5

757 123 71
                                    

"Hyunjin?"

"Chan hyung elin de amma ağırmış,"

"Hyunjin sen şaka mısın, ne işin var burada? Niye sapık gibi evi gözetliyorsun? Neredeydin bunca zamandır? Ne zaman geldin? Neden gittin? Neden terk ettin-" Chan o anda aklına gelen tüm soruları sormuştu Hyunjin'e.

"Hyung! Tamam sakin ol ya, anlatacağım hepsini ama şimdi sırası değil." fakat sorduğu sorulara bir cevap alamamıştı.

"Nasıl zamanı değil? 5 yıldır seni bekliyoruz. Felix ne hale geldi senin yüzünden haberin var mı?" Chan sinirle konuştu.

"Çok mu kötü oldu?" sesi titremişti Hyunjin'in. Bunları yaptığı için o da çok pişmandı ama ailesinin iyiliği için gitmek zorunda kalmıştı.

"Hemde nasıl, şimdi nasıl karşısına çıkıcaksın?"

"Bilmiyorum hyung, hiçbir şey bilmiyorum," ellerini saçlarına geçirdi Hyunjin aynı zamanda sıkıntılı bir nefes verdi.

"CHAN HYUNG!" Felix'in sesi yıllardır görmediği eşinin kulaklarında yankılanmıştı. Sanki o an Hyunjin için hayat durmuş, sadece Felix'in sesi vardı aklımda. Gözleri dolmuş, elleri titremeye başlamıştı. Kontrolü kaybediyordu, ipler elinden kayıp gidiyordu.

"Hyung lütfen benden bahsetme, zamanı gelince herşeyi açıklayacağım." Hyunjin Chan'a telaşla yalvarmaya başlamıştı.

"Öyle olsun ama şimdi koşman lazım seni görmesin." dedi Chan.

Hyunjin hızlıca sokaktan çıkmıştı. Chan da eve doğru yürümeye başlamıştı.

"Hyung ne oldu iyi misin?" telaşlı bir şekilde sormuştu Felix. Eve geldiğinde endişeli bakışlar atan Felix ve Seungmin'e karşı Chan ne yalan uydursam diye düşünüyordu. Ne olursa olsun Hyunjin söyleme dediyse söyleyemezdi çünkü bir planı olduğunu anlamıştı.

"Chan bu halin ne?" sinirle bir ses tonuyla çünkü eşinin kaşı patlamıştı. Seungmin elini Chan'ın kaşına değdirdiğinde.

"Endişelenmeyin bir şeyim yok sadece o piçin yüzünü göremedim." diyip geçiştirmeye çalıştı.

"Seung banyoda ilk yardım çantası vardı onu getirir misin? Hyung sende şuraya geç otur su getiriyim sana." Seungmin hızlıca banyoya Felix ise mutfağa gidip bardağa su doldurmuştu.

Chan'ın patlamış kaşına pansuman yaptıktan sonra "Artık bu evden taşınma vaktimiz gelmiş geçiyor bile." dedi Felix. Oda istemiyordu taşınmak fakat koruması gereken bir oğlu vardı.

"Lix ev bulabildin mi?"

"Maalesef Seung bakıyorum ama ya çok uzak yada çok küçük çıkıyor. Hiç bize uygun bir ev bulamadım."

"Lix acele etmemek lazım." dedi Chan.

"Yok Hyung baksana manyak her gün buraya dikizliyor resmen can güvenliğimiz yok." yukardan sesler gelince oğlunun uyanmış olduğunu anlamıştı Felix.

"Ben bi Min'e bakıyım." diyerek aralarından ayrılmıştı.

"Hayatım gerçekten görmedin mi yüzünü?" diye sordu Seungmin. Bir gariplik olduğunu anlamıştı çünkü Chan o kişiyi görmeden gelmezdi eve.

"Hayır aşkım son saniye kaçtı elimden piç kurusu."

"Lix ne kadar korkmuştur ya sende emlakçı arkadaşın varsa sorsana hızlıca yeni bir ev bulmak lazım."

"Sorarım bir tanem."

"Kaşın acıyor mu?"

"Evet," aynı küçük çocuklar gibi dudağını büzdü Chan.

Gone/Hyunlix Where stories live. Discover now