0.6

8.2K 1K 396
                                    

Banyodaki işlerimi bitirip yatağa doğru adımlamaya başladığımda içimdeki heyecan kanımı kaynatıyordu.

Jisung'la konuşmamızın ardından Chan'a sarılmayı kafama koymuştum, bir daha böyle bir fırsatın ayağıma geleceğini sanmıyordum çünkü. Yatağa ilerlerken henüz uyumadığını fark ettim, buradaki üçüncü gecemiz olacaktı ve geldiğimizden beri doğru düzgün hiç sohbet etmemiştik. Çekingen kişiliğimi bir günlüğüne Jisung'la değiştirmeyi düşleyecek kadar bile üzülüyordum bu duruma.

Jisung karşılık alamasa bile saatlerce konuşacak, sonra da dinlemeyen kişi dinlemek zorunda kalsın diye kendini kucağına atacak kadar cesur biriydi ve ben ona çok özeniyordum. İki yıldır aşık olduğum adamla üç gündür aynı yatakta uyuyordum ve hiçbir şey yapamamıştım. O kadar kızıyordum ki kendime ve bu kişiliğime, oysa ona karşı cesur olmak isterdim. İlk fark ettiğim gün açılmak isterdim ama özgüvensizliğim hiçbir şeye müsaade etmiyordu.

Yatağa uzanmamın üzerinden yarım saate yakın süre geçtiğinde ben geldiğimden beri sadece kısaca iyi geceler dileyen Chan'ın kapanan gözleri eşliğinde nefesleri düzene girmişti. Uyuduğunu tahmin ediyordum ancak yine de emin olana kadar bir on beş dakika daha bekledim, heyecandan avuç içlerimin terlediğini hissediyordum.

Yatakta hafifçe ona doğru kaydım, sırt üstü uzanmış ve tek elini ensesine atarak uyuyakalmıştı. Benim olduğum taraftaki kolunu ensesine attığı için çıplak göğsünün sol tarafı tamamen açıktaydı, gel üstüme uzan dercesine bağırıyordu.

Yutkunurken düşündüm, bu taciz olur muydu? Ona rızası dışında sarılacaktım sonuçta ama aynı yatakta uyuyorduk ve bunu uyurken de yapmış olabilirdim. Vicdanen kendimi rahatlatmaya çalışırken sabah beni iterek uyandırmasından korkuyordum. Jisung'un aklına uymak ne kadar doğruydu?

Tüm kafamdaki muhakemeleri bir kenara bırakırken derin bir nefes aldım. Eğer üstü çıplak uyumasaydı her şey daha rahat olabilirdi benim için ama varlığı bile yetmezmiş gibi çıplaktı işte.

Sonunda kendimi hiçbir şey olmayacağına ve en kötü uykumda sarılmış taklidi yapmaya hazırladım.

Başımı dikkatlice göğsüne yaslarken tek kolumu da beline sardım. Titreyen bacaklarımı kendime çekerek onu uyandırmamasını ummaktan başka çarem yoktu. Çok korkuyordum ama korkunun yanında ona sarıldığım için yaşadığım garip duygular vardı.

Ona sarılmanın nasıl bir şey olduğuyla alakalı o kadar çok hayal kurmuştum ki şu an inanamıyordum bile bu olana. Tahmin ettiğimden bile güzel bir histi, sonsuza kadar burada dursam hiçbir şey beni yıkamaz gibi hissettiriyordu. Hayatımda yaşadığım en güzel sarılma, hissettiğim en güzel duyguydu.

Aptal aptal sırıtıyordum ve tanrıya şükür ki bunu görmüyordu. Çıplak olmasa vicdan olarak daha rahat hissederdim büyük olasılıkla ancak şu an yapabileceğim tek şey anın tadını çıkartmaktı. Ölecek kadar mutluydum ve uyumak istemiyordum ancak pek başarılı olabilecek gibi değildim.

Jisung'a ne kadar uyuyamayacağımı söylemiş olsam ve ona sarıldığımı daha uzun süre hissedebilmek için dirensem de sonunda kulağımın altındaki ritmik kalp atış sesleri bir saat bile olmadan uykuya dalmamı sağlamıştı.

•••

Chan boğazının kuruduğunu hissederken gözlerini kırpıştırarak araladı ancak garip bir şey vardı. Göğsünde bir ağırlık hissediyordu. Bakışları oraya kaydığında kolunun altında uyuyan çocukla kaşları çatılırken başını hafifçe eğerek görmeye çalıştı.

Bir bara ya da gece kulübüne gitmemişti, sarhoş da olup eve kimseyi attığını düşünmüyordu ancak uyku sersemi kafası karışmıştı işte. Normalde bu tarz bir şeyi yapacak biri olmadığını bilse bile kendinden şüphe etmişti.

Başını eğerek gördüğü tıpkı bir bebek gibi uyuyan yüzle rahatlayarak kafasını tekrar arkasındaki yastığa bıraktı. Felix'in arkadaşı olan çocuktu. Uyurken yanlışlıkla sarılmış olmalıydı çocuk ama işin garip kısmı uyku problemleri yaşayan ve en ufak sese uyanan Chan, farkına bile varmamıştı ona sarılarak uyuyan çocuğun.

Tekrar başını hafifçe eğerek iyice inceledi çocuğu, göğsüne yaslı olan yanağı baskının etkisiyle kocaman görünmüştü, öne doğru büzdüğü aralık dudaklarıyla gerçekten küçük bir bebek gibiydi. Chan tatlı göründüğünü kendine itiraf etmeliydi.

Yandaki komidinin üzerinden su şişesini alıp ağzını nemlendirecek kadar içti ve geri yerine bıraktı, çocuğu göğsünden kaldırmayı düşünse de uyandırmak istememişti. Ona bir zararı yoktu ve küçük bir çocuk gibi masum görünmüştü gözüne.

Bir gariplik vardı. Burnuna dolan çocuğun kokusu oldukça tanıdıktı ancak bunu sorgulayacak kadar bile hâli yoktu. Böyle derin ve güzel bir uyku uyumayalı uzun zaman olmuştu. Bu yüzden kısa bir süre daha çocuğu izlemesinin ardından gözlerini kapatarak tekrar uyumaya çalıştı.

Chan farkında değildi ama bu kadar uysal olmasının sebebi de Seungmin'di. Çünkü Seungmin'in teninin kendine has kokusu ona hayatında uyuduğu en güzel ve rahat uykuyu bahşetmişti.
.

•••

Ayyy selammm

ÇOK TATLI BUNLAR

Her yere uyuyan Mong Mong'u koyabilirim çünkü dünya üzerinde gördüğüm en masum şeylerden biri olabilir🤍🤏🏻

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Her yere uyuyan Mong Mong'u koyabilirim çünkü dünya üzerinde gördüğüm en masum şeylerden biri olabilir🤍🤏🏻

-Nasılsınız

sleep with me | chanmin ✓Donde viven las historias. Descúbrelo ahora