10| ''It's too late for us now, Jungkook.''

1.3K 138 103
                                    


10| "It's too late for us now, Jungkook."

Her insan, hayatının belirli aşamalarında dönüm noktalarıyla karşılaşır; bazen küçük bir karardan doğan büyük sonuçlarla karşı karşıya kalır, bazen ise büyük bir kararın ardından gelen küçük sonuçlar hayatında yer edinir. Jungkook için Taehyung'u herkesin ortasında öpmek, küçük bir kararın ardından doğacak olan büyük sonuçların habercisiydi. Bir anlık gelişen, küçük bir karardı. Dudakları arasında milimler varken ve sevgilisinin sıcak nefesi, Jungkook'un içini yakıp kavuruyorken, bu duruma karşı koyması çok zordu. Jungkook, sevgilisine karşı hassastı ve belki de ilk defa bu yüzden, düşünmeden küçük bir karar vermiş, dudaklarını birleştirmişti.

O an, etrafında tanımadığı insanlar, baş belası Somi ve diğer, Jungkook için tehdit oluşturan hiç kimse yoktu. Jungkook'un gözleri yalnızca sevgilisini görüyordu. Kalın, vişne çürüğünü andıran dudaklarını, küçük, biçimli burnunu, ona her ne olursa olsun aşkla bakan, elaya çalan gözlerini ve kusursuzluğun bir simgesi haline gelen güzel yüzünü görüyor; sevgilisi dışındaki tüm her şeye kör olmuş gibi davranıyordu.

Düşündü, belki de kısacık bir zaman diliminde almış olduğu büyük karar buydu. Jungkook, düşünmekten nefret ederdi. Düşünmek kafasını karıştırıyor, onu yanlışa itiyordu fakat bugün ilk defa, kendisini düşünmeye zorladı ve aklına gelen yine aynı soru oldu.

Karşısında; eşsiz bir güzelliğe, en önemlisi de kirli duygulardan arınmış saf bir kalbe sahip olan, kendisini seven, âşık olan, her ne yaparsa yapsın ondan vazgeçmemiş olan bu adamı, hak ediyor muydu?

İlk defa kendisini tehlikeye attığında ve herkesin ortasında Taehyung'un, çilek tadı aldığı dudaklarını öptüğünde Jungkook kanında dolaşan bu adrenalinin ona zevk verdiğini hissetti. Taehyung sayesinde ilk önce şehveti tatmıştı, ardından birini arzulamanın nasıl bir his olduğunu öğrenmişti; öte yandan sevgiyi, aşkı iliklerine kadar hissetmişti. Şimdi ise yasak olanın verdiği hazzı tattı ve bu uğurda, defalarca kez Taehyung için yanmaya hazır olduğunu düşündü.

Taehyung farkında değildi; Jungkook'a her şeyi öğretiyor olduğu gibi bugün de, korkusuzluğun vermiş olduğu o özgürlük hissini keşfetmesini sağlamıştı.

Jungkook geri çekildiğinde, hissettiği yoğun duyguların getirisiyle kahkahalarla gülmek, aynı zamanda ise Taehyung'u defalarca kez öpmek istedi.

Herkesin burada olmasını umursamadan dudakları parçalanana kadar öpüşmeyi ve hatta çimlerin üzerinde sevişmeyi arzulamaya başlamıştı. Jungkook bu denli arzuyla dolmuşken, Taehyung'un gözlerinin içine, ışıl ışıl parlayan gözleriyle bakıyor ve bir cevap bekliyordu.

Tam olarak ne duymak istediğini bile bilemeyecek kadar zihni karmakarışık bir hal almıştı fakat Taehyung'un, attığı ilk adım karşısında ona bir şeyler fısıldamasını bekledi. Sevgilisinin ince belini saran avuçlarını hafifçe hareket ettirdiği sırada, dudaklarında da belirli belirsiz bir tebessüm oluştu. "Taehyung?" diye sordu, alçak bir tonda.

Taehyung, hala dudaklarının az önceki sert öpücüğün etkisiyle sızladığını hissederken, baştan ayağa titriyordu. Bunu beklemediği aşikardı. Taehyung hiçbir zaman sevgilisinin cesaretli davranamayacağını düşünmüş, bu sebepten ise acımasızca, her defasında onu aşağılamaktan geri durmamıştı fakat bugün geçmişte söyledikleri için mahcup hissetmişti.

Jungkook en sonunda Taehyung'un aylardır bekliyor olduğu o adımı, en güzel şekilde atmıştı.

Esmer ellerini sevgilisinin kaslı kollarına yerleştirdi. Saten gömlek, Jungkook'un sıkı pazuları yüzünden neredeyse yırtılacakmış gibi duruyordu. Esmer alt dudağını dişleri arasına alırken, herkesin gözü önünde olmaları sebebiyle, "Jungkook." diye fısıldadı. Hala yüzleri arasında az bir mesafe var olduğundan, sonunda tuttuğu nefesini sevgilisinin yüzüne üfledi ve, "Sen gerçek misin?" diye sordu. Yüzünde yer edinen şapşal ifade, Jungkook'a tatlı geldiği için dudaklarında geniş bir tebessüm oluştu.

Love Me Harder | TaekookWhere stories live. Discover now