4

770 97 127
                                    

"Baba!"

"Baba uyan lütfen!"

"Baba..."

Minjun babasinin titriyen bedenini sallıyordu uyanması için ama Felix rüyasında ne görüyorsa hem ağlıyor hem de titriyordu.

Minjun babasının bu hâlinden korkarak ağlamaya başladı öyle içli ağlıyordu ki, hıçkırıkları arasında konuşamıyordu. Babasına bir şey olma korkusu içini sarmıştı. Diğer babasını da kaybedemezdi.

"Baba beni duyuyor musun?"

"Bak sen gidersen ben çok üzülürüm lütfen kalk... Nolursun uyan." diyerek babasını daha hızlı sarsmaya başlamıştı.

Felix nefes nefese terlemiş bir şekilde hızlıca gözlerini açmış ve yataktan doğrulmuştu. Ne olduğunu ve ya nerede olduğunu idrak edememişti birkaç saniye.

Ona sarılan minik beden ile aslında rüya gördüğünü anlamıştı.

"Baba neden uyanmadın beni çok korkuttun." ağlayarak zar zor konuştu Minjun. Kaybetme korkusunu iliklerine kadar hissetmişti minik beden.

"Özür dilerim miniğim çok özür dilerim" diyerek oğluna sokulmuştu onun kokusu rahatlamıştı Felix'i.

"Daha iyi misin su getirmemi ister misin?"

"Hayır tatlım bana sarılman yeterli."

"Ne gördün rüyanda bu kadar korkucak?" Felix bu soruya cevap veremezdi. Onun geldiğini görmek bile Felix'i bu denli kötü etkiliyorken, bir gün ansızın çıkıp gelirse ne yapacağını bilmiyordu.

.

Felix fazla terlediğinden dolayı hızlıca duşa girmiş ardından kahvaltı hazırlamıştı. Bugün yapacak fazla işi vardı şirkete uğraması, oğlunun doğum günü için süs alması, pastasını alması vs.

Kahvaltılarını yaptıktan sonra Min'i Jisunglar'a bırakıp ilk önce şirkete gidip, imzalaması gereken belgeleri halletmişti.

Ardından parti süsleri satan yere gidip konfeti, 6 yaş balonu, doğum günü süsleri, arka fon perdeleri gidi birkaç şey alıp çıkmıştı.

Sipariş ettiği pastayı almak için pastaneye gelmiş, ordan da pastanın parasını vermiş ve alıp eve gelmişti.

Eve geldiğinde aldığı süsleri bahçeye asmaya başlamıştı. Tek başına bitiremeyeceğini anlayınca yardım için Jeongin'i aramıştı.

İkili hızlıca süsleme işini bitirmişti. Saate baktıklarında 5.20'di daha 40 dakikaları vardı. O sırada masaya pastayı, patlamış mısır ve abur cubur çeşitlerini koymuşlardı işlerini bitirip yukarı hazırlanmaya çıkmışlardı.

Felix hazırlandıktan sonra hızlıca çalışma odasına gidip çekmeceyi açmış içinde duran zarfı cebine atmıştı.

.

Min Jisunglar'la gelip doğum günü sürprizi ile karşılaşmış, bu durumu çok beğenmiş pastasını üflemişti şimdi sıra hediye kısmındaydı.

"İlk biz vericez hediyemizi." diye atlamıştı Jisung.

"Hayır ya ilk biz!" ona inat konuşmuştu Jeongin.

"Jeong, aramızdaki en küçük sensin o yüzden senin hediyen sonuncu." ilk vermekte kararlıydı Jisung.

"O zaman en büyükte Chan hyung ilk o versin." itiraz etti Jeongin.

"Amca ne fark eder ki ya." diyerek mırıldandı Minjin.

"Doğru o yüzden ilk ben veriyorum." Minsung çifti aldiklari hediyeyi Minjun'a uzatmış hızlıca açmaya başlamıştı. İçinden çıkan Spiderman figürü ile şok olmuştu küçük beden. Herkes Minjun'un Spidermane olan hayranlığını biliyordu.

Gone/Hyunlix Where stories live. Discover now