Mahvoluşun 50 Tonu

19 5 0
                                    

Küçükken yaşadığım köhne evde kendi kendime oynarken içi yarı su dolan bardağın içine bir sinek düşmüştü.  Hiç unutmam o sinek yaşasın diye onu bardaktan nazikçe alıp bir havlunun üstüne koydum ve nazikçe onu kurulamaya çalıştım ve başına oturup yaşamasını bekledim nekadar başında durdum bilmiyorum ama bir anlığına başından ayrılıp geri döndüğümde orda olmadığını gördüm anlaşılan uçmayı başarmıştı.  Onun yaşadığını kendi gözlerimle görmek için nelerimi vermezdim. 

Şimdi ise kül olmak üzere olan bir cesedin başında ısınıyordum.  İçimde zerre pişmanlık , korku yada vicdan azabı yok.  Bir sineği kurtaran kişi  ile aselin cesedini yakan  kişi aynı yani benim .

İnsanlar değişmek için yazılar okur,  kendini geliştirir yada kursa felan giderler oysa değişmek için tek bir gece yetermiş meğer...

Bir gecede katil olabilir ya da bir gecede mahvolabilirsiniz.

Kimim neyim bilmiyorum bu yeni beni benimsemek uzun sürecek belliki ama korkuyorum ; yapacaklarımdan ya da kendimden değil, yaptığım şeylerden pişman olmamaktan . Normalde olsa dehşete düşeceğim bu görüntü beni rahatlatıyor ve daha çok körüklüyordu.

Kamera kayıtlarıyla aseli bir yere kadar takip edebilirler daha sonra kör noktaya gelip geçite girdiği için onu göremezler . Ölüsünün ortaya çıkışı buranın da ortaya çıkışı demek . Bu anaokulunu tehlikeye atamam.  Ne ölüsü ne dirisi ortalıkta olmamalı yani yakmak en iyi seçenekti .

Ateşi söndürüp küllerinin üstüne bolca su döktüm ve yangın yerini çamura çevirdim.  Bir sopayla toprağı ve külü iyice birbirine harmanladım her ihtimale karşı kanıt kalmamaliydi .
Anaokulunda ki kanları ve parmak izlerini dikkatlice temizlediğimde saat sabaha geliyordu .

Telefonumu elime alıp adeli geçite girerken gören güvenliğe mesaj attım.
Bunu yaparken numaramı gizledim .

- Gökhan bey ben Asel , telefonumda olan aksaklıktan dolayı başka numaradan mesaj atıyorumGördüğünüz mesele hakkında bilgi almam gerek bu bilgi gizli kalmalı lütfen kimseyle konuşmayın . İsyerinin arkasında ki büyük parka 40 dk içerisinde gelmiş olun lütfen

3 dk sonra cevap gelmişti.

- Geliyorum Asel hanım. Merak etmeyin daha önce de dediğiniz gibi gördüklerimi gizli tutuyorum.

Demek buraya gelirken o da güvenliğe Ayni şeyi söylemişti.  Bu işime gelirdi .

Burda işlerimi bitirdikten sonra  küllerin olduğu yere baktım sabaha kadar kurumuş olurdu.  Yaklaşıp aseli orda can çekişirken hayal ettim tüm nefretimle toprağa tükürdüm.  Bu hoşuma gitmişti derin bir gülümseme ve rahatlamayla büyük parka doğru yola koyuldum . Ne yapacağımdan emin bir şekilde sert ve hızlı adımlarla yürüyordum.  Ne kendimden ne de yapacaklarımdan zerre şüphe duymuyordum .

Elimdeki malzemelerle birlikte parka geldiğimde güvenliğin gelmesine daha 15 dk vardı. 
Tenha bir köşeye geçip beklemeye başladım.
Yaklaşık 10 dk sonra geldiğini gördüğümde mesaj geldi .

- Asel hanım ben geldim .

Planımı uygulamam için bakışını başka yere çekmeli ve hiç bir tanığın olmayacağı bir yere getirtmeliydim .

- Seni görüyorum arkanda ki büyük ağacın altına geç.  İzleniyor olabilirsin gördüğün şeyler önemliydi dikkat et .

SON SAVAŞ +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin