5. Bölüm: İntikam Yangını

93 27 15
                                    

''Ne bakıyorsun oğlum mal gibi?'' Dedi Giray bizde kaldığının ilk sabahında. Uykulu gözlerle hiç bir şey söylemeden bakmam onu rahatsız etmişti. Gözlerimi ondan çekip önümde ki makarnaya baktım. ''Giray çok agresifsin.'' Giray'ın agresifliği, Kumru ablanın gözünden kaçmamıştı. ''Boş ver Kumru abla biz beraber kaldığımızda da öyleydi. Her sabah uyandığında agresif oluyor ve o günden bugüne bu huyu asla değişmemiş.'' Dediğimde öfkeli bakışlarını bedenimde hissettim. Kumru abla büyük bir kahkaha patlattı. ''Kumru abla sende bu salağa uyup gülüyorsun aşk olsun.'' Küçük bir çocuk gibi isyan edip kollarını önünde bağladı.

Kumru ablayla olan dünkü tartışmayı hala unutmamamıştım. Hala bana karşı bunları söylediğine inanamıyordum çünkü bana hep yardım eden kadın bir anda neden bunları söyledi anlamıyordum.

Zihnimin içinde kendi kendime konuştğumu Giray seslendiğinde anladım. ''Alo! Dünyadan Bora'ya.'' Hala bana öfkeli bakıyordu. ''Şu ketçabı uzatacak mısın artık?'' Bu ilk seslenişi değilmiş. Oysaki sadece bu seslenişini duydum. Solumda duran ketçabı ona uzattım.

♠️

"Ne oluyor şimdi Giray, neden bu kadar hızlı kodlar yazıyorsun?" Bilgisayarın başında birkaç kodlama yapmaya başladı. "Birisi aklınca bilgisayarı hacklemeye çalışıyor." Evet çoktan o çocuğu bulmak için işe koyulmuştuk. Telaşlı gözlerle bakan Adel korkuyordu. Adel'de bize gelmişti. Fakat onu biz çağırmamıştık. Kendisi gelmişti. Evi, öldürdüklerimi, Kumru ablayı, Giray'ı, hangi bölümü okuduğumu kısacası herşeyimi biliyordu. Peki ya nasıl? Kimdi bu kız? "Hey! Bana neden öyle bakıyorsun?" Dediğinde ona baktığımı yeni farkediyordum. "Baksana. Nasıl benim hakkımda bu kadar çok şey biliyorsun, ben hiçbir zaman arkamda bir iz bırakmamışken sen nasıl olur da okuduğum bölüme kadar beni araştırdın?"

Gülümsedi. "Basitti. Benim için çocuk oyuncağıydı Bora. Hatırlarsan son ölüdürdüğün adamın yanında benzin bidonunu unuttun. Bunu nereden biliyorum, biliyor musun? Çünkü günler boyu son kalan Kırmacı'yı takip ettim. Çünkü sadece Kırmacı'ları öldürüyordun. Bu da benim görevlerimden biriydi. Kırmacı'ların  bir anda ölmesini araştırmak benim bir görevimdi. O adamı kurtarmak görevimdi ama ben geldiğimde adam çoktan ölmüştü. Sen ise o cesedin başında onun ölümünden zevk alıyordun. Adamın üzerine döktüğün o benzin bidonunu adamı yaktıktan sonra orada unuttun ve ben de içinde kalan benzini ağacın dibine döktüm. Bidonun üstünde parmak izlerine rastladım. Herkesi kusursuz öldürdükten sonra bu adamın son kişi olması senin gözünü kararttı ve sen de dikkatsizce hareket ettin. İşte bu kadar."

Şaşırmamıştım. Çünkü takip edildiğimin farkındaydım. Bunu kanıtlamamın tek yolu orada tek bir kanıt bırakmaktı. Böylelikle takip edildiğimi kanıtlamış oldum. Kendisini her ne kadar zeki sansa da bu bilgileri zaten ben kendi isteğimle verdim. Bunun sebebi bu kişinin er ya da geç karşıma çıkacağını bildiğimdendi. Öyle de oldu.

Adel'in karşısında şaşırmış gibi davranıyor ve bu olanlardan sanki hiç haberim yokmuş gibi şüpheleri kendimden uzaklaştırıyordum.

"N-Nasıl? Ben nasıl olurda böyle bir hata yaparım?" Diyerek bu sahte şaşkınlığıma ben bile inanmıştım. Bakışlarından belliydi inandığı.

"Siktir!" Giray küfür ettiğinde konuşmaya dalmış olmalıydık ki Kumru ablanın ve Giray'ın yanımızda olduklarını unutmuştum.

"Ne oluyor?" Dediğimde Adel'de afallamıştı. Kumru abla koşarak odamdan çıktı. "Giray ne oluyor?" Giray sorularıma cevap vermiyordu. Sadece bilgisayara bakıyordu elleri klavyede hızlı hızlı hareket ediyordu. "Bu soruyu son kez soracağım eğer cevap vermezsen yumruğumla tanışacaksın!" Diye ona bağırdığımda bilgisayara bakmaya devam ediyordu. "Bilgisayarı hacklemek üzere." Dediğinde afalladım.

İkilem: KatliamWhere stories live. Discover now