1

1.5K 128 143
                                    

"Babacığım "

"Efendim bebeğim"

"Hyunjin babam ne zaman gelecek?"

"Minjun bu konuyu halletdiğimizi düşünüyorum"

"Ama baba arkadaşlarım babamın gelmeyeceğini, bana yalan söylediğini söylüyorlar"

"Hayatım baban işi nedeniyle yurtdışında işini bitirdikten sonra bizi görmeye gelecek"

"Ne zaman peki?" diye sordu Minjun dudaklarını büzerek.

"Tatlım onu bende bilmiyorum"

"Belki de doğum günümde gelip bana sürpriz yapıcaktırr!"

Felix oğlunun bu sözlerine karşı buruk bir şekilde gülümsedi. Hyunjin'in bir oğlu olduğundan bile haberi yokken nasıl gelip sürpriz yapıcakdı ki?

"Olabilir tatlım hadi şimdi yemek hazırlayalımm"

"Oleyy!" diyerek babasının kucağına atladı. Felix hemen oğlunu kucağına alarak mutfağa doğru ilerledi.

Felix oğlunu tezgaha oturtmuş önlüğünü giyerek "Evett Minjun bey ne yemek istersiniz?"

Minjun elini yanağına koyarak düşünmüş gibi yaptı ve heyecanla babasına döndü.

"Tabii kiii makarnaa!" Felix, oğlunun bu heyecanlı haline gülüp yanağına öpücük kondurdu.

"O zaman suyumuzu koyalım" diyerek dolaptan tencere çıkarttı.İçini suyla doldurdu, ardından ocağın altını yaktı.Tencerenin içine tatlı kaşığının yarısı kadar tuz atıp kapağını kapatıp ocağın üstüne koyarak kaynamaya bıraktı.

"Gel bakalım kaynayana kadar çizgi film izleyelim " Felix tezgahın üzerindeki oğlunu yere indirmişti.

Minjun paytak paytak salona doğru koşmuşt.Felix de peşinden giderek televizyonu açtı.

Aradan 5-10 dakika geçtikten sonra Felix suyu kontrol etmeye gitti,suyun kaynadığını görünce makarnaları içine atmış ve sosunu hazırlamıştı.

Makarnayı süzüp sosun üstüne döktükten sonra sofrayı hazırladı. Oğlunu çağırdı ve sohbet ederek yemeklerini bitirdiler. Felix mutfağı topladıktan sonra salona gitti.

Televizyon karşısında uyuya kalmış olan Minjun'u kucağına alarak yataklarına yatırdı.Üstünü örttü ve alınan minik bir buse kondurdu. Ardından salona gidip oğlunun dağıttığı oyuncakları topladıktan sonra salondan ayrıldı.

Yatak odasına gidip oğlunu uyandırmamaya dikkat ederek hırkasını dolaptan aldı ve balkona çıktı.

Elini hırkasının cebine atıp sigara paketini çıkardı.Son kalan sigarayı parmaklarının arasına alarak çakmağı çaktı ve zehri içine çekti.

Hyunjin gittiğinden beri Felix sigara içiyordu. Fakat kimse bunu bilmiyordu. Bilmelerini de istemezdi açıkçası.

Biten sigarasını söndürüp kutusuyla birlikte çöpün içine atmıştı. Gözükmemesi için altlara dogru saklamıştı. Hırkasını da kirli sepetine atarak yatak odasına girip sessizce pijamalarini giyip,dişlerini firçaladıktan sonra oğlunun yanına yatmıştı.Saçlarına öpücük kondurduktan sonra "özür dilerim" diyerek fısıldamıştı ve gözlerini kapatmıştı.

Felix sabah uyandığında saat 7'ydi. Kalkıp günlük işlerini hallettikten sonra çalışma odasına gidip dosyalarını topladı ve çantasına attı. Aşağı inip mutfağa doğru adımladı kahvaltıyı hazırladıktan sonra yukarı çıkarak oğlunu uyandırmak için yatak odasına girdi.

Gone/Hyunlix Where stories live. Discover now