40. Bölüm / Tehlike

494 88 84
                                    

Lily Evans hastane kanadında gözlerini açtığında bir kaç saniye boyunca nerede olduğunu idrak edemedi. Dikkatli bir şekilde inceleyince hastane kanadında olduğunu anlamıştı.

Etrafında ona merakla bakan gözleri fark edince içeride kimlerin olduğuna baktı teker teker. Yatağın baş ucunda James Potter vardı. Onun arkasında Sirius Black, Peter Pettigrew, Leonardo Janson ve Remus Lupin duruyordu. Yani bütün Çapulcular tam kadro onun baş ucundaydı.

Yatakta oturur pozisyona gelip başını ovaladı bir kaç saniye. Tuhaf bir baş ağrısı hissediyordu. Hatta baş ağrısından ziyade zihni biraz bulanık gibiydi.

"İyi misin LilyÇiçeğim? diye endişeyle soran James'in sesini duyunca kendine geldi.

"Ben senin çiçeğin falan değilim Potter!" diye mırıldandığında James onun bu tavrına alışkın olduğu için hiç bir alınma belirtisi göstermemişti.

Lily başını kaldırıp etrafı incelerken "Noldu? Neden burdayım?" diye sordu kendisine bakan meraklı gözlere.

"Ne olduğunu asıl bizim sana sormamız lazım Lily. İkinci kat batı koridorunda baygın halde bulduk seni. Kimse kullanmaz orayı biliyorsun. Ne işin vardı ki orda?" diye sordu Remus.

Lily kafa karışıklığı ile ona baktı. "Batı koridoru mu? İyi de ben oraya hiç gitmedim ki?" dedi hayretle.

Bir kaç saniye gergin bir sessizlik oldu aralarında. Herkesin kafası karışmıştı anlaşılan. Peter işi garantiye almak için hastane kanadına küçük bir sessizlik büyüsü yaptıktan sonra sordu.

"En son hatırladığın şey nedir Evans?"

Lily kaşlarını çatmış halde bir süre neler olduğunu hatırlamaya çalıştı.

"Kütüphanede ders çalışıyordum, sonra mola vermek için Slytherin - Hufflepuff maçını izlemeye karar verdim. En son kütüphaneden çıktığımı hatırlıyorum. Gerisi yok..." dedi kafası karışmış bir halde.

"Batı koridoruna gitmediğine eminsin yani?" diye sordu Leo.

Lily sorguya çekiliyormuş gibi hissediyor olsa da cevap vermekten çekinmedi. Çünkü kendi kafası da epey karışmıştı.

"Eminim, gitmedim... Gitmem de zaten. Herhangi bir Slytherin öğrencisi ile karşılaşmamak için tek başıma tenha yerlere gitmiyorum bir süredir. Sınavlar yaklaşırken boş yere olay yaşayıp ceza almak istemiyorum çünkü" dedi net bir şekilde.

"Bu işten kötü kokular geliyor burnuma" dedi Sirius. İlk defa şaka yapıp dalga geçmek yerine ciddi bir yorum yapıyordu ve bu onun için pek alışılmış bir durum değildi.

Remus da onu onayladı. "Haklısın Pati! Sıradan bir baygınlık olamayacak kadar şüpheli duruyor" dedi düşünceli bir şekilde.

"Kütüphaneden çıktığında saat olarak kaçtı hatırlıyor musun? diye sordu Leo.

"Maç başlayalı henüz 15 dakika falan olmuştu galiba... Yani 16:15 civarı olmalı" dedi düşünceli bir şekilde.

"Biz seni bulduğumuzda saat 18.00' di Lily" dedi Remus tedirgin bir ifadeyle. "Tek başına koridorun ortasında baygın halde yatıyordun."

"Sizin orada ne işiniz vardı ki?" diye sordu Lily şüpheyle.

James biraz mahçup bir şekilde bakışlarını kaçırdı. "Şeyyy... Ben seni arıyordum zaten. Öğle yemeğinden beri göremeyince endişelendim" dedi.

Lily normalde olsa James'in onu sürekli takip ediyor olmasına kesinlikle kızardı. Çünkü rahatsız edecek derecede takip ettiği çok olmuştu James'in. Ancak şimdi düşününce eğer o olmasaydı kendisini kim bilir ne zaman bulurlardı. Bu yüzden ona kızmak yerine sessiz kalmayı tercih etti.

Kayıt Dışı / ÇapulcularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin