E.A-264

48 30 3
                                    

-İyi misin ?

Gördüklerim  karşısında kusmaktan başka bir şey yapamamıştım

- Hayır , sen nasıl iyi olabiliyorsun  ?

2 sınıf büyüklüğünde ki bir odada 100 küsür  masa her masada ikişer tane camlı  kutu vardı .
Ve bu kutuların içinde zehirle öldürülen her çocuğun dokusu vardı amaç her çocuktan birer canavar oluşturmak değildi.  1 tane başarılı deneğe rastlamak ve şansı çoğaltmak için bukadar çocuk öldürülmüştü.  Baktığım her organda hayata tutunmaya çalışan bir çocuk ve o çocuğun gülüşünü duyuyordum .

- Kapalı bir havada yağmur yağmaması o havayı güneşli yapmaz adel ! Üzgünüm  ama gözyaşım yok . Bu işi yapacaksan soğuk kanlı olmak zorundasınİnsanlığı yok etmek istiyorsan içinde ki insanı yok etmek zorundasın.   Emre Alkanın yaptığı gibi ...
Sen onun varisisin . Ben ise daimi yardımcın yada aşığın hangisi istersen o olurum .
Yapacak mısın  ?  Devam ettirecek misin

- Bunu yapmak yani devam ettirmek beni vicdansız biri yapar ?

- İnsanlığı yok olmuş birinin merhameti olmaz . Bu işe başladığında kalbini bir kenara bırakmak zorundasın.

- Bir can için bütün canlara kıymak beni korkunç biri yapar ama o can benim canım benim masum kardeşim.  Yok etmek istediğim şey insanlık değil Mahur  yok etmek istediğim şey adaletsizlikkötülük...
Kim iyi kim kötü nasıl ayırt edebilirim.

- Belkide İnsanlığı değil de sadece kardeşini öldüren kişiyi yada kişileri buna alet etmelisin .

Benimle konuşurken bir yandan da içeri girip siyah Çelik kasayı açıyordu.  İçinden ufak bir şişe çıktı.  Mavi yeşil karışımı olan bu tuhaf renkli sıvıyı  bana doğru uzattı.

Ve devam etti ;

- Bu deneklerden sadece en sonuncusu doğru tepkimeyi verdi ve   bu dokunun sıvısı alındı.
Bunu birine enjekte ettikten sonra o kişinin kanını  alırsan bu doku sıvısını çoğaltmış olursun ve başka birine enjekte edebilirsin . Her şeyde olduğu gibi bunda da istisnalar var enjekte sonrası farklı mutasyonlar gelişebilir . Geri alınamaz mutasyonlar ...

- Evet , haklısın Mahur geri alınamaz mutasyonlar !

Dedi arkadan bir ses

- Asel hanım a-ama siz nasıl  burda olduğumuzu bil-

- Nasıl mı bildim , cidden mi ? Zeki olduğunu sanıyordumBöylesine önemli bir yere haberim olmadan girebileceğinizi mi sandınız? SAYIN BABAMIN VARİSİ !  Hahahahah
Çok komiksiniz doğrusu.
Hemde güvenliğe yakalandığınız halde burda böyle uzun ve rahat kalmanız dişime göre olmadığınızı gösterir.

Dedi alaycı bir gülüşle.  Bu kadın delirmişti .

Ve devam etti ;

- Babam annemden sonra hiç eskisi gibi olmadı doğru.  Peki annemin ölümüne ne sebep oldu ?

- Trafik kazasıdiye yanıtladı mahur

- Evet trafik kazası . Peki annemin arabasına çarpan ya ben olsaydım

- Ne , dedik mahurla aynı anda

İlk önce dudağı yana kıvrıldı mahzun bir gülüş sergiledi,  derin bir iç çekişten sonra sol elini cebine attı

- Küçüklüğümden  beri psikolojik ve fiziksel şiddete maruz bırakan kalpsiz bir kadının hayatta kalması adaletsizlikten  başka bir şey değildi.  Her seferinde benden utanan hiç olmamamı dileyen biriydi bende onu benim olmadığım bir yere göndermeye karar verdim yani ölüme

Aramızda ki 10 adımlık mesafeyi yürüyerek 3 adıma indirdi.  Nefesini duyabiliyordum . Mahur 2 adım arkamdaydı . Ve devam etti ;

- Ve sen adel , biliyor musun ?  Bu deney daha önce hiç canlı insan üzerinde denenmedi . Ölmek üzere olan dokular ile yürütüldü.  Sen tehlikeden başka bir şey değilsin . Yoluma taş koyamazsın bu benim seçimim.  Madem insanlığı yok etmek istiyorsun ozaman ilk önce kendinden başlamalısın

Dedi ve cebinden çıkardığı yeşil şırıngayı boynuma sapladı .

- Napıyorsun sen kafayı yemişsin , dedi Mahur

- Hizmetkar olmanın bedelleri vardır Mahur.  Sen benim hizmetimdesin.  Ve bu ihanetin bedelini ödeyeceksin . Dedi asel hanım.

Şuan tek hissettiğim  baş dönmesiydi etrafımda ki her şey dönüyordu.  Tek duyduğum mahurun bana seslenişi olmuştu.

- Adel , adel bana bak yalvarırımBırakma beni Adel ! Söz vermiştin gitme !

Gözlerim yarı açık şeklinde yanıma çöküp ağlayan mahura bakıyordum. Asel hanımın yüz ifadesini her nekadar çok merak etsemde son gördüğüm yüzün mahur olmasını istemiştim belkide .

Sonum bukadar çabuk mu  gelecekti ? Cam kutuların içinde ki ölü organlardan bir farkım olmayacaktı. 

Can kardeşim artık yalnız değilsin . Yanına geliyorum küçük meleğim. 

- Ve sen sadakatsiz hizmetkarım.  Sıra sende .

Dedi . Neler yapacağını bilmiyordum mahuru korumak istiyordum ama çok geçti kendimi karanlığa teslim etmekten başka bir şey yapamadım. 

Elveda mahur , elveda yol ışığım

SON SAVAŞ +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin