24

427 61 54
                                    


Minjun ve Haru'yu aldıktan sonra Hyunlix çiftinin evinde buluştular.

Minjun ve Haru yere puzzle parçalarını dökmüş yapmaya çalışıyordu. Diğerleri ise masada oturup 101 okey oynamaya çalışıyordu. "Minho taş çalma piç!" diye bağırdı Hyunjin. Minho aldığı taşı hızlıca yerine bıraktı.

"Changbin uyuma hadi!"

"Al lan." diyip taşı attığında okeyi atmıştı aptal. Ondan sonra Hyunjin'e geldiği için direkt attığı taşı aldı, ardından hepsi Changbin'in yaptığı mallığa güldü.

"Ne gülüyonuz lan?"

"Aptal okeyi attın." hepsi Changbin'in tepkisine yarıla yarıla güldüler.

"NE!" dediğinde daha da gülmeye başladılar. "Saymıyorum ya! Şike var amına koyayım!" sinirle önündeki tahta ıstakayı devirdi.

"Tamam be baştan başlıyoruz." yeniden oyuna başladığımızda Hyunjin'in eli çok iyiydi. Eğer Changbin sarı beş atarsa eli bitecekti. Tamda istediği gibi olmuş, Changbin taşı atmıştı.

"Bitti!"

"Nasıl ya?!" diye bağırdı Chan.

"Oynamıyorum oğlum sizle hep hile yapıyorsunuz!"

"Ne hilesi be. Oynayamıyorum demiyorsun da." Minho, Changbin'in usta oyunculuğuna laf etti.

"Harbi Changbin. On el attık hepsinde sonuncu oldun." Hyunjin'de onu destekledi.

"Haru o parçayı oraya koymayacaksın."

"Hayır koyacağım."

"Of Haru of! Oraya olmaz diyorum anlamıyor musun?" sesi biraz fazla çıkmıştı. Haru dudağını dişledi.

"Kendin yap o zaman." elindeki puzzle parçasını Minjun'un önüne doğru fırlattı.

"Çok mızıkçısın."

"Sen daha mızıkçısın."

"Bak işte nasıl bitirdim." Haru kollarını göğsünde bağlamış, kaşlarını çatarak bakıyordu.

"Niye öyle bakıyorsun?" dedikten sonra Haru kaşlarını daha da çatmıştı.

"Küstüm sana çünkü."

"Niye?"

"Çünkü kalbimi kırdın."

"Özür dilerim." Haru hala aynı pozisyondaydı.

"Affetmedin mi?" hayır anlamında kafasını salladı.

"O zaman bunu yapmam lazım sanırım." dudağına minik bir buse kondurdu. Haru'nun şiş yanakları kızardı.

"Ru, yanakların kızardı." Haru yanaklarını minik elleriyle kapatmaya çalıştı.

"Ben acıktım!" dedi bir anda.

"Bende acıktım, hadi gidip babama söyleyelim."

"Baba biz acıktık." Hyunjin, yanına gelen oğlunun yanaklarını sıktı.

"Tamam bir tanem amcanlarla bir şeyler hazırlarız şimdi." Minjun ve Haru tekrar puzzle yapmak için eski yerlerine geçti.

"Kalkın yemek yapacağız."

"Ne yapacağız?" diye soran Minho'ya aldırmadan böbürlenerek lafa atladı Chan.

"Siz hiç merak etmeyin burda aşçı Bang var."

"Sen bence hiç karışma bu işlere dede, son yaptığını gördük."

"Sus lan sen. İtiraz yok ben yapıyorum." dediğinde hepsi tek bir ağızdan aynı şeyi mırıldandı.

Gone/Hyunlix Where stories live. Discover now