laz yarim [boyxboy texting]

ly [50]

Annem iki günlüğüne şehir dışına çıkmıştı ve benim aklıma direkt Egeberk'i eve atmak gelmişti cidden harika mıydım kuduruk muydum emin değildim. O son mesajı attıktan sonra Egeberk çevrimdışı olmuştu ben de telefonu bir yere fırlatmıştım zaten. Gelmesini istemek ile istememek arasında kalmıştım. Yani oturup bir şeyler yiyip içebilirdik hatta film falan da izleyebilirdik hem de ben evde tek başıma kalmazdım. Fakat bunu ona 'ev boş' diye mesaj atmadan önce düşünmem lazımdı. Elbette böyle şeyler yaşayacaktık fakat sonuçta daha yeni aramızda bir şeyler olmaya başlamıştı ve ben bir kıvılcımla başlayıp hızla kül olmak istemiyordum. Bu kadar hızlı oldu bittiye getirip benden soğumasını istemiyordum. Oflayarak hızla saçımı dağıttığımda kapı çalındı. Maşallah Egeberk efendiye bakın siz, ölüyorum desem bu kadar hızlı gelmezdi. Kapının hemen yanındaki boy aynasından hızla kendimi kontrol edip kapıyı açtım.

''Olimpiyatlar'a katılacağımız zaman senin için bir başvurayım, kaybetme şansımız sıfır falan koşu yarışında.''

''Ne diyorsun Atahan ya,'' diyerek elimle buyur ettiğim içeriye geçti.

''Senden hızlısı diyorum Egeberk, mezarda diyorum.'' deyip ufak bir kıkırtı saldım.

''Annen nerede?''

''Eski komşumuzun annesi kötüleşmiş onun yanına gitti, şehir dışında 2 günlüğüne.''

''Anladım,'' diyerek televizyonun hemen karşısındaki kanepeye oturdu. Ortamda fazlaca gergin bir hava vardı ve bu üşümeme sebep oluyordu. Geri zekalı Atahan ne diye 'ev boş' diye mesaj atarsın ki? Gel de film falan izleriz de, salaksın oğlum salak.

''Soğuk mu biraz ya?''

''Ankara'nın havası belli olmuyor yüzüne gülerken bir saate kalmadan kıçını da dondurabiliyor.'' dedim ben de hemen yanına oturarak.

''Alışkınım aslında bizim yayla evinde çok kalmadım.''

Yayla evi mi? Hayalim olduğunu söylemiş miydim?

''Aa sizin yayla eviniz mi var?''

''Evet, iki tane hem de biri Trabzon'da biri Rize'de.''

''Ya öyle mi ben çok severim yayla evlerini yemyeşilliğin içinde oh mis.''

''Gerçekten mi? Gidelim bir gün seninle.''

''Cidden mi? Gider miyiz? Peki ya biz evlenince bizim de yayla evimiz olur mu?'' dedim nefes almadan. Egeberk hafifçe gülümseyerek bana baktı.

''En güzelinden hem de.''

''Ne ne ne, yaaa sen şu an ne dediğinin farkında mısın acaba? Evlenmek diyorum biz diyorum? Senin şu an saçmalama Atahan diye atlaman lazımdı.''

Egeberk büyük bir kahkaha koparttı. Anlamaz anlamaz ona baktım.

''Zamanın ne getireceğini bilemeyiz, bir gün Türkiye'de eşcinsel evliliği serbest olursa neden olmasın.'' derken hâlâ kıkırdıyordu. Dalga mı geçiyordu o benimle?

''Gelecek ulan illa gelmezse ben Trabzon'a özel getiririm. Olmadı imam nikahı kıyarız sonra da serbest olan bir ülkeye gideriz kıyarız nikahı.''

Egeberk şimdiye kadar duyduğum en sesli kahkahasını patlattığında kendini yere atmıştı. Karnını tutarak gülerken konuşmaya çalışıyordu ama beceremiyordu. Ben bu kadar gülecek bir şey mi söylemiştim? Beni ciddiye almıyor muydu bu çocuk?

''Ya Atahan gece gece çok güldüm çok ağlayacağım senin sayende.''

''Beni ciddiye almıyor musun?''

''Atahan bu seni ciddiye almamak değil.'' deyip tekrardan gülmeye başlamıştı.

''Şu 80 küsür milyon nüfuslu ülkede bir tane ya sadece bir tane iki erkeğin nikahını kıyacak imam bul dile benden ne dilersen tamam mı?''

Yani, Egeberk deyince saçma gelmişti cidden ama ne bileyim umut fakirin ekmeğiydi biz de ekmeğimizin peşindeydik.

''Off, olmadı ben Duhan'a söylerim imam olur ilkokuldayken hir hafta kuran kursuna gitmiş hem o kıyabilir nikahımızı ne dersin?''

