13| ''The most special and beautiful thing this world has to offer.''

1.2K 124 84
                                    


13| "The most special and beautiful thing this world has to offer."

İki sevgili aynı yatağı paylaşıyor, tek kelime etmeden sırt üstü uzanıyordu. Taehyung, zihninde yer edinen fikirlerle mücadele ettiği için sessizdi. Jungkook ise ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu. Dakikalar önce Taehyung'un ona bir kez daha fırsat sunduğunu anladığında heyecanlanmış, bulundukları durumu bozmamak adına sessiz kalmış ve yalnızca başını sallamakla yetinmişti. Taehyung'u daha fazla sıkmak istemiyordu, bugün için yeterince şansını zorladığını düşünüyordu.

Taehyung yanında uzanan sevgilisine yan bir bakış attı. O an neden Jungkook'a baktığını bile bilmiyordu. Düşüncelerinin doğru veya yanlışlığını aklında tartıyor, incelediği adama bakarken, onun var olan yeni kişiliğini sorguluyordu. Jungkook çok değişmişti ve Taehyung, bu değişimin samimi olup olmadığını ölçmek istiyordu.

Aniden, "Sana bir şey soracağım." Dedi. Umutsuz ve uykulu bir şekilde tavanı seyreden sevgilisi, bakışlarını; kırmızı geceliğin içindeki sevgilisine çevirdi. Bu şekilde yanında uzanırken bile sakin olması, kendisine hâkim olması mucizeydi. Yorganın üzerine attığı çıplak, ince bacağı, zayıf bedeni, açıkta bıraktığı pürüzsüz boynu ve göğsü, göz hizasına dökülen gri saçları, baygın, uykulu bakan gözleri ve ısırdığı için şişirip, kızarttığı vişne çürüğü dudaklarıyla, Kim Taehyung bir şaheserdi.

Jungkook ise bu şahesere yalnızca uzaktan bakmakla yetiniyordu.

"Sorabilirsin." Dedi. Dikkati dağıldığı için bakışları esmerin bacaklarında dolanıyordu. Taehyung bunu fark ettiğinde, Jungkook'un kendisine dikkat kesilmesi için bacaklarını yorganın altına sakladı.

"Bacaklarıma değil, gözlerime bak Jungkook..."

Jungkook, yaptığı davranışın bilincinde değildi. Taehyung'un kendisini uyarmasıyla birlikte başını iki yana salladı ve dalıp gittiği yerden gözlerini kaçırdı. Taehyung'a kaçamak bakışlar atıyordu. Kim Taehyung gibi bir adamla sevgili olmak onu zorluyordu. Jungkook hiçbir zaman cinsel arzuları yoğun olan biri olmamıştı fakat konu sevgilisi olduğunda, liseli ergenler gibi davranıyordu. Her an arzularının kurbanı olmaya müsait ve şevk doluydu.

"Üzgünüm..." dediğinde, kısık tonda konuşuyordu. Kendisini mahcup hissetmişti. "Ne soracaksın?"

Jungkook'un mahcup hissetmesi Taehyung'a göre şirindi çünkü sahip olduğu cinsellik deneyimlerinin tümü Taehyung'la başlamıştı. Bir nevi Taehyung, sevdiği adamı keşfetti ve ona yeni duygular tattırdı. Bu aşamada Jungkook'un her zaman Taehyung'u arzulaması doğaldı. Taehyung her şeyi iyi biliyordu. Jungkook, sevgilisinin feminen görüntüsüne bayılırdı. Pürüzsüz ince bacaklarını, avuçlarına sığmayan dolgun kalçalarını ve rahatlıkla sarabildiği ince beline zaafı vardı. Taehyung, bunun bilincinde giyimine dikkat ederdi. Şu an bile kan kırmızı tonlarındaki saten gecelikle yatma sebebi buydu. Jungkook'un arzularına hitap etmekten zevk alıyordu.

"Hyunwoo ile ne konuştuğumuzu duydun mu?" diye sordu, esmer. Bu sırada yatakta yan döndü ve bakışlarını Jungkook'a çevirdi.

Jungkook memnuniyetsiz bir tavırla başını salladı. Ne konuştuklarını duymuştu. Hangi detaydan rahatsızlık duyacağını bilemedi. Hyunwoo ya da bir başkası, hiç kimsenin Taehyung ile bu rolü paylaşmasını istemiyordu. Dizi çekimi olsa bile, kimsenin dudaklarının, sevgilisinin dudaklarına temas etmesini görmemeliydi. Bu oldukça rahatsız edici bir histi ve Jungkook, bu hissi tatmak istemiyordu. "Duydum." Dediğinde, ses tonu sert bir hal almıştı. "Keşke duymasaydım."

Taehyung dudaklarını birbirine bastırdı ve kapalı bir tebessüm sundu. Jungkook'un kıskanç tavırlarını seviyordu, kendisini benimsediğini fark ediyor ve bu durumdan mutluluk duyuyordu. Üstelik kıskanç Jungkook hem etkileyici hem de sevimliydi. Bu defa Taehyung, yüz hatlarını yandan inceleyebildiği sevgilisini izlemeye başladı. Çenesi, sevgilisinin omzuna sürtüyordu. Jungkook'a tıpkı kedi gibi sırnaşma isteğini zorlukla bastırıyordu.

Love Me Harder | TaekookWhere stories live. Discover now