sleep with me | chanmin ✓

3.3

Dizilerdeki gibi güneş ışığının gözlerine vurmasıyla uyanmadı Chan, kolları arasındaki çocuğun düzenli nefesleriyle gözlerini kırpıştırarak uyandı. Seungmin'se bunun asla farkında değildi, mışıl mışıl uyuyordu.

Chan'ın dikkatini çeken ilk şey ona sırtı dönük uyumasına rağmen şimdi yüzünü net bir şekilde görebildiği Seungmin'di. Uykusunda onun tarafına dönmüş, hatta eli Chan'ın beline sarılmıştı ki bunu fark etmek genç adamın kalbini bir anlığına tekletti. O da Seungmin'i tamamen sarmıştı kollarıyla ve bu pozisyon fazlasıyla sevgili pozisyonuydu.

Yutkunmasını engelleyemezken bakışları Seungmin'in yastığın baskısıyla kocaman olmuş yanaklarına, huzurla kapalı gözlerine ve en sonunda da uyuduğu için şişmiş olan pembe dudaklarına kaydı. Bir insanın sabah uyandığında karşılaşabileceği en güzel manzaraydı.

Normalde Seungmin'in uyuduğu gibi uyandığını bilmesine rağmen şu an ona sarılıyor olmasını uykudan başka bir şeye yoramamıştı. Uyanıkken sarılmasını tabii ki tercih ederdi ancak çocuğun karakterini biliyordu, utandırdı bir kere.

Oysa bilmediği şey gece hissettiği duygulardan bir türlü uyuyamayan Seungmin'in Chan uyuduktan sonra dayanamayıp ona doğru döndüğüydü, ardından sevdiği adamın uyurken bile çekici görünen yüzünü izleyerek sabaha karşı ancak yenik düşmüştü uykuya.

O kadar masum görünüyordu ki böyle uyurken, Chan eğilip sahilde öpemediği dudaklara bir öpücük bırakmamak için zor tuttu kendini. Pamuk prens gibiydi beyaz teni ve pembe dudaklarıyla. Chan istemsizce iç çekti, ona biraz olsun hissettirebilmiş miydi ondan hoşlandığını? Bilmiyordu cevabı, iyi geceler dilerken dudaklarının çocuğun kulağına çarpması fazla mı olmuştu onu da bilmiyordu ama çok anlık gelişmişti her şey. Seungmin'in iyi geceler derken ona adıyla hitap etmesi yüzünden gaza gelmişti büyük olasılıkla.

Tamam, Seungmin bunu her gece yapıyordu ama Chan uyku sersemliğine yorup geçiyordu normalde. Şimdiyse hoşlandığından mıdır nedir, tek istediği ona sadece uyumadan önce değil, her zaman adıyla hitap etmesiydi. Fazla hoşuna gitmişti onun sesinden kendi adını duymak.

Sonunda gözlerini dakikalardır izlediği çocuğun yüzünden çekebildiğinde odanın çoktan aydınlanmış olduğunu fark etti. Bu kaşlarının çatılmasına sebep olduğunda Seungmin'e sardığı kolunu mecburen çekip kendi tarafındaki komidine uzandı çocuğu uyandırmamaya çalışarak dikkatlice. Telefonunu el yordamıyla bulduğunda hızla tekrar kolunu Seungmin'in üzerine sararak saate baktı.

Sabah yediyi elli geçiyordu, biraz daha hazırlanmaya başlamazsa geç kalacaktı. Aynı zamanda fark ettiği gerçek duraksamasını sağladı, birazdan Felix'in de alarmı çalacaktı ve arkadaşını salonda değil de abisinin kolları arasında uyurken bulması hiç hoş olmazdı.

Zaten dün Felix'i şüphelendirdiklerini düşünmüştü Chan, 'bize' ifadesi Felix'in şımarıklık yapmak için kullanabileceği bir ifadeydi. Başka bir arkadaşı da olsa şakasına 'Bize iyi geceler öpücüğü vermeyecek misin' diyebilirdi ancak bu durumda Chan'ın normalde yapacağı şey gülüp geçmek, ardından ikisine de iyi geceler dileyip odadan çıkmak olurdu. Durumu değiştiren şey, Seungmin'i öpme fırsatıydı.

Felix'in şımarıklık olsun diye söylediği şey fazlasıyla hoşuna gitmiş, kardeşinin her gece böyle bir şımarıklık yapmasını istemesini sağlamıştı. Onu öptükten sonra Seungmin'in yüzündeki o tatlı ifadeyi unutamıyordu, çok utanmıştı ve o kadar tatlıydı ki Chan uzanıp yüzündeki her noktayı teker teker öpmek istemişti. O an kendisi de panik yaşamıştı, bu ayrı bir durumdu tabii ki.

Uzun zaman sonra ilk defa birinden hoşlanıyordu ve itiraf etmek gerekirse nasıl flört edileceğini bile unutmuştu. İşe gitmeden önce flört konusunda usta olan arkadaşına yazıp destek isteyecekti kesinlikle.