72. Bölüm / Sır Perdesi

455 77 59
                                    

Kayıt Dışı dört genç Merlin ile görüşmeyi yaptıktan sonra artık mecburen ihtiyaç odasından çıkmışlardı.

Gün boyu ortadan kaybolmak çok dikkat çekerdi çünkü. Öğle yemeği vaktinde kimseye görünmeden kendi binalarına gidip duş alarak temizlenmişler ve savaştan kalma hallerini biraz da olsa atmışlardı.

Sadece gece boyu uykusuz kaldıkları için göz altlarında oluşan mor halkalar biraz dikkat çekiyordu o kadar.

Öğle yemeğine geç kaldıkları için Emilia onlara mutfaktan birer sandviç getirmişti. Çünkü Hufflepuff binası mutfağın hemen yanındaydı. Geceden beri hiç bir şey yemedikleri dikkate alınırsa kuru sandviç bile dünyanın en lezzetli yemeği gibi geliyordu onlara.

Yemek sonrası hızlıca derslere yetişmek için ayrıldılar. Ricardo ve Emilia Tılsım sınıfına giderken Leo ve Luciana'nın dersi Sihirli Yaratıkların Bakımıydı.

Ricardo ayrılmadan önce belki yüz kez Luciana'ya iyi olup olmadığını sormuştu. Ay yüzlü kızın tüm o işkenceden sonra yeterince tedavi görmeyip dinlenmemesi onu endişelendiriyordu.

Luciana güç bela onu ikna ettikten sonra Leo ile birlikte Hogwarts bahçesine çıkmıştı. Hala ağrıları vardı ve attığı her adımda iki büklüm olmamak için büyük çaba sarf ediyordu.

Derse en son onlar geldikleri için Profesör ikisine de ters ters baktıktan sonra dersi anlatmaya başlamıştı.

Profesör Silvanus Kettleburn bugün onlara tehlike anında kaybolma yeteneği ile ünlü olan bir grup Diricawl getirmişti ve onunla nasıl başa çıkabileceklerini öğretiyor, bakımları hakkında bilgiler veriyordu.

Leo sıkıntılı bir şekilde önce Çapulculara baktı. Ancak onun bakışı ile hepsi başını çevirip başka bir şey ile ilgileniyormuş gibi yaptılar. Bir tek Remus üzgün bir ifadeyle omuzlarını silkmişti.

Sonra Olivia'nın olduğu yöne baktı. Çikolata gözlü sevdiceği onun olduğu tarafa hiç bir şekilde bakmıyordu. Bu Olivia ile ilk kavgalarıydı ve Leo kolu kanadı kırılmış gibi ne yapacağını bilmiyordu. Ya her şeyi anlattıktan sonra da onu affetmezse diye içi içini yiyordu.

Luciana elini Leo'nun omzuna koyarak teselli amaçlı bir kaç kez vurdu. Daha sonra ağır adımlarla Olivia'nın yanına doğru ilerlemeye başladı.

"Biraz konuşabilir miyiz Olivia?" diye sordu çekinerek. Ona gerçekten değer veriyordu. Hogwarts'a geldiği ilk günden beri arkadaşlardı ve Olivia ona karşı her zaman nazik ve düşünceli olmuştu. Onun dostluğunu kaybetmek istemiyordu.

"Konuşacak bir şeyimiz olduğunu sanmıyorum" dedi Olivia. Göz teması kurmadan elindeki deftere hızlı notlar karalamakla meşguldü.

"Kırgın olmanı anlıyorum" diyerek tekrar şansını denedi Luciana. Ancak Olivia ona fırsat vermeden sözünü kesmişti. Kırgın bakışlarını çevirerek konuşmaya başladı.

"Konuşmak istemiyorum dedim Luciana! Yoksa kalbini kıracağım" dedi net bir şekilde. "Ve senin aksine ben birilerinin kalbinin kırılıp kırılmamasını önemsiyorum" dedikten sonra ona fırsat vermeden öne çıkıp Profesöre dersle ilgili bir soru sordu.

Luciana bir anda karnına giren yoğun acıyla ayakta duramayacağını fark edip gözlerden uzak bir kayanın üzerine oturdu. Derin nefesler alarak ağrının geçmesini bekledi ancak beklemek hiç bir işe yaramıyordu.

"İyi misin Lucy!"

Duyduğu sesle birlikte ardına döndüğünde ona endişeli bakışlar atan James Potter ile karşılaşmayı beklemiyordu.

Kayıt Dışı / ÇapulcularWhere stories live. Discover now