ÖLÜMSÜZ DENEK:14

168 147 4
                                    

3 Ay Sonra

- Geri çekil . Dedim üstümüzde doğru koşan varlığa karşı. 

- Lanet olsun üstümüze geliyor

- şarjör bitti kahretsin  . Bize verdikleri silahlar biyoljikti öldürmüyor sadece uykuya dalmalarını sağlıyor bu sayede bu tuhaf canlılardan  birçoğunun yakalanmasını başardık. 

- Sanırım sonumuz geldi . Dedi esmer kız . Bize yapılan o ilaçtan sonra ne ismimiz nede önceki hayatımızı hatırlar olmuştuk.  Bu yüzden dış görünüşümüze göre lakap taktik birbirimize.  Tabi sadece ikimiz . İkimizden  başka irade ile konuşabileceğimiz kimse yoktu .

- Şimdi değil intikamımı almadan ölememDedim ve kolundan tutup çekiştirerek ormanın derinliklerine daldık .  Gittiğimiz yolda az ilerisinde kaçabilmemiz için  alt tünel yapmıştık.Zira bizi savaşa değil ölüme göndermişlerdi. 
Olabildiğince hızlı koşup o tünele vardık ve kapıyı açtım  . Sinyaller artık verilmiyordu.  İlaç enjekte edildiğinden beri her şey daha  farklıydı . Aksi durum olur yada aşırı korku nedeniyle bilinç yerine gelirse ozaman şakaklarımızın üstüne yerleştirilen sinyal kulağımıza dolmaya başlıyor ve genel merkeze  gidiyorduk . Kendi istegimizle değil  . Burda ki hiçbir bir şey bizim rızamızla değildi . Kukla gibi oynatıyorlardı bizi .

Hey arkana bak, sakince, dedi.

Arkamı döndüğümde  bu değişik varlığın ağzında ki o leş kokusunu alabilecek yakinliktaydım . Ceset kokuyordu .
Ardından ise  gözüm karardı .

Gözümü açtığımda tüm varlığımla o canavarın midesinde olup her şeyin bitmesini diledim ama maalesef   revir bölümdeyim.  Onların dilinde deforme olmuş  vücudum onarım oluyordu . Sanki kıyafetmişim gibi . İnsan olmadığım kesin tabi .

Sahi içimde ki bu kırgınlığın sebebi neydi nasıl bir çocukluk geçirdim yada nasıl bir gençlik geçirdim belkide bilim insanları tarafından yapılmış bir projeyimdir.  İster insan ister robot isterse bir proje her ne olursam olayım şuan bu durumda olmanın sorumlusu kimse onu yok edicem . Şuan tek gerçeğim bu . 3 aydır savaştayız insanlarımızın yarısı ölüyor ve bu savaşı başlatan gerizekalılılar bu silahları yaparken bu iğrenç yaratıkların mutasyon geçirebiliceklerini akıl edemedikleri için kendimizi savunamuyorduk.  Kedinin önüne fare koyar gibi bizi ormana getirip bırakıyorlardı ve ancak 3 ten fazla yaratık toplayabilirsen yemek yiyebiliyordun .

Hiç yaratık toplamayıp açlıktan ölmekte, yaratık karşısında parçalanarak ölmekte seçenekler arasında tabi acaba hangisi daha acısızdır  ?

3 Ay önce

Sırası gelene koyu yeşil ilacı enjekte ediyorlardı. 

Sıranın bana gelmesi nekadar sürdü bilmiyorum ama ayakta durmaktan ayaklarım titremeye başlamıştı.  Yada korkudan titriyordu  .

Geçen zaman konuştuğum  esmer kız 3 sıra önümdeydi  . Beni daha önceden farketmiş olacak ki yavaşça arkasına baktı ve göz kırptı.  Bir insandan tepki almak hasret kaldığım bir şeydi. 

Sıra ona geldiğinde üstünde ki kıyafetin boyun kısmına gelen kumaşı  hafifçe sıyırıp  görevli kişinin ilacı enjekte etmesine müsaade etti . Dönüp hücresine döndüğünde ise göz göze geldik en azından ben ona baktım ama o bana bakmadı oysa az önce bana göz kırpmıştı.  Belkide yakalanmamak içindir.

Sonunda Sıra bana gelmişti. Görevli ,  üzerimde atlet olduğu için rahatlıkla enjekte edebildi  .
Damarlarımın içinde ki akışı hissedebiliyordum , kulaklarıma kanımın akma , kalbimin atma sesi geliyordu . Sanki deri atıyormuşum gibi tenimdeki o yumuşak hissiyat yerine ağaç kabuğu misali sert doku kaplamaya başladı. 

Her şeyimi elimden almışlardı duygularımı , hissiyatlarımı...  ağlayıp üzülmeyi ne çok isterdim. 

Ertesi gün olduğunda sabah saati gelir gelmez yataklardan kalkıp dışarıda ki avlu tipi yere toplandık.  Yığınla üniforma ve silahlar vardı.  Sıraya girip üniformamizı ve silahımız aldık.  Herkes hazır olduktan sonra kamyon türü bir arabanın arkasına dolustuk. Sadece  benim bulunduğum yerde 125 kamyon, her kamyonun arkasında ise 100 e yakın insan vardı. 

Kamyonlar çalışıp , ormanın etrafından dolaştı ve bizi ormanın derinliklerine götürdüler.

Koyun sürüsü yada ördek ailesiymisiz gibi birbirimizin peşin sıra ardından gidiyor ormanın içinden bize gösterilen yerlere konumlanıyorduk .

Vücudumda adrenalin salgılanmaya başladı.  Karşımda yaklaşık 1,5 metre boylarında. Neredeyse 2 insan  birleşimi kalıbında  vücudunda kıl sayısı kadar diken bulunan  ten renginde mide bulandırıcı bir canlı duruyordu . İşin kötüsü ormanı iyice incelediğimde sadece 1 tane olmadığını gördüm tüm dikkatimi yakınımda ki canlıyı uyutmak için verdiğimde arkamdan bağırma sesi yükseldi.

Bu iğrenç canavar içimizden bir adamı avuçlarının içine almış su topundan sinirini alıyormuş gibi sallayarak sıkıyordu. Saniyeler sonra ne üniforması ne de  bedeni buna dayanamadı ve vücudundan kanlar fışkırmaya başladı . Yaratık uzun pençelerini zavalli adamin cılız bedenine sapladı teni yırtılmaya başlamıştı  ve koca bir yarık oluşturdu . Yaratık öldürdüğü leşini yere bırakırken  ölen kişinin bağırsağının dışarıya çıkmış vaziyette sallandığını gördüm. Sallanan bağırsağı ip gibi bileğine dolayarak kendine çekti ve ucunu ağzına soktu , uzun makarnayı içine çeker gibi bağırsağı içine çektiğinde fışkıran kanlar yanağına ve gözüne sıçradı.   Bu olanlar üzerine ne ben nede başkası kılımızı bile kıpırdatmadık. Ama apaçık belliydi ki bizi buraya ölüme getirmişlerdi.
Her şeye rağmen önümüze dönüp bize verilen emiri uyguladık  elimde uzun siyah ucunda beyaz ışık yanan bir silah vardı.  Namlusundan kurşun değil onları uyutacak ilaçlı oklar çıkıyordu.

Bir ağacın arkasına saklanarak bana arkası dönük olan canavarın omuriliğine Nişan alarak oku fırlattım.
Bana döndü gözleri bir timsahın gözleri gibi dehşet saçıyor ayni zamanda kuyruğu kıstırılmış fare gibi acı çekiyordu.  Üzerime doğru ancak 3 adım atabildi geldiği mesafe burun buruna gelmemize yetmişti  . Sendelemeye başladı önümden çekildiğim gibi koca bedeni yere yığıldı.  Benimle birlikte diğerleri de bulduğu bölgeyi temizledigimizde  bayılttığımız yaratıkları 3 erli grup şeklinde taşıyıp mavi renkli kamyona kaldırdık.  Temizlenen bölgeye 15 nöbetçi asker bırakıldı.   Görevliler getirdiğimiz yaratıklara daha fazla uyuması için sanırım kırmızı bir şırınga yapıyordu. 

Ta ki biri gözünü açana kadar ...

SON SAVAŞ +18 Where stories live. Discover now