Dönemin ilk dersi olan Sihir Tarihinde Slytherin ve Gryffindor binaları ortaktı. Yeni yılın ilk dersinin bu kadar sıkıcı olması ise gerçekten büyük talihsizlikti.
"Merlin aşkına! Avrupa Büyücüleri Ortaçağ Meclisini neden öğreniyoruz ki biz?" diye bıkkın bir şekilde kafasını sıraya vurdu Sirius. Yanı başında oturan Remus ona şaşkınlıkla baktı.
"Vay canına Pati! Dersin konusunu biliyor olman kesinlikle büyük bir gelişme" diye takıldı ona.
"Ben bütün derslerin konusunu bilirim Aylak! Tek sorun konusunu öğrendikten sonra bütün hevesimin kaçıyor olması" dedi bezmiş bir şekilde.
"Bütün bu tembellikle o kadar SBD'yi nasıl aldın hâlâ hayret ediyorum" dedi Remus.
"Kıskanma kurt bakışlı! Senin zeka da benimki kadar olmasa da idare eder" diyerek işi şakaya vurdu Sirius.
"Neden kıskanayım Pati? Sizin başarılarınızla gurur duyarım ben ancak" diye itiraz etti Remus ciddiyetle.
"Bu olgun karakterin gözlerimi yaşartıyor Rem! Ben olsam senin zayıf aldığın derslerle bi güzel dalga geçerdim. Ama alacağın olsun son beş yıldır bu duyguyu hiç yaşatmadın bana" dedi alınmış gibi yaparak.
Remus ister istemez gülmeye başlamıştı. "Fazla dürüstlük bir gün başına bela olacak bak benden söylemesi" diye uyardı arkadaşını.
Sirius onu takmayıp omuz silkti. Sınıfın kapıya yakın köşesinde, oturdukları sıraya sessizlik büyüsü yaparak patlamalı pişti oynayan James, Peter ve Leo'ya hasretle baktı bir süre. Remus'un yanına oturduğuna çoktan pişman olmuştu bile.
Can sıkıntısı ile bakışlarını sınıfın üzerinde gezdirdi. Sağ çaprazında Ricardo ve Barty Avrupa büyücülerinin yanlış siyaset anlayışı üzerine derin bir tartışmaya dalmışlardı. Bu akademik konuşmayı duyduğu anda kulağı enfeksiyon kapmış gibi silkelenip dikkatini oradan çekti ve sataşacak başka birilerini aradı.
En arka sırada tek başına oturan Emma Vanity'i başını sıraya yaslamış derin bir şekilde uyurken görünce yüzüne yayılan sinsi sırıtmaya engel olamamıştı.
Remus'a dönüp "Ben birazdan gelirim" diyerek yerinden kalktı ve hızlı bir şekilde en arkadaki sıraya, Emma Vanity'in yanına oturdu. Genç cadı derin bir uykuda olduğu için onun yanına oturduğunu fark etmemişti bile
Remus zaten bir şeyler not aldığı için Sirius'un nereye gittiğini hiç takmamıştı. Sınıfın geri kalanı ise onun yine bir kızı gözüne kestirdiğini düşünüp meseleyi ciddiye almamışlardı. Çünkü Sirius Black kızların çoğuna yakın davranır ama genelde beş dakika sonra sıkılıp giderdi.
Emma Vanity'in yanına oturduktan sonra bir süre genç cadının uyurkenki halini izledi istemsizce. Sonra Emma'nın uykudayken hafifçe gülümsemeye başladığını görünce kendi yüzüne yayılan gülümsemeye de engel olamamıştı. Gamzesi belli belirsiz görünürken fazlasıyla masum duruyordu Emma
Sirius gülümsediğini fark edince kendini hızlıca toparlayıp gelme amacını uygulamaya koymaya başladı. Emma'yı yeterince sinir etmeden bu dersten çıkmayacaktı.
Genç cadının saçlarından bir tutamı alıp kulağına değdirerek huylanmasını sağladı. Onu uykusundan uyandırana kadar aynı işlemi tekrar tekrar yapınca sonunda Emma huysuzca gözlerini kırpıştırmaya başlamıştı.
"Sonunda be! Bi an kış uykusuna yattın sandım Vanity" dedi Sirius dalga geçerek.
Emma gözlerini kırpıştırıp açtığı anda baş ucunda Sirius'u görünce bıkkınlıkla göz devirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıt Dışı / Çapulcular
FanfictionFarklılıklarımız bizi ayrıştırmak yerine bir araya getirseydi dünya nasıl bir yer olurdu? Peki ya Hogwarts bu birlikteliğin merkezi olsaydı... Bazı sihirler için asaya ihtiyaç duyulmaz... Değerini bilenler için sevgi en büyük sihirdir... Yetimhanede...
