16. Bölüm: Oda

41 8 10
                                    

Gece boyu asla uyumadım. Aklımda dönen tek şey Kumru ablanın söyledikleriydi. Bir tarafım yapmak istese de, bir diğer tarafım asla istemiyordu. Böyle bir ikilemde kalmak çok kötü hissettiriyordu. Camla kaplanan duvara ilerledim ve binaların ışıklarıyla mükemmel gözüken manzarayı izledim.

Odadan çıktım ve mutfağa ilerledim. Şarap şişesini ve kadehi alıp arka bahçeye çıktım. Şezlonglardan birine oturdum. Güneş doğmak üzereydi fakat ay hala görünüyordu. ''Anne ne yapacağım ben?'' Dedim aya bakarak. Elimdeki kadehten peşpeşe iki yudum aldım. Bir yanım Kumru ablaya hak veriyordu çünkü Adel geldiğinde ondan şüphleniyordum ki zaten bütün oklar onu gösteriyordu. Hala da öyleydi. Tam bir yudum daha alacakken aklıma bir şey geldiğinde ürperdim. Cem'in bize gönderdiği mektubu ya Adel aldıysa. Belki de Cem'i bile o almış olabilir. Cem mektupta 'tanışmışlığımız bile var' demişti. Adel ile de tanışıyorlardı ve belki de Adel'i bu yüzden istemişlerdi fakat Adel gitmek istemedi. Çok iyi bir oyuncu mu yoksa Kırmacı değil mi bunu öğrenmemin tek bir yolu var; daha yakın davranacağım.

Kendi kendime yaşadığım ani aydınlanma ile başbaşayken kendi ismimi duyunca irkildim. Ses değiştiricili bir ses ve bir o kadar hırıltılıydı. ''Hepinizi öldüreceğim Bora. Ben her yerdeyim.'' Duyduğum sesle etrafıma baktım. Her tarafa baktım ama kimse yoktu. ''Benden kaçamazsınız. Kabusun olacağım.'' Ben her yere bakmaya devam ederken umurunda değilmiş gibi konuşmaya devam ediyordu. ''Neredesin lan korkak? Madem buldun beni çıksan!'' Dedim kendi etrafımda deli gibi dönerek. ''Siz beş kişiyken olmaz, ilk evdekileri bitireceğim sen tek kaldığında seni öldüreceğim.'' Dediğinde daha çok irkildim. ''Fazla etrafına bakıp zaman kaybetme.'' Sesi birçok kişi tarafından korkunç denilecek kadar kötüydü fakat beni korkutmuyordu. ''Ne demek istiyorsun?'' Dedim. ''Arkadaşlarının odasına bak. Tek tek. Bakalım kim ölmüş?'' Söyledikleriyle koşarak üst kata çıktım. İlk Adel'e baktım. Kan yoktu ama zehirlemiş veya boğmuş olabilirdi. Adel' yaklaştığımda nefes aldığını işittim. Turuncu saçları beyaz yastığa yayılmıştı. Bir insan uyurken bu kadar güzel olur muydu? Ona doğru eğildim ve Turuncu saçlarından öptüm. Kokusunu içime çektim. Acele etmem gerektiğini fark ettiğimde anında odadan çıkıp Giray'ın odasına yöneldim. Giray yatakta yatıyordu. Nefes alıp almadığını duymak için yaklaştığım sırada hareket ettiğini gördüm. Yorganı kaldırdığımda telefonla oynuyordu. Beni gördüğünde hemen telefonu indirdi. ''Bir şey mi oldu?'' Dedi. ''Kırmacı bu evde.'' Dediğimde hemen ayaklandı. ''İçimizden birini öldürdüğünü söyledi. Tek tek hepinizi kontrol ediyorum. Sen ve Adel yaşıyorsunuz.'' Dediğimde korkulu gözlerle bana baktı. ''Kumru abla ve Esat?'' Sesindeki endişeyi işittim. ''Onlara bakmaya gidiyorum şimdi.'' Dedim ve aceleyle ikimizde odada çıktık.

Kumru ablanın odası benim odamın karşısındaydı. Esat'ın odası bizim odamızda apayrı bir yerdeydi. Ben ve Giray Kumru ablanın odasına girdiğimizde kimse yoktu. ''Bu kadın nereye kayboldu?'' Dedi Giray. Sesindeki endişe kaybolmuş onun yerini korku almıştı ama gözleri sesinden bambaşkaydı. Gözlerindeki hırsı görmek zor değildi. Hemen Kumru ablanın odasına girdik ve her yeri aradık. ''Esat'ı bulmamız gerek.'' Dedim ve alt kata indim. Mutfağın yanındaki uzun holün sonundaki kapı onun odasının kapısıydı. İçeriden kahkaha sesleri ve müzik sesi geliyordu. Giray ile birbirimize baktık daha sonrasında anında kapıyı açtığımda gördüğüm manzarayla olduğum yerde kala kaldım ve onlara baktım. Kumru abla ve Esat yataktalardı. Esat yarı çıplaktı, Kumru abla ise gecelikleydi. Siyah bir gecelik. İkisi de yatak başlığına yaslanmış, dizlerine kadar yorgan çekmişlerdi. Esat bir kolunu Kumru ablanın omzuna atmıştı. İkisinin de elinde Kadeh vardı. Kırmızı şarap içiyorlardı.

Giray gülmeye başladığında Kumru abla yorganın altına girdi. ''Lan bismillah daha bir gün bile olmadı amına koyayım.'' Dedim ve ben de gülmeye başladım. ''Lan hala bakıyor musunuz? Çıksanıza!'' Esat bağırınca Giray ve ben gülerek odadan çıktık. ''Bunları görünce olanları unuttuk. Madem kimseyi öldürmedi neden öyle dedi?'' Diye sordum Giray'a. Aklıma gelenle ani bir şekilde irkildim. ''Adel!'' Diye bağırdım ve hemen Üst kata çıkmak için merdivenlere doğru koştum. Bağırdığımda Kumru abla ve Esat'ta odadan çıkmış olmalı ki merdivenlerden çıkarken arkamdan geldiklerini gördüm.

İkilem: KatliamWhere stories live. Discover now