39

55 4 52
                                    

Tabi saat gecenin 9'u olunca şaşırmamak mümkün değildi. Annem temkinli adımlarla kapıya doğru yanaştı. Delikten baktığında ise yüzünde ufak bir tereddüt ifadesi belirdi. Bunun üzerine bende merak edip baktım. Tam kapının önünde benim yaşlarımda ince-uzun boylu gözleri bal rengi sarı gözlüklü kahverengi saçlı çok güzel bir kız duruyordu ancak üstü başı toz kir içinde, giydiği kıyafetleri ise eski ve yamalıydı.

_Şey merhaba.

Sesi çok ince ve tatlıydı.

_Merhaba. Nasıl yardımcı olabilirim sana?

_Ben sokakta yaşıyorum. Birkaç gün önce yeyetimhaneden kaçtım. Normalde kendime bir şeyler bulabiliyorum fakat üç dört gündür kimse yiyecek atmadığı için karnım çok aç. Ekmeğimiz varsa alabilir miyim?

_O ne demek öyle. İçeri gelsene. Sıcacık yemek varken ekmek istemek nedir.

_Ya rahatsızlık vermeseydim size üstüm de ortada.

_Saçmalama güzel kızım. Sen bizim tanrı misafirimizsin. Olur mu hiç öyle şey?

_Peki teşekkürler.

Henüz adını bile öğrenmemiştik ama onu çok sevmiştim. Hikâyesi gerçekten üzücüydü. Annem yemek koyarken ben de en güzel kıyafetlerimden verdim. O sırada biraz sohbet etmeye vakit bulduk. Meğersem bu gün Akın abinin anlattığı İclal adında ki kız bu kızmış.

Üzerini giyindikten sonra beraber mutfağa geçtik. Hava soğuk olduğu için çok üşümüş ve titriyordu. Annem ateşini ölçtüğünde ise 39.3 çıktı. Hastaneye götürecektik ancak İclal kabul etmeyince bizim de aklımıza hemen Doğu abiyi çağırmak geldi. Nasıl olsa o da doktordu.

_Efendim Beste.

_Ya Doğu abi çok değişik olaylar oldu. Senin sağlık çantanı alıp bize gelme ihtimalin var mı?

_Korkutuyorsun beni.

_Ben de falan bir şey yok gelince öğrenirsin

_İyi peki geliyorum hemen

Doğu abinin gelmesini beklerken İclal de yemeğini yedi. Karnı gerçekten acıkmıştı. O yemeğini yerken ben de yanında beklemiştim. Bir anda aklıma ilk günkü anılarım geldi. Tek bsşıma ne kadar korktuğumu hatırladım. Bu yüzden ne olursa olsun İclal'e destek olacaktım. Sonuçta Akın abi gibi bir insandan korkan Doğu abiyi görse ne yapardı?

_Bu arada kaç yaşındaydın?

_15. Sen?

_Ben de 15 yaşındayım.

_Çok özel değilse neden kaçtın yurttan?

_Bize çok kötü davranıyorlardı. En ufak bir şey de dövüyorlardı. O yüzden mecbur kaldım.

_Özür dilerim seni üzmek istememiştim.

_Yok sıkıntı değil.

Bizim konuştuğumuz sırada zil çaldı. Doğu abi çok şükür gelebilmişti. Üstünde beyaz kapşonlu bir sweatshirt altında ise siyah bol bir eşofman altı vardı.

_Sana da merhaba ufaklık. Yeniden karşılaşmak ne hoş.

Yeniden mi? Daha önce İclal ve Doğu abinin tanışıyor olması nasıl bir tesadüftü böyle? Zaten bin tane soru varken bir yenisi daha eklenmişti aklıma ancak sorunun cevabını almam uzun sürmedi.

_İclal ile biz 1 ay önce tanışmıştık. Ben o zaman acil görevindeydim. Kış olunca hasta olan çocuklar çok oluyor. İclal de onlardan biriydi. Hepsinin yanında anne babası vardı fakat o tekti. Serum takılacaktı. Hiç sesini çıkarmadan diğer çocukların ağlamalarını izliyordu.

Hastanelerde Bir ÖmürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin