2.6

1K 84 14
                                    


...




Genelde yaz mevsimleri benim için pozitiflik demekti. Her sene, belli dönemlerde kendimi boşluğa düşmüş hissederdim. Bu dönemler genelde okulun açıldığı zamanlar, sonbahar zamanları olurdu. Bu günlerde ise, yaz tatilimi zehir edecek bir psikolojiye bürünmüştüm. Parkta yaşanan olayın üzerinden 3 gün geçmişti ve Emir'le daha sonra hiç konuşmamıştık. Naz, bir 2000ler çalma listesi eşliğinde hazırlanarak kız kıza dışarı çıkmanın iyi geleceğini düşünmüş, beni de buna ikna etmişti.

Şimdi dolabımın önünde, benim için kıyafet seçmeye çalışıyordu. Saat akşama geliyordu ve biz gece gezmesi yapmaya karar vermiştik.

"Işıl ışıl olacaksın kızım! Geceyi aydınlatacaksın güneş gibi!" Dedi neşeyle. Başımı aşağı sarkıtarak yattığım yataktan, ona boş boş baktım. Ne dediğini anlamıyordum, belki vücudumdaki tüm kan kafamda toplandığındandı.

"Bak bunu giyiyorsun. Saçın makyajın, hepsini bana bırak." Dedi elindeki kıyafetleri bana uzatıp. Siyah, boyundan bağlamalı, sırtı açık bir bluz ve siyah deri bir etek seçmişti. Bıkkınlıkla yattığım yerden kalkıp üstümü giyinmeye gittim. Güzel bir kombindi. Naz'ın bu konulardaki zevkine güveniyordum.

"Giydim." Dedim karşısında durup.

"Çok güzel, otur saçını yapalım." Dedi beni oturtup. Depresyondaymışım gibi davranıyordu.

"Abime de bir şey söylemedim. Merak ediyor, kafasına takıldı." Dedim o saçlarımı maşalarken. Abim bir iki kez daha bana imalı sorular sormuştu ama bir şey söylememiştim.

"Söylesen ne söyleyeceksin ki? Yani garip bir durum. Ben hala inanmıyorum Gökçe. Yani Emir abinin Nilsu'ya ne işi olur? Ayrıca seninle bu seviyeye gelmişken böyle bir şey yapmaz."

"Yapmış işte."

"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"

"Resim attı Nazlı!"

"Ya shop yapmıştır, ne bileyim denk getirmiştir. Bak dizilerde hep bu yüzden arası bozuluyor karakterlerin. Birbirlerine gidip sorsalar sorun kalmayacak!"

"Ne sorayım Naz? Aldattın mı beni mi diyeyim? Ortada bir ilişki bile yok!"

"Ay! Neyse aman! Bu gün bunları konuşmuyoruz. Gidiyoruz, geziyoruz, eğleniyoruz. Unut Emir'i."

Aslında birkaç gündür kafamda bu konu vardı. Emir'i unutmak. Kafam çok karışıktı, ama belki de doğrusu budur diye düşünüyordum. Belki olmayacaktır. Belki olmayacak bir şeyi zorluyorumdur. Belki diğer türlü herkes için daha iyi olacaktı... Bilmiyordum.

Saçlarımı hızlıca bitirip makyajıma geçti. Hafif ama güzel duran bir makyaj yapıp bitirdi. Kendisi de mavi, kot bir etek ve beyaz bir bluz giymişti.

"Çok güzeliz ya." Dedi aynanın önünde bize bakarak. "Fazlayız biz buralara, harcanıyoruz."

"Harcanıyoruz evet." Diye mırıldandım alayla. Kapının önüne gelip ayakkabılarımızı giydiğimizde içeri doğru seslendim.

"Biz çıkıyoruz. Sabah beş gibi geliriz! Belki de hiç gelmeyiz. Beklemeyin siz."

Annem salonda, oturduğu koltuktan bize salak mısınız der gibi bakıyordu. Gülerek  başını çevirdiğinde ona öpücük attım.

Evden çıktığımızda Nazlı bana planımızı anlatmaya başlamıştı.

" Önce gidiyoruz güzel bir yemek yiyoruz." Dedi heyecanla. Devamı gelmeyince ona döndüm.

"Sonra?"

"Sonrasına bakarız."

Gülerek gözlerimi devirdim.

Burası Benim GökyüzümTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon