik. Gözüm sinirden seğirirken güldüm.

-Seni öldüreceğim.

Gülümsedi.

-Bende seni çok seviyorum sevgilim.

KANLI BAĞLAR (18+) Where stories live. Discover now