16| ''I want you to have me until it consumes me.''

1.3K 113 36
                                    


16| "I want you to have me until it consumes me."

Gün doğmak üzereyken sık ağaçların arasında saklı, gösterişli, müstakil iki katlı evde, uyanık olan tek kişi villanın sahibi Kim Taehyung'tu. Sırt üstü uzandığı pozisyonda amaçsızca ve birazda bıkkın bir tavırla tavanı izliyor, uzanmakta olduğu saten çarşafın üzerinde çiviler varmış da kendisine batıyormuş gibi kıpırdanıp duruyordu. Gözleri gecenin karanlığına inat apaçıktı. Göz bile kırpmıyor, sık kirpiklerinin birbirine değmesini istemezmiş gibi odaklandığı tavanın ışıklandırmalarını seyrederken katiyen uyumaya yönelik bir harekette bulunmuyor, gözlerini kapatmıyordu.

İçinde cıvıl cıvıl bir neşe, süregelen bir koşma isteği, hiç tükenmeyecek türden bir enerji varken burada bu şekilde hareketsizce yatması ve Jungkook'u beklemesi imkansızdı. İlk önce sol tarafına döndü. Jungkook çırılçıplak bir vaziyette yanında yüzüstü uyuyordu. Taehyung'un parmakları usulca Jungkook'un sırtında gezindi. Dokunduğu pürüzsüz beyaz tendeki tek kusur, kusursuzluk niteliğinde Taehyung'un sırtında bıraktığı tırnak izleriydi. Taehyung sırıttı ve yatakta Jungkook'a biraz daha yaklaştı.

Kuruyup, çatlamış dudaklarını omzuna bastırdı. Bu sırada parmakları Jungkook'un belinde gezindi. Kaslı vücuduna nazaran incecik kalan beli Taehyung'un dudaklarını dili yardımıyla ıslatıp sertçe yutkunmasına sebep oldu. Muhteşem bir ihtiras tüm bedenini ele geçirmişti. Jungkook'u tekrar istiyordu.

O an aklında ne babası ne de kız kardeşi vardı. Hiçbir şey umurunda değil gibi davranıyordu. Tek isteği yoğun arzusunu gerçekleştirmenin verdiği sabırsızlık ve biraz da açgözlülüktü. Jungkook'un gece sert darbelerde bulunduğu kalçasının sızladığını ve belinin ağrıdığını farkındaydı. Yine de umursamadı. Yatakta biraz aşağı kaydı. Jungkook'un yüzüne yaklaştı. Jungkook'un yastığa yüzünü bastırdığı için büzülen dudaklarını öptü. "Jungkook..." diye mırıldandı. Jungkook'un uykusu hafifti fakat yorulduğu için uyanmamakta direniyordu. Taehyung bir kez daha "Jungkook." Diye yeniledi. Jungkook yine uyanmadı. Kıpırdanmıyordu bile. Taehyung üçüncü seferinde sabrı taşmış gibi "Jungkook!" diye bağırdı.

Jungkook irkilerek gözlerini açtı. Gecenin karanlığında kirpiklerini araladığı anda karşısına çıkan bir çift göz kendisini korkuttuğu için oturur pozisyona geçti ve gözlerinin karanlığa alışmasını bekledi. Boğuk bir sesle, "Neler oluyor Taehyung?" diye sordu.

Taehyung'un dudaklarında sinsi bir sırıtış belirdi. Dizleri üzerinde emekleyerek kendisini Jungkook'un kucağına attı ve sertçe oturdu. Kalçaları arasında hissettiği henüz uyarılmamış erkeklik yüzünden keyifle kıkırdadı. Kalçalarını hareket ettirdi ve cilveli sesiyle bir kez daha "Jungkook..." dedi. "Seks yapmak istiyorum."

Jungkook kasıklarına sertçe oturan ve kendisini ilk andan itibaren ileri geri sürten sevgilisi yüzünden boğuk sesiyle inledi. Taehyung'un cilveli ses tonu yeni uyanmış olsa bile algılarını alt üst ediyor, zihni bulanıklaştığı için tuhaf tuhaf sevgilisine bakıyordu. Kendisini tutamayarak "Taehyung sen iyi misin?" diye sordu.

Taehyung heyecandan yerinde duramıyor gibi Jungkook'un kasıklarına sürtünmeyi sürdürüyordu. Boğazına dizilmiş solukları arasında "Evet!" dedi. "Evet çok iyi hissediyorum!" Jungkook, Taehyung'un bu kadar enerjik olmasına ve bağırarak konuşmasına şaşkınlık içerisinde bakarken, Taehyung sevgilisine asıl şaşkınlığı "Sabaha kadar beni becermeni istiyorum!" diye bağırdığında yaşattı.

Jungkook refleks olarak Taehyung'un dudaklarına atıldı ve avcunu dudaklarına bastırıp dişleri arasından "Sus." Diye fısıldadı. "Bebeğim neden bağırıyorsun? Gecenin bir vaktinde bu yaptığın nedir? Gerçekten seni anlayamıyorum."

Love Me Harder | TaekookWhere stories live. Discover now