85. Bölüm / Bir Fedakarlık Meselesi

399 57 90
                                    

Aralık ayının son günlerine girilmişken Hogwarts yağan yoğun kar yüzünden beyaza boyanmıştı. Noel tatilinin başlıyor olması ayrı bir heyecan sebebiydi.

Tüm öğrenciler tatil için evlerine gitme hazırlığı yaparken kayıt dışı dört genç Hogwarts'ta kalacaklardı. Çünkü Voldemort açıkça onları ele geçirme planları yaparken ortalıkta dolaşmamak en iyisiydi.

Hem bu süreçte Alestor Moody'i tehlikeye atacak herhangi bir hareketi hiç biri istemezdi. Çünkü zaten Moody ile yeterince yakın görünüp onu tehlikeye atmışlardı.

Rabastan Lestrange aracılığıyla onların tatili Hogwarts'ta geçirecekleri bilgisini Voldemort'a ulaştırmışlardı. Böylece tatil boyunca hiç bir hamle yapamayacaktı. Herkes için en güvenli yol buydu.

Sonuç olarak herkes hazırlanırken dört arkadaş tüm bu karmaşanın dışında kalmışlardı.

Onlar gibi Hogwarts'ta kalan iki kişi daha vardı. Black kardeşler... Walburga Black hala ortalıkta görünmediği için Regulus'un boş eve gitmesinin bir manası yoktu. Sirius da kardeşini tek bırakmamak için kalmaya karar vermişti.

Onların yanı sıra alt sınıflardan bir iki öğrenci dışında herkes eve gidiyordu. Hogwarts tarihinde belki de ilk defa okulda kalan öğrenci sayısı bu kadar azdı.

Bakanlığın tamamen Voldemort'un kontrolüne geçmesi herkeste tedirgin bir ruh haline sebep olmuştu. Bu sebeple imkanı olan herkes soluğu ailesinin yanında almak için can atıyordu.

Kahvaltı sonrası bütün öğrenciler hazırlanma telaşı içerisindeyken Luciana fırsattan istifade kütüphanede tek başına kitaplara gömülmüştü.

Yaklaşık yarım saattir incelediği kitaba dalmışken aşık olduğu sesi duyunca bir anda bütün dikkati dağıldı.

"Seni burada bulduğuma neden şaşırmadım acaba?" diye sordu Ricardo hafifçe gülümseyerek.

Luciana başını kaldırıp safir mavisi gözlere bakınca içinin huzurla dolduğunu fark etmişti.

Ricardo ay yüzlü kızın tam karşısına oturup aşık olduğu gözlere takılı kaldı. Bu şekilde saatlerce Luciana'yı izleyebilirdi.

"Beni bilirsin bu fırsatı kaçıramazdım" diyerek yaramaz bir gülüş gönderdi güzel cadı.

Bu yaramaz çocuk bakışlarının Ricardo'ya ne kadar tatlı göründüğünden habersizdi. Genç büyücü kesinlikle bu tatlı bakışın da resmini çizecekti. Çünkü onun için Luciana'nın her ifadesini çizmek terapi gibi bir şeydi.

"Ne arıyorsun peki?" diye sordu Ricardo. Luciana'nın gece gibi güzel bakışlarının etkisinden kurtulmak için dikkatini başka yöne çekmeye çalışıyordu.

Ay yüzlü kız sıkıntılı bir ifadeye büründü bir anda. Bu ifadeyi tanıyordu Ricardo. Güzel cadının o zeka küpü aklında yine kırk tane tilkinin dönüp durduğu her halinden belliydi.

"Her zamanki şeyler Ric! Savaşta işimize yarayacak herhangi bir şey işte..." diye yanıtladı kısaca. Detay vermek istemiyordu. Çünkü bulduğu şeyler birazcık can sıkıcıydı.

"Ne buldun Lucy! Benden de mi saklayacaksın?" diye sordu Ricardo yumuşak bir sesle.

Onun bu ses tonuna ve bu bakışına Luciana kesinlikle karşı koyamıyordu. Sıkıntılı bir nefes verdikten sonra incelediği kitabı çevirip Ricardo'ya uzattı. Açık olan sayfada Ricardo'nun adını ilk defa duyduğu bir büyü vardı.

'Virtus Amoris'

Ricardo istemsizce kaşlarını çatmış sayfada yazılı olan şeyleri okurken bir anda fark ettiği şeyle çatılı kaşları hayretle havalandı.

Kayıt Dışı / ÇapulcularWhere stories live. Discover now