2.3

8.7K 1K 1K
                                    

Saçlarımı sonunda kurutmayı bitirdiğimde gelen anlık rahatlamayla derin bir nefes aldım, ardından kendimi yatağa atmam çok uzun sürmemişti.

O kadar yorulmuştum ki tüm gün. Giydiğim hiçbir şeyi kendime yakıştıramamıştım, bu yüzden çok fazla mağaza gezmiştim ve defalarca kez kıyafet denemiştim. Jisung haklıydı, tek gitseydim büyük olasılıkla çok da bir şey almadan dönecektim. Neyse ki yanımda Soobin vardı ve bazı kıyafetleri almam konusunda fazlaca ısrarcı olmuştu. Sonuç olarak iki tane yeni pijama takımı almıştım. Soobin saten olanları özellikle tercih etmemde, tenime yakıştığı konusunda fazla ısrarcı olduğu için saten, kısa kollu siyah bir pijama takımı almıştım birini. Diğeriniyse alma konusunda ben ısrar etmiştim, ayıcıklı olduğu için Soobin beğenmemişti.

Bu ikisinin haricindeyse çıkmadan önce orada çalışan kadın tarafından zorla, gerçek manada zorla şortlu bir takım denemiştim. Kadın bana çok yakışacağını iddia ederek elime tutuşturmuştu ve beni kabine iteklemişti ama ben denesem de kabinden çıkmamıştım.

Önünde düğmeleri olan ve v yaka şeklinde inen takımın düğmeleri, neredeyse karnıma yakın başlıyordu. Altıysa dizlerimin oldukça üzerinde biten kısa bir şorttu ve gereğinden fazla ince olan bacaklarımı meydana çıkartıyordu. Tek güzel yanı kalçamı güzelce sarmasıydı füme rengi takımın, çünkü bunların haricinde tenimi tüm solgunluğuyla açığa çıkartması hoşuma gitmemişti.

İşin garip tarafı şuydu ki, o takımı almıştım.

Belki de kendimi uzun zaman sonra ilk defa bu kadar dekolteli bir şeyin içinde gördüğümdendi, garip hissettirmişti. İçimde böyle giyinmeye heves eden bir taraf vardı, bunu biliyordum ancak böyle şeyleri taşıyabilecek bir fiziğim olmadığını düşünüyordum. Yine de utana sıkıla bu takımı kasada diğerleriyle beraber geçirirken içimdeki hevesi her şeye rağmen engelleyemediğimi idrak etmiştim.

Giymeyi planlamıyordum, özellikle Chan'ın yanında asla giymeyeceğime emindim. Sadece onun gelmeyeceği akşamlarda, o hâlimi sadece kendimin görebileceği zamanlarda içimdeki bu garip heves sönsün diye giyebilirdim. Başka türlüsü mümkün de değildi.

Duştan yeni çıktığım için daha yeni işlerimi halletmiş, saçlarımı kurutmuştum. Kısaca yatakta yanımdaki telefondan saati kontrol ettiğimde gece on ikiye yaklaştığını görmemle içimdeki heyecana engel olamayarak yataktan kalktım. İç çamaşırımı giyinsem de hâlâ bornozumlaydım, Chan gelmek üzere olmalıydı. Bu yüzden hızla aldığım pijama takımlarının yanına ilerledim.

Siyahı mı yoksa ayıcıklıyı mı giymeliydim bilmiyordum, siyah fazla...iddialıydı kumaşından kaynaklı ve ayıcıklıysa fazla çocuksuydu. İkisi arasında elimin gidip geldiği sırada duyduğum zil sesiyle gözlerim kocaman olurken bakışlarım odamın kapısına kaydı. Ardından hızla tekrar önüme döndüğüm sırada zil bir kez daha çaldı, elime ilk gelen pijama altını hızla altıma geçirdim. Bornozu çıkarttığım gibi kenardaki çalışma masamın sandalyesine atarken siyah takımın üstünü giyinmeye başlamıştım bir yandan da. Ben düğmeleri iliklemeye çalıştığım sırada tekrar çalan zille ellerim birbirine karıştı. Son bir iki düğme kalmışken kapıya doğru ilerlemeye başladım, bir yandan da seslenmiştim.

"Geliyorum!"

Sonunda kapıya geldiğimde o kadar stres olmuştum ki saçımı başımı bile kontrol etmeden kapıyı araladım. Araladığım kapıdan görünen Chan benim aksime oldukça sakin duruyordu. Sabahki siyah gömleği üzerinde değildi, beyaz bir tişört ve gri bir eşofman vardı üzerinde. Eve gidip duş almış, öyle gelmişti büyük olasılıkla çünkü saçlarında hâlâ biraz nem görebiliyordum ve sırtında da bir sırt çantası vardı.

sleep with me | chanmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin