88. Bölüm / Cesaret Kıvılcımı

368 55 83
                                    

Ricardo ve Narcissa Hogwarts'tan kilometrelerce uzakta Londra'nın merkezindeki kalabalık sokakların aksine tenha bir çıkmaz sokağa gelmişlerdi ilk olarak.

Narcissa geldikleri yeri görünce kafa karışıklığıyla etrafına bakındı. Neden direkt evin içine değil de buraya geldiklerini çözememişti.

"Bu da ne demek oluyor Dobby! Bizi direkt olarak evin içine götürmen lazımdı" diyerek ev cinine kızmaya başladı.

"Dobby denedi efendim! Ancak evin koruması izin vermiyor! Dobby başarısız olduğu için çok üzgün! Bu yüzden kendini cezalandıracak!" dedikten sonra en yakındaki sokak duvarına kafasını vurmaya başladı.

Ricardo çabucak yanına gidip ev cininin kendine zarar vermesini engellemeye çalışırken Narcissa hala durumu anlamlandırabilmek için giremedikleri eve bakıyordu.

"Mümkün değil! Lucius girebileceğimi söylemişti. Neden giremedik ki?" diye mırıldandı. Olan biteni anlamaya çalışıyordu.

Ricardo "Dobby'e kendine zarar vermemesini söyle Cissy!" diye söylendi. Çünkü ev cini onun talimatlarını bir türlü dinlemiyordu.

Onun sesiyle Narcissa ev cinine baktı. Böylesi bir durumda Ricardo'nun önemsiz bir ev cini için endişelenmesini anlamsız bulmuştu.

"Dur artık Dobby! Daha fazla zarar verme kendine! Hem seninle işimiz kalmadı, şimdilik gidebilirsin!" dediği anda ev cini aldığı emirle anında ortadan kaybolmuştu.

Ricardo'nun Dobby'i tutan elleri bir anda boşta kalınca o da doğrulup Narcissa gibi etrafına bakmaya başladı. Southwark Katedrali bütün ihtişamı ile karşısında duruyordu. Yıllar önce -aslında yıllar sonra- ziyaret ettikleri haline göre biraz daha yıpranmış gibiydi. Luciana'nın dediği gibi sonradan restorasyon yapılmış olmalıydı. Yine de 1000 yıllık yapı hala bütün görkemiyle görenleri büyülemeye devam ediyordu.

Katedral haricinde caddedeki her şey Ricardo'nun hatırladığı şeklinden farklıydı. Yaklaşık 50 yıllık bir zaman diliminde yaşanacak değişim oldukça ilginç gelmişti ona.

Genç büyücü bakışlarını sokaktan çekip tekrar Narcissa'ya döndü. "Evi sen görebiliyor musun?" diye sordu.

Narcissa baktığı yerden bakışlarını çekip başını salladı. "Görüyorum tabi! Hemen şu karşımızdaki kırmızı tuğlalı yapı işte" diyerek bir yeri işaret etti.

Ancak Ricardo onun işaret ettiği yerde hiç bir şey göremiyordu. Bu durum Fidelius büyüsünün varlığını kanıtlardı.

"Sen göstermene rağmen ben hala evi göremiyorum Cissy!" dedi tereddütlü bir ifadeyle.

"Nasıl yani? Ama seni ben getirdim buraya! Yani büyünün artık seni etkilememesi lazımdı" diye itiraz etti Narcissa. Kafası iyice karışmıştı.

Ricardo bir kaç saniye durup düşündü. Fidelius büyüsünün sınırlarını araştırmadığı için kendine kızdı. Luciana olsa evi görememe sebebini kesinlikle biliyor olurdu.

Sonra aklına gelen şeyle cebindeki cep-haber kartını çıkardı. Sadece Luciana'nın anlayacağı bir şekilde şifreli bir mesaj gönderebilirdi.

Çünkü konuşmalar tüm üyeler tarafından okunabiliyordu. Bir üyenin kartı ölüm yiyenlerden birinin eline geçebilirdi. Son hortkuluğa bu kadar yaklaşmışken Voldemort engeline uğramak istemiyordu. Bu yüzden üstü kapalı bir şekilde yazdı mesajını.

Ricardo mesajı gönderdiği esnada Luciana ve Emilia diğer hortkulukların olduğu kutuyu İhtiyaç Odasından almışlardı. Hogwarts'ın çıkış kapısında Sirius, Regulus ve Leo'yu bekliyorlardı.

Kayıt Dışı / ÇapulcularWhere stories live. Discover now