0.9

5.5K 314 34
                                    


Hoşgeldiniz, bölüme başlamadan önce oy verirseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim. Kitabı beğeniyorsanız arkadaşlarınıza da önerebilirsiniz:)

Bu arada, pinterestte falan görüyorum böyle Wattpad kitapları için yapılan editler oluyor. Aranızda bu işlerle uğraşanınız varsa bana ulaşabilir mi acaba? Çünkü hiç anlamıyorum bu edit işlerinden falan.

Tüm yorumlarınızı ve mesajlarınızı okuyorum, yorum yaparak okursanız sevinirim. İyi okumalar<3







"Dur abicim örtme üstünü ateşin var."

"Soğuk diyorum soğuuk!"

"Biliyorum, ateşin var çünkü. Havalar ısınmışken nasıl becerdin hasta olmayı?"

Abimin sesi kafamın içinde uğulduyordu, bilincim yerindeydi aslında... Yani sanırım. Daha önce hiç narkoz almamıştım, ama çevremdekiler çok ateşim çıktığında narkozlu gibi davrandığımı söylerlerdi.

"Hayır anne, hastaneye gidecek hali yok bunun. Ateş düşürücü mü? Tamam." Sanırım annemle telefonda konuşuyordu abim. Annemler İzmir'e teyzemlere gitmişlerdi. Birkaç gün orada kalacaklardı.

Abim alnıma soğuk bir bez koyduktan sonra bir şeyler söyledi. Yarı uykulu ve ateşli halimle tam anlayamadım ne dediğini.
Daha sonra tekrar telefonda konuşmaya başladı, gözlerim kontrolüm dışında hareket ediyor gibiydi, çok halsiz hissediyordum.

"Evde misin? Ben bi eczaneye kadar gideceğim, sen gel tek kalmasın. Ateşi var baya. Hıhı tamam, bekliyorum."

Bir süre sonra alnımda bir öpücük hissettim. Gözümü açtığımda abim odamdan çıkıyordu. Gözlerimi tekrar kapattım. Çok soğuktu, ama yatağımda üstümü örteceğim bir şey yoktu. Kalkıp almaya da halim yoktu.

"Soğuk... Çok soğuk.." diye mırıldanırken saçlarımda bir el hissettim. Kendimi zorlayarak gözlerimi açtım.

"Emir?"

"Abin eczaneye gitti. Bugün bu saatte açık eczane bulmak zor olur." Dedi sessizce Emir abi. O ne zaman gelmişti?

"Çok soğuk."

"Biliyorum."

Gözlerimi tekrar kapattım. Alnıma doğrulttuğu öten bir şeyin bip sesiyle tekrar açtım. Emir abi telefonda konuşuyordu.

"Daha çok yükseldi ateşi, bulamadın mı hala?"

Kollarımdan tutup beni doğrulttuğunda yarı baygın gibiydim. Bedenim havalandığında banyoya girdiğimizi anladım. Beni kucağında duşakabinin içine sokup dizlerinin üzerine oturdu. Ben de kucağındaydım. Su buz gibiydi, her yer buz gibiydi. Dişlerimin birbirine vurduğunu hissediyordum.

"Üşüyorum." Dedim ağlamaklı bir sesle. Emir abiye daha çok yaklaştım ısınmak için. Bana suyu tutmak için kendisini de ıslatmak zorunda kalmıştı. Suyu kapattığında bir süre bekledi.

"Daha iyi misin?"

"Hıhı."

Beni duşakabinden çıkarıp bir havluyla saçlarımı kuruladı. Odaya geçtiğimde yatağa oturdum.

"Üstünü değiştirebilir misin?" Diye sordu.

"Hıhı." Dedim halsizce. Kapının önüne çıkıp kapıyı kapattı. Yatağımın üzerindeki bol, yeşil tişort'ü ve gri şortu giyindim zorlukla. Emir abi içeri girdiğinde kendimi yatağa atmıştım.

"Saçların ıslak." Dedi beni doğrultup yatak başlığına yaslanmamı sağlarken.

"Hadi ya? Nasıl ıslanmış ki?"

Burası Benim GökyüzümWhere stories live. Discover now