NELER OLUYOR ?

203 162 11
                                    

Simsiyah camları içeriyi göstermeyen büyük birçok otobüs görüyordum. Birçok  kişi ile birlikte aynı yöne ilerlemeye devam ettik. Otobüse geldiğimiz de ise askerler bizi sıraya sokmaya başladı sırayla otobüse binip oturduğumuz da ise aynı şiddetli ses yine başladı ve sonrası yine karanlıktı . Hatırladığım tek şey askerlerden birinin ,çalıştığım yerde garsonlardan  biri  olduğuydu

Ama neden ? Neler oluyordu ?  Bu otobuslerin ucu bucağı yoktu birçok insan sırayla otobüslerine biniyorlardı.  Sanki önceden birileri onlara nereye, hangi koltuğa oturacağını söylemiş gibi koordine şekilde hareket ediyorlardı. 

Gözümüzü açtığımızda kapalı bir depodaydık . Sanki bilgisayar cafesindeymişiz gibi  herkesin kendisine ait bölmesi ve önünde açık olan bir ekranı vardı.

Ben lara . 24 yaşımdayım ve bu hayattaki pişmanlığımı soracak olursanız eğer ihanet derdim . Benim ailem maddi yönden zorluk çeken bir aileydi ve ben bundan çok daha fazlasını isteyen 17 yaşında bir kızdım.  Sadece daha iyi bir hayat istemiştim

Annem temizlik işinde çalışıyordu gittiği zengin ailerden biri anneme emanet bir çanta verdi meğer tüm hesapları ve evi hacize uğramış para kaçırmak içinse anneme son kalan parasını vermiş.
Çünkü anneme çok güvenirdi biliyordu ki emnate ihanet etmezdi . Doğru annem etmezdi ama..

19 ağustos günü yani doğum günüm.  Reşit olacağım günün gecesi çok düşündüm ve yarının çok daha farklı ve hakkettiğim gibi olmasını istedim.  Ve aileme not bırakıp o çantayı alıp gittim.
Ardından kadın anneme şikayette bulundu tabi ve mahkeme kararı çıktıSonradan duydum ki annemi tehlikeye atmamak ve beni tamamen sildikleri için suçu abim üstlenmiş daha 22 yaşında gencecik ömründe benim yüzümden cezaevine girmişti.

Gizlice gidip yetkiliye görüştüğümde kefaretinin 10 bin TL olduğunu öğrendim .  İşte o 10 bin liralık kredi borcu burdan geliyor . Güç bela krediyi çıkardıktan sonra abimi çıkarabilmiştim.   Çıktığı gün sadece uzaktan ailemin sevincini izlemekle kalabilmiştim.  Yeni ev yemek , fatura  , eşya felan  derken çaldığım para eksik bile kalmıştı.  Yuva kurmak çok çok zordu . Eski halimden daha beter halde başlayıp zar zor tutunabilmiştim hayata.  Evet çok pişmandım ama artık çok geçti şehir değiştirmem bile utancımı hafifletmemişti . Sanki herkes yaptığımı biliyor da beni suçluyorlar gibi başım öne eğik dolaşmıştım bir süre.

Ve şuan bu ekranda tuhaf bir sinyal ve parlak açık renkli mavi bir renk çıkıyordu.  Her hangi bir resim yoktu bir video yoktu ama bu ses yüzünden ben tüm pişmanlıklarımı hatırlıyor hatırladıkça kalbime yerlestirdikleri kırmızı sinyal yanıp sönüyordu.
Etraftan ağlama sesleri gelmeye başlamıştı. Sanki dilimiz vücudumuz uyuşmuş gibiydi sadece hislerimiz tepki veriyordu .
Bu saçmalığa ne ben ne de bir başkası baş kaldıramıyor yada sorgulayamıyordu.
Gerçi ne bekliyordum ki önceden de onca kişi ölürdü,  tecavüze uğrardı yada vahşice öldürüldü ama kimse şimdi ki gibi bir şey demezdi böylece yolda durup dururken insanlar başkaları tarafından kılıçla öldürelebiliyordu . Sonuçta onlara bir şey olmuyordu rahatlardı.  Ama şuan herkes acı çekiyor ama kimse bir şey yapamıyordu.

Ardından bulunduğumuz bölümle ilgilenen asker geldi. Yüzüme doğru bakıp
Utanç aşamasına geçilsin diyerek ekrana sesli komut verdi.
Beni tanıması için konuşamıyor yada hareket edemiyordum.  Sadece göz bebeklerimi ona çevirmekle yetinebildim ama nafile sanki hiç aynı ortamda bulunmamışız gibi davranıyordu.

Bukadar bilinmezlik tüm bu olan saçmalıklar,  cevaplanmamış onca sorularım beynimi acitmaya başlamıştı. Öyle olacak ki üzerime yerleştirilen sinyal kırmızıdan mora döndü.

İlgilenen asker önüme kasenin içinde saman rengi tamamiyle kokusuz ve yanında da kırmızı renkli bir kaşık getirdi . Normal şartlarda tabiki bunu yemezdim ama sanki yıllardır özlemini çektiğim yiyecekmiş gibi canım çekmeye başlamıştı.  Sanki bağımlı olduğum ve bırakmaya çalıştığım maddeyi önüme koymuşlar gibi  sabırsız ve aç bir şekilde yemeye başladım .

Artik sabrım taşmıştı çaresizlik bir yana tüm bu bilinmezlik beni çıldırtıyordu. Hiç bir şey yapamayacağımı biliyordum bunun verdiği çaresizlikle gözümden bir damla yaş süzüldü.  Hüngür hüngür ağlardım normalde ama duygularım ellerimde değilmiş gibiydi . Zaten  ne normaldi ki

SON SAVAŞ +18 Where stories live. Discover now