ly [18]

12.7K 940 401
                                    

Egeberk son yazdığından başka bir şey yazmamıştı ve bu beni aşırı geriyordu. Beni beğenmemiş olabilirdi. Bu kalbimi ne denli kırar emin olamıyordum. Tamam sadece arkadaşça konuşacağımıza karar vermiş olabilirdik ama ben ondan hâlâ çokça hoşlanıyordum. İstemsizce kendimi beğendirmem lazımmış gibi hissediyordum.

Hiçbir zaman görünüşüne güvenen biri olmamıştım. Sürekli çirkin ithamında bulunulmamdan da kaynaklanıyor olabilirdi bu ya da babamın bana çirkin ördek yavrusu demesinden falan. Ve hayır arada virgül yoktu yani çirkin ördek derken kendisinden bahsetmiyordu.

Gerilim içerisindeyken yumruğumu sıkar çenemi kitlerdim ve şu an bir kelime dahi etsem fena acıyacak şekilde sıkmıştım. Sonunda taksi Egeberk'in attığı adreste durmuştu. Burası bir kafeydi, bu çirkin halimle sevdiğim çocuğun karşısına çıktığım yetmiyormuş gibi bir de Trabzon halkının önüne çıkacaktım. Umarım beni linçlemezlerdi.

Derin bir nefes alıp iki çene esnemesi yaptım, çocuğun karşısında "ebebe, hebele hübele'' kalamazdım bu kadar rezillikte olmazdı, yani olamazdı değil mi?
Bilmem kaçıncı nefesten sonra kafenin kapısını araladım. Ardımdan kapatıp iki adım ilerledim içeriye. Gözlerimi gergince kaldırıp etrafta gezdirdim. Oradaydı, uğruna bu kadar yolu geldiğim çocuk oradaydı. Terleyen ellerimi giydiğim siyah dar kota sildikten sonra oturduğu masaya doğru ilerledim. Keşke tam şu an kıyamet kopsaydı. Birkaç adımdan sonra yanına ulaştım fakat hâlâ görüş açısında değildim. Arkası bana dönüktü. Sağ elimi kaldırıp omzuna dokundum ve dokunduğum gibi sıçrayıp bana döndü. ''Hay, anan- A-atahan?'' son anda edeceği küfürü kesip adımı söylemesi beni gülümsetmişti. Tanrım tam şu anda canımı alamaz mıydın acaba?

''Evet ben, A-Atahan sen de E-Egeberk olmalısın.'' dedim kekelemesini taklit ederek. Göz devirse de hafifçe tebessüm ettiğini görmüştüm. ''Otursana,'' karşısındaki sandalyeyi göstererek konuştu ve devam etti. ''Ayakta kaldın.''

Kafamı usulca sallayıp karşısındaki sandalyeye oturdum. Hâlâ neden kopmamıştı ki bu kıyamet? Eliyle garsonu çağırdığını görünce ona baktım. Ne içersin der gibi bakıyordu.  ''Sıcak latte alayım ben'' dedim Garsona iki latte getirmesini söyledi.

Tanrım ikimiz şu an karşılıklı latte mi içecektik? Öldüm de cennete falan mı geldim ben.

Garson siparişleri getirmek üzere gidince ortamdaki gerginlik iyice arttı. Ne o konuşuyordu ne de ben.

''Ee Atahan, sanalda böyle değildin arsızca konuşman sadece sanala mı özeldi?'' dedi sessizliği bozarak.

Derin bir nefes daha aldım, hayatımın nefesini şu 10 dakikada almıştım yemin ederim.

''Demesene şöyle ya aşırı gerginim zaten bir de sen vurma, hem benim nerem arsız be çakma Trabzonlu seni.'' Tanrım çenem böyle açılacaktıysa neden açılmasına izin verdin ki? Yer yarılabilir mi şu an lütfen?!!

Güçlü ve güzel bir kahkaha patlattı. Yapma şöyle aşık oluyorum diye haykırmak istiyordum yüzüne karşı.
''İşte sanaldaki Atahan tam da buydu,'' dedi ve tekrar kahkaha patlattı. ''Sabahtan beri atamamıştım kahkaha iyi geldi bu.''

Garson latteleri getirip önümüze koydu ve afiyet olsun dedi. Şey garson bey ben mi utançtan geberesice alabilir miyim?

''Gelelim şu çirkinim hiç öpmeyeyim muhabbetine,'' diyerek mesajdaki son cümlesinden girdi. ''Hele bir gel sen buraya demiştim değil mi ben?'' Kafamı yavaşça salladım. ''Evet ben de geldim hatta''

Hoşlandığın kişinin karşında salaklaşma...onaylandı.

''Kendine neden çirkin diyorsun Atahan, sana bunu düşündürten ne?'' Kollarını bağlayarak konuşması ciddi olduğunu gösyeriyordu. Kollarımı masaya koyup yüzümü ellerimin arasına aldım. ''Sence ne olabilir Egeberk? Çok açık değil mi fazlaca çirkinim ben, kas desen yok, güç desen hak getire yakışıklık yanımdan dahi geçmemiş-'' konuşmamı tamamlayamadan çat diye ayna koydu karşıma. Bildiğiniz masaüstü aynası idi bu. Bunu yapmış olamazdı değil mi? ''Bu cümleleri aynaya bakarak da kurmanı istedim sadece.''

"Bizim evde de ayna var Egeberk onlara bakarak bu kanıya varabiliyorum zaten?'' dedim kaşımı kaldırarak. Evet, kaşımı kaldırabiliyordum.

''Bak bunu tartışmak istemiyorum seninle çünkü daha konuşacağımız bir sürü konu var, sadece şunu demek istiyorum kendine bunu diyerek haksızlık ediyorsun. Sen, bugüne kadar gördüğüm en yakışıklı hayır hayır en güzel erkeksin.'' elleriyle yüzünü kapattı. ''Ve şimdi bunları dememişim gibi davranıyorsun.''

Tanrım Egeberk utanmıştı.

Oldu mu? Hiçbir fikrim yok. Dediğim gibi texting hikayelerde düz yazıyı biraz bozuyor gibiyim. Bir de ders çalışıyordum o kadar yazıdan sonra beynim de durdu elimde yoruldu anca bu kadar ve bu çıktı. Umarım beğenirsiniz, sizi bölümsüz bırakmak istemedim 15 tatilin son gününde :(. Bugünden sonra bölümler ne sıklıkla gelir bilmiyorum aşırı bir tempo ile ders çalışmaya başlamak istiyorum çünkü. Sizi öptüm ve başıma koydum başlarken bu kadar okunmasını beklemiyordum fakat şu an çoktan 18,7K olduk bile 💗💕💕💗💕💕💕💞💘 hepinize teşekkür ederim. Öpüldünüz 😙😙

laz yarim [boyxboy texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin