İNTİKAM

162 142 3
                                    

Elimi tozlu raflarda gezdirirken bir yandan da kulağımda ki vızıltıyı dinliyordum .
- İyisin dimi kızım  bak yan-

- kızım mı ? Ciddi misin ya sen. Evladındı ya o senin bir defa bile  nasıl oldu diye sormadın . Hiçbir zaman sevmedin onu sevmemekle kalmadın terkettin . Eğer başında annesi olsaydı belkide yanımda olurdu kardeşim ama yoktu hiçbir zamanda olmadı.  Sakın beni birdaha arama.

Cümlemi bitirir bitirmez telefonu yüzüne kapattım.  Sesini duymaya tahammülüm yoktu. O kabus günün üzerinden 17 gün geçti  bana sorsalar 1 yada 2 saat derdim çünkü içim hala ilk saniyedeki gibi öfke ile dolu .

Kardeşimin otistik raporu olduğu için o gerizekali kızın benim hakkımda yaptığı suç duyurusu geçersiz görüldü.  Velayet sayesinde ben ona suç duyurusunda bulundum ama kavga sırasında kız uzakta durduğu için suçlu bulunmadı aksine madur konumuna geçti.  Bunlar yetmiyormuş gibi sayın müdüre hanım güya okul ismini korumak için kamera kayıtlarını sildirmiş bu yüzden kavgaya kim karışmış kim darp etmiş bilmiyoruz herkes sustuğu yada susturulduğu için tanıkta yok. Ama benim amacım mahkemeyle uğraşmak değil zaten . Düşündüğüm şeyi yapabilirsem buna ortaklık eden buna susan yada emek harcamayıp köşesinden izleyen kim varsa bana itaat edecek ruhunu can kemiğinden çıkarıcam hepsinin.  Herkesin ...

O gün gitmem gereken iş görüşmesine gidememiştim . Herkes aylarca yas tutmamı beklerken  içimde ki öfkenin ve kinin verdiği güçle sabahı  eder etmez görüşmeye gittim .

2 gün sonra olumlu sonuç geldi ve işe başladım.   Yanıma gelen herkes başsağlığı diliyor ve ne konuşacağını bilmedikleri için kem küm edip göz kaçamaklarıyla geri gidiyorlardı.

- Adel , selam
- Selam, mahur yine karşılaştık ne tesadüf
- Dimi ya ne tesadüf tüm personellerin yemek molası geldiği anda iki personel   karşılaşıveriyor.  Mümkün olması güç bir olasılık bencede .
- Hep böyle ukala mısın sen ?
- Neden ki , diğer herkes gibi samimiyetsizce başsağlığı dileyip gitmediğim için mi öyle dedin .
Ben azından acını hafifletiyorum.

Konuşurken  acımın dindiği tek insan olduğu bir gerçek ama ben acımı, öfkemi hafifletecek kimseyi istemiyorum yanımda.

- Sağol ama buna gerek yok . Sana afiyet olsun . Dedim ve masadan kalkıp mahura söz hakkı vermeden onu arkamda bıraktım.

İstediğim intikam apaçık ortadaydı insanlığın sonunu getirmek istiyordum ama bunu hangi şekilde nasıl yapmam gerektiğini bilmiyordum . Çıkmaza girdiğim her anda can gökyüzüne bakıp nefes almamı söylerdi . Sakinleşmem gerekirmiş.  Canı her hatırladığım da kalbime cam parçası saplanıyor.  Gözlerimin yaşarmasına engel olamıyorum.  İntikam duygusu olmasa ayakta bile duramazdım kim bilir .

Yorucu bir toplantının ardından evlere dağıldık.  Salonda yada kendi odamda değilde herzamanki gibi canın yatak odasına geçmiştim. 
Çalışma masası ,bana yaptığı resimler,  çalışma notları hepsini defalarca inceledim sanki yazısını çok okursam geri gelecekmiş gibi okudukça okudum.

Gözyaşıma artık engel olamadım ve akmasına izin verdim . Başımı taşıyamaz olmuştum artık kafamı yere eğip  boyun ağrımın geçmesini umdum .
Masanın altında ki çöp kutusunda buruşturulup atılmış olan bir kağıt ilişti gözüme.
Kalbimin atışı hızlanmıştı. Heyecanla kağıdı elime alıp açtım.

Canın resim yeteneği vardı evet ama genelde hayvan yada doğa veyatta insan resimleri çizerdi. Bu tür çizim yaptığını ilk defa gördüm.  Bu resim ne hayvana ne insana nede manzaraya benziyordu .

Karakalem tekniğiyle çizilmiş.  Üzerinde düzinelerce dikenlerin , ağzında iğne gibi ince sivri dişlerin ve uzun sivri pençelerinin olduğu bir yaratık vardı ve bu yaratık dört ayak üstünde değil insan gibi iki ayak üstünde duruyordu . Ne için hangi niyetle çizmişti ki bunu ?
Belkide can ablasına yardım etmek istemiştir. 

Bu yaptığı resimi birebir hayata geçiremeyebilirim belki ama benzeri pekala yapılabilir . Hayvanların genetiği oynadığında ortaya benzeri olmayan türler çıkıyor. Peki ya insanın geni ile oynansa ozaman ortaya ne çıkar ?

Amacım işe girmek para kazanmak felan değildi deneylerimi yapabileceğim resmi bir kılıf arıyordum . Artık intikamımı alabilicektim . Sadece güven kazanıp doğru zamanı bekliyecektim . Güven kazanmak için insan içine karışacak kadar normal değilim ama  normal olan sadece 1 kişiyle yakın olursam ozaman dikkatleri üzerimden çekebilirdim.  Bu halde diğer bir kılıfımda iş yerinde oldukça popüler olan mahur olacaktı. 

Yaptığım planlar uzun vadeli ama benim bukadar sabrım var mı bilemiyorum . Her ne olursa olsun irademi korumak zorundaydım . Sabah akşam içtiğim tek şey acı kahveydi baş ağrılarım çoğalınca çekmecede bulduğum ağrı kesiciden 2 tane alıp yatağa uzandım.   Birazdaha uyumazsam delirebilirdim .

Sabah olduğunda kıyafetlerimi giyip işe doğru yola çıktım.  Devlete bağlı bir yerde çalıştığım içim global kriz ne gerektiriyorsa onunla alakalı araç gereç (biyolik gaz,zehirli gaz veya korunağı vb.) yapımında ekip çalışması yapıyorduk. 

Sabah erken saatte geldiğim için çoğu personel daha gelmemişti.  Bu durumdan istifade edip laboratuvara girdim . İşime yarayacak ilaç , dna veya hayvan hücresi olup olmadığına baktım.  Elimi tüplerin üzerinde gezdirirken  biri yere düştü eğilip almak istedim ve egildigimde duvarın en köşe kısmında farklı bir duvar bölmesi farkettim buda neyin nesiydi böyle

-Adel ?

SON SAVAŞ +18 Where stories live. Discover now