laz yarim [boyxboy texting]

ly [61] BÜYÜK FİNAL Part.1

Atahan elindeki hırkayı da ağzına kadar doldurduğu valizin içine koyduktan sonra valizi kapatmaya çalıştı. Fakat sadece çalışmıştı çünkü ağzına kadar dolu olan valiz imdat çığlıkları atarcasına tıka basaydı. Değil bir hırkayı bir çorabı bile alacak kapasitesi kalmamıştı.

"Egeberk" diye bağırdı içeriye doğru. Bir dakikadan az bir süre sonra Egeberk kapıda gözüktü. "Efendim balım." dedi. Atahan bu "balım, aşkım, canım, cicim..." şeylerine yıllar geçse de hâlâ alışamamıştı. Düşüp bayılma işini çok şükür bitirmişti fakat hâlâ kalbi deli gibi hızlı atıyor içindeki tüm kelebekler karnına toplanıyordu. "Of bu valizi kapatamıyorum, o kadar da şey koymadım ama ne kadar zorlarsam zorlayayım kapanmıyor zıkkım olası şey."

Egeberk ağzına kadar dolu olan valize ufak bir bakış attı. Hiçbir şey doldurmadım dediği valiz yardım çığlıkları atıyordu. İçeriye doğru adımladı. "Çık otur üstüne, ben de kapatmaya çalışayım." dedi. Atahan valizin fermuarından elini çekip üzerine oturdu. Egeberk gelip fermuarından çekmeye başladı. Başta biraz zorlasa da kapatmayı başarmıştı. "İyi ki çok bir şey almamışsın balım. Çok bir şey alsaydın nasıl kapatırdık bu valizi. Atahan Egeberk'in onla dalga geçtiğini biliyordu ama umursamadı. Oturduğu valize doğru eğilmiş Egeberk'in omuzlarına kollarını koydu. Egeberk kafasını valizden kaldırıp onun gözlerinin içine doğru baktı. Atahan sevimlice gülümsedi. "Bu benim ilk yurtdışım Egeberk. Seninle birlikte güzel bir tatil yapacağız o yüzden ne lazım olur bilemedim. Bu yüzden lazım olabileceğini düşündüğüm her şeyi koydum. İkimiz için de." dedi. Egeberk büyükçe gülümseyip ellerini Atahan'ın ince beline koydu. "Sen olmasaydın illaki bir seyler unuturdum ben balım. İyi ki hayatımda sen varsın, gözüm asla arkada kalmaz." dedi. Atahan gülümsemesine gülümseme katarak Egeberk'e doğru yaklaştı. Her seferinde elleri terliyor başı dönüyordu. Asla ama asla alışamayacaktı bu duruma. Egeberk de ona uyup yakınlaştı. Dudakları birbirine değdiğinde ilk başta masum minik bir öpücük olur diye düşünmüşlerdi fakat araya diller girince bunun düşündüklerinden daha fazlası olduğunu anladılar.

Nefesleri birbirine karışmış Egeberk'in tek eli Atahan'ın saçları arasına girmişti. Atahan oturduğu için Egeberk'e yetişebilmek adına kalçası üstünde yükselmişti. Dudakları birbirlerini hunaharca ezerken ikisi de büyük bir nefese ihtiyaç duydu, bu yüzden ayrılmak zorunda kaldılar. Atahan derince nefrs alırken, Egeberk burnunu Atahan'ın saçlarına koyup orada nefeslendi.

"Biliyorum, çok güzeldi ve asla bitmesini istemedik ikimiz de fakat biraz daha zaman harcarsak annem de bizi harcar." dedi Egeberk bir derin nefes ardından. Burada annem derken Atahan'ın annesinden bahsediyordu. İkili yurt dışına tatile çıkıyordu bu sabah 5'teki uçakla ve annesi son kez birlikte bir akşam yemeği yemek istemişti. Arabayla yarım saatten kısa da olsa ev, ne kadar fazla zaman o kadar iyiydi. Atahan da hak vererek "Tamam iki dakika içinde kapının dışında olacağım. Bana güvenebilirsin komutanım."dedi asker selamı vererek. İkisi de bunun en az 12 dakika süreceğini biliyordu ama ikisi de ses etmedi.

***

Annemgile gelmiş yemeğimizi yemiş tatlılarımızı da bitirmiştik. Şimdi de çay eşliğinde çekirdek çitleyerek dedikodu yapıyorduk. "Esma'ın kızı evleniyormuş seneye." dedi annem. "Esma kimdi gı?" dedim ben de. İsim tanıdık geliyordu ama nereden çıkartamamıştım. Annem çayından bir yudum alıp "Yok mu Gülsüm Yenge'nin kızı Esma, kızı Fatma nişanlanmış seneye de evleniyormuş."  Bir iki kere gördüğüm kadın ve kızı gözümün önünde canlanınca ''Haaa o kız. Görüyon mu sen şu Fatma'yı benden küçük ama benden önce evleniyor." dedim. Burada muhatapım annem değildi. Duyması gereken kişi duydu mu diye baktım ama Egeberk hiç oralı değildi, şerefsiz. Annem göndermemi anlamış kıkırdıyordu. "Seneler önce ben hiç evlenmek istemiyorum anne sonsuza kadar birlikte kalalım diyordun ne oldu şimdi?"dedi. Egeberk'e bir bakış atıp "Bazı arkadaşlarla tanıştım da fikrim 180 derece dönüverdi. Gördüğüm an nikah basmak istedim de işte şartlar." dedim elimdeki çekirdek kabuğunu kaseye koyarken. Gözüm hala Egeberk'teydi. Gözümün içine bakıp gülümsedi. İşte aşk buydu babasını satıyım. İki dakika trip atıp yüzümüzü asamıyorduk. Şerefsizin biri iki gülünce şaftın kayıyor, adını sanını unutuyordun. "Neyse Fatma'dan sonra da sıra bize de gelir umarım." dedim tekrardan bir avuç çekirdek doldururken elime. Egeberk'in içinden "inşallah" diye mırıldandığını duydum belli belirsiz. Haydi kızla kalkın göbek atmaya, Atahan'ın düğünü var.

SELAM HİÇ BİTMEYEN HİKAYE "LAZ YARİM'İN CANIM OKUYUCULARI(KALDIYSA TABİİ). BU FİNAL KONUŞMASINI SONUNDA YAPABİLİYOR OLMAK BÜYÜK BAŞARI. ÇÜNKÜ BİR AN İÇİN GERÇEKTEN HİÇ BİTMECEK SANDIM. YILLARDIR, CİDDİ CİDDİ YILLARDIR ANCA 61 BÖLÜM YAZABİLMİŞ OLMAK, ALLAH DA SENİN BELANI VERMESİN DEDİRTİYOR GERÇEKTEN. KENDİM DE OKUYUCU OLDUĞUMDAN BUNUN NE KADAR SİNİR BOZUCU BİR ŞEY OLDUĞUNU BİLİYORUM. İKİ PARTTAN OLUŞAN BU BÜYÜK FİNALİN İKİNCİ PARTINI DA İNŞALLAH ÇOK GEÇ OLMADAN YÜKLEYECEĞİM O ZAMANA KADAR SEVGİYLE VE BENİMLE KALIN.