12. BÖLÜM

23 3 0
                                    

Balo salonundan çıktığımızda valeden arabayı getirmesini istedim. Kerem solumda, Doruk sağımdaydı. 

-İçer misin?

Keremin bana uzattığı paketten bir dal çıkarttım.

-Teşekkürler, ateş?

Ceplerini yokladı.

-Burada. 

Bu sefer Doruğa döndüğümde dudaklarımda ki sigarayı yaktı. Başımla teşekkür ettiğimde derin bir nefes aldım.  Sigaram yarısına geldiğinde vale arabamı getirmişti. Anahtarlarımı aldıktan sonra Kereme döndüm.

-Gidelim.

-Peki.

Kerem ile arabaya ilerlerken Doruğun da bizimle geldiğini fark ettiğimde kaşlarımı çatıp ona döndüm.

-Seni çağırdığımı sanmıyorum?

Yumruk atmak isteyeceğim bir şekilde gülümsedi.

-Sevgilim bir adamla baş başa arabaya binse ve beni burada tek başıma bıraksa eminim büyük bir yaygara kopar değil mi?

Eli belimi kavradığında bileğini tuttum.

-Çek, yoksa kırarım.

Yüzünde ki ifadesini bir saniye bile bozmadan elini çekti. Anahtarları Kereme attım.

-Sen sür, hiç keyfim yok ve çakır keyfiyim.

-Tamamdır.

Ben arka koltuğa geçtiğimde Kerem sürücü koltuğuna Dorukta ön koltuğa geçti. Araba çalışıp yola koyulduğumuzda Kerem göz ucu ile Doruğa baktı.

-Seni nereye bırakalım?

Doruk gülerek bir adres verdi. Arka koltuğun arkasından bagaja uzandım ve küçük soğutucudan kutu bira aldım. Bir yudum alıp söylendim.

-Hayırdır, adresin değişmiş?

Dikiz aynadan bana baktığında kehribar rengi gözleri parladı.

-Eh, sonuçta evimi-

-Al, bira iç.

Biralardan birini ona atarak sözünü kestiğimde önce bana, sonra Kereme baktı. Dudaklarında küstah bir gülümseme belirdi. 

-Onun bilmediği bir şeyi ben mi biliyorum? Çok onurlandım.

Kerem bizi duysa da kuralı bozmadı ve soru sormadı. Biramı yavaş yavaş içerken camdan sokağı izliyordum. Yol fazla uzun sürmemişti, Doruğun evine vardığımız da Kerem tiksinir bir ifade ile ona döndü. 

-İn, geldik.

-Ne kadar da kabasın.

Dedi gülerek ve ardından bana döndü.

-Sevgilim, bana katılmak ister misin?

-Neden?

Dudakları mümkünmüş gibi biraz daha yukarı kıvrıldı.

-Sana göstereceklerim var.

Hafif sarhoş olduğumdan dolayı olsa gerek bahsettiği şeyi biraz geç anladım, babamı bulmak ve deneyi çözmek için kurduğu ekibi gösterecekti.

-Sen!

Kerem birden Doruğun yakasını tuttuğunda bir yudum daha içtim. Durumu yanlış anlamıştı ama bu Doruğu eğlendiriyor gibi görünüyordu.

-Onunla böyle konuşmaya cüret etme!

-Nasıl konuşmaya? Kötü bir şey söylemedim. Ona, onunda hoşuna gidecek bir şey göstereceğim. değil mi sevgilim?

Kerem bana döndü. Ona hiç bir açıklama yapamazdım o yüzden sakince başımı salladım.

-Sorun değil Kerem, onunla gideceğim.

-Ne?

-Endişelenme, kötü bir şey olmayacak.

Keremle aramda bir şey olmasa dahi her zaman kıskanç olmuştu. Bir sevgili gibi değil de bir abi gibi kıskanıyordu. Uzun süreli ilişki yapan biri değildim ve bazen ihtiyaçlarım için birileri ile beraber olmuşluğum da vardı. Ne zaman ki Kerem beni bir adamla yakalasa önce adamı tehditler eşliğinde evden kovar, daha sonra da beni saatlerce azarlardı. Birlikte olduğum kişilerin tehlikeli olabileceğini ve bana zarar verecekleri konusunda uyarırdı. Sahi, gerçek beni tanısa beni "tehlikeli" adamlardan korur mu yoksa onların önüne mi atardı.

-Onu duydun, benimle geliyor.

Doruk arabadan inip kapımı açtığında inmek için hareketlendim. Kerem hala beni izliyor ve gitmememi umuyor gibiydi. Ona güven verir bir şekilde gülümsedikten sonra arabadan indim.  Şoför koltuğunun camına yaklaştım. Doruk biraz uzakta beni bekliyordu. 

-Ona güvenmiyorum.

-Sen kimseye güvenmiyorsun.

-Sana güveniyorum?

-Bana güveniyorsan sözümü dinle, iyi olacağım.

-Nasıl bu kadar eminsin?

-Kuralımız, Kerem.

İç çekti ve güldü.

-Bir gün tüm gerçekleri öğrenecek miyim?

-Evet, öldüğüm gün vasiyetimi okurken.

İkimizde güldük. Elini saçlarımın ucuna atıp küçük bir tutamını öptü.

-Kendine dikkat et.

-Sende öyle.

Camdan uzaklaştım ve Keremin gidişini izledim. Vasiyet...kötü bir fikir değildi.

KANLI BAĞLAR (18+) Where stories live. Discover now