''Tamam Atahan, sen mutlu olacaksan tamam.''

''Ya hemen arıyorum Duhan'ı hazırlıklara başlasın dua falan ezberlesin.''

''Ben nereden bulaştım sana ya, ne günahım vardı da cezam sen oldun.''

''Ula sen beni ceza olarak mı görüyon?''

''Aksine şimdiye kadar ki sevaplarımın bir hediyesi olmalısın.''

&&

Yemek yiyip de geldiği için sadece çerez falan yemiştik ve şu an televizyonda güzel bir aksiyon filmine denk gelmiş kola çekirdekle birlikte onu izliyorduk. Size şimdi biraz daha ipucu vericem ama kalplerinizi tutarak dinleyin beni tamam mı? Ben Egeberk'in kolunun altındayım ve onun tam kalbinin oraya göğsüne kafamı koymuştum. O da beni koluyla sımsıkı sarmıştı. Tam olarak nasıl olmuştu hiç bilmiyorum ama ara da kendimi filmden koparıp bu ana kaptırıyordum kendimi. En sevdiğim müziğin onu kalp ritmi olduğunu söylemiş miydim?

Ben kolamı yudumlarken saçlarıma konan öpücükle kafamı kaldırıp Egeberk'e baktım. ''Bu ne içindi?'' dedim boğuklaşmış sesimle. ''İçimden geldi, sevgilimi hatta Duhan'ın kıyacağı nikahtan sonra eşim olacak kişiyi öpemez miyim?'' dedi hafif sırıtarak. Bu herifi çok seviyordum ulan, içime sığmıyordu aşkım. Kolunun altından tamamen çıkıp dudaklarına öpücük kondurup hemen odama kaçtım. Peşimden geliyordu ama direkt içeri girdim ve kapıyı üzerine kapatıp kitledim. ''Atahan cidden böyle ki yapacaksın?'' deyip kapıya vuruyordu. ''Az bekle ulan bir sürpriz yapacağız şurada.'' deyip ceketimin cebinden sürprizi çıkardım. Kapının kilidini açar açmaz Egeberk kapıyı açmış ve üzerime çullanmıştı. Direkt dudaklarıma yapışan adamı ne kadar uzaklaştırmaya çalışsam da - sürpriz için yahu yoksa bu fırsat kaçar mı- hayvan herif uzaklaşmıyordu. Ellerini yüzüme koyup işi koyulaştıracaktı ki hafifçe ittim onu. ''Ulan bir dur kuduruk köpek bir şey hediye edecem dedim iyi ki,'' deyip cebimden hediyeyi çıkardım. Çift yüzükleri. Somurtarak elime baktı ve somurtuk yüzü garip bir ifade içine girdi. ''Bunlar ne?''

''Ceviz geri zekalı neye benziyor çift yüzükleri işte. Tak hadi.''

''Neden takacakmışım ya?''

''Hani sana şimdi kuduruk köpek dedim ya? Hani köpeklere de tasma takar sahipleri offf ne dedittiyorsun bana çift olduk ya şimdi biz takmalıyız diye düşündüm nasıl düşünmüşüm hem ileriki yılların bir ön görünümü olur.''

Elimdeki yüzüğü alıp sol elinin yüzük parmağına geçirdi. Diğerini de alıp benim parmaklarıma geçirdi.

''İnsan bir teklif eder değil mi odun herif şak diye geçirdin parmağıma yüzüğü.'' İşaret parmağını dudaklarıma koyup 'şişşt' dedi.

''Ben böyle tekliflere girip bir cevap almayı beklemem, cevabı hissetmeyi tercih ederim ve ben cevabımı oldukça iyi hissediyorum. Şimdi öpmeye devam edebilir miyim?''

HELLO CANIMLAR NASILSINIZ BAKAYIM, UMARIM İYİSİNİZDİR BEĞENDİNİZ Mİ BAKAYIM BÖLÜMÜ SEVMELİSİNİZ BENCE GECENİN 3 DE YAZDIM BUNU ŞAKA ŞAKA BİZ DE ZORLAMA YOK AMA SEVİN BENCE YA...NEYSE FAZLA BOŞ KONUŞTUM BOL BOL BOL YORUM İSTİYORUM BİR ÖNCEKİ BÖLÜME O KADAR ÇOK AZ YORUM GELDİ Kİ İLHAM PERİLERİMİN KANATLARI KIRILIVERDİ LÜTFEN GÜZEL YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN VE VE VE DİĞER KURGULARIMA DA BAKIP OKUYUP YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN SİZİ SEVİYORUM MUAH ❤💋

-EN UZUN BÖLÜM BU MU OLDU NE?-