13. BÖLÜM

19 2 0
                                    

-Mekanın güzelmiş.

-Sen içerideyken daha bir güzel.

Bana göz kırptığında gözlerimi devirdim ve kollarımı göğsümde kavuşturdum. O ceketini asarken ben koridorun sonunda ki kapısı olmayan salona geçtim. Genel olarak bej ve kahverengi tonlarının kullanıldığı bir evdi. Televizyonun karşısında olan L koltuğa oturdum ve ayaklarımı ortada ki tahta masaya uzattım.

-Evinde gibi hisset diyecektim ama sanırım gerek kalmadı.

Gözlerim tavanda gezindi.

-Duman için sensör var mı?

-Neden? Yine evimi mi yakacaksın?

Dudak ucu ile güldüm ve çantamda ki sigara paketini çıkarttım. 

-Sensör yok.

Başımla onayladıktan sonra sigarayı dudaklarımın arasına yerleştirdim. Bana ateş vermek için olsa gerek ceplerini yokladı. Aradığını bulamadığında kaşlarını çattı.

-Burada.

Bakışları bana döndüğünde çantamdan onun zipposunu çıkarttım. O yarım ağız gülerken sigaramın ucunu yaktım. Derin bir nefes çektikten sonra bir süre ciğerlerimde tuttum ve yavaşça dışarı verdim. 

-Ne zaman aldın?

-Balo çıkışında sigaramı yaktıktan ve cebine koyduktan sonra.

-Hem bir suikastçı hem de bir hırsız demek?

-Ve bir de denek.

-Ve bir şirket patronu.

-Ve de kafe çalışanı.

Güldü.

-Baya fazla kimliğin var.

-Ne demezsin.

-Üzerine daha rahat bir şeyler verebilirim.

-Deneme bile, evinde soyunmayacağım.

-Bu kadar büyük konuşman ne kadar ilginç, damak tadına uygun değil miyim?

Bir nefes daha çektim. Aslında tam da benim tipimdi. Parmaklarımla kavrayabileceğim kadar uzun siyah saçları, keskin yüz hatları ve hoş bir renkte gözleri vardı. Uzun boylu olmasına rağmen hatırı sayılır bir şekilde büyüktü. Dudaklarımı araladım ve dumanı dışarı bıraktım.

-Prensip meselesi olarak bir daha suratına bakmam gereken insanlarla yatmıyorum.

-Eğer benimle yatacaksan ömrümün sonuna kadar maske takabilirim esrarım.

Kaşlarım hafifçe havalandı.

-Kafanda bir sıkıntı mı var? Hani ismim zor falan da değil ki.

Omuz silkti.

-Esrar kulağa daha güzel geldi.

Mutfak olduğunu tahmin ettiğim yere doğru giderken neşeli sesini bir kez daha duydum.

-Sonuçta bağımlılık yapacak türden bir kadınsın.

Doruk mutfağa girerken kolumu koltuğun arkasına attım. Ağzı iyi iş yapıyordu. Bara gitse bir cümle ile kadınları etrafına toplayacak biriydi. Bir kaç saniye düşündükten sonra kararımdan vazgeçtim, o konuşmadan bile kadınları kendine hayran bırakan biriydi.

Gözlerim bulunduğum odada gezerken ilk dikkatimi çeken şey evin ne kadar boş olduğuydu. Sanki hiç kimse yaşamıyor gibi bir havası vardı, ruhsuzdu. 

-Senin evine kıyasla biraz sade kalıyor sanırım, değil mi?

-Tabi canım, biraz.

Ona baktığımda bir bardak şampanya uzattı. Ben uzun kadehi aldıktan sonra sağ çaprazımda ki tekli koltuğa geçti.

KANLI BAĞLAR (18+) Where stories live. Discover